‘Olmayan olaylardan dava açıldı’
Antalya'da Gezi Parkı eylemleri nedeniyle 185 kişinin yargılandığı davanın 35. duruşması tamamlandı. Antalya 13. Asliye Ceza Mahkemesinde bugün görülen duruşmada 2 kişiye hiç ulaşılamadığı için dosyaları ayrıldı. Gezi davasının 35’inci duruşmasına katılan avukatlar ve yargılananlar son savunmalarını yaptı.
Antalya'da Gezi Parkı eylemleri nedeniyle 185 kişinin yargılandığı davanın 35. duruşması tamamlandı. Antalya 13. Asliye Ceza Mahkemesinde bugün görülen duruşmada 2 kişiye hiç ulaşılamadığı için dosyaları ayrıldı. Gezi davasının 35’inci duruşmasına katılan avukatlar ve yargılananlar son savunmalarını yaptı.
Yargılananlardan Özgür Özcan’ın avukatı Özlem Demirok Uçal, iddianamenin çok özensiz hazırlandığını belirterek, “Antalya’da olmayan olaylarla müvekkilim hakkında dava açılmıştır. Müvekkilimin Cumhuriyet Meydanı’nda gündüz saatlerinde hiçbir şekilde suç unsuru işlenmeyen bir görüntüsü mevcuttur” dedi.
Anayasa ve AİHM kararlarına göre bu tür gösteri ve yürüyüşlerin şiddet içermediği sürece suç sayılmadığını belirten yargılananlardan Semih Büyüktosun’un avukatı Mustafa Erkul , davaya konu olan Çallı kavşağındaki eylemde şiddet olaylarının sebebinin tamamen polis olduğunu vurgulayarak, “ Polisler AKP il başkanlığını korumak adına milletin polisi gibi değil AKP’nin polisi gibi hareket etmiştir” diye konuştu.
‘GURURLA BERAAT TALEP EDİYORUZ’
Yargılananlardan Murat Özparlak ve Dilara Yılmaz Öztürk’ün avukatı Baştuğ Çalışır da, suçlamalara ilişkin kesin ve inandırıcı delillerin olmadığını belirterek, “Siyasi hayata geçecek bir davanın avukatı oluyorum. Böyle bir davanın tarafı olan müvekkillerimin beraatını gururla talep ediyorum” dedi. Davanın siyasi yürütüldüğünü savunan Avukat Bilal Doğan ise Gezi’nin bir siyasal olay, davanın da siyasal bir dava olduğunu söyledi. Gezi’nin bir isyan ve milyonlarca insanın yaşamlarına ve özgürlüklerine yapılan müdahaleye karşı yapılan onurlu bir yanıt olduğunu belirten Doğan, “Son derece meşrudur aynı zamanda meşru müdafaadır” dedi. Davanın “ibret davası” olduğunu belirten Avukat Lider Tanrıkulu da, dönemin iktidarının Anadolu topraklarına Ortadoğu’nun karanlık yüzü olan ‘ibret’ müessesesini getirdiğini söyledi. Tanrıkulu, buradaki tüm sanıkların eylemlere katılanlara ibret olsun diye polisten dayak yediğini, sorgulara maruz kaldığını ve yargılandıklarını kaydetti. (Antalya/DHA)