23 Haziran 2015 00:33

İşçilerin oyları farklı ama çözüm yolları aynı

Paylaş

Hilal YAĞIZ
İstanbul

Türkiye’nin belki de en tantanalı seçim atmosferinden çıktık. AKP’nin tek başına iktidar olamayacak kadar gerilediği genel seçimlerde, en çok barajı geçerek dengeleri alt üst eden HDP konuşuldu. Şimdilerde ise koalisyon... Tabii bir de erken seçim meselesi.
İkitelli’de mahalle aralarında, sanayide, kahvelerde hâlâ tüm bunlar gündem. Özel olarak sohbet etmeye de gerek yok bunu anlamak için, sağdan soldan, “Ben en büyük AKP düşmanıyım”, “Şimdi koalisyon olacak, memleketin hali harap” sözleri illa ki kulağınıza geliyor.
HDP ve ittifak partilerinin seçim barajını aşması ise halkı rahatlatmış durumda. Oyunu vermese de “İyi oldu barajı geçmeleri” diyen esnaf da var; “Bundan sonra her şey değişecek de yine bu AKP bir oyun oynamasa” diyen ev işçisi de. Havada erken seçim olasılığının verdiği bir ağırlıkla rotayı sanayiye çeviriyoruz. AYKOSAN, seçim öncesinde ilk kez 1 Mayıs bayramının kutlandığı, 1 Mayıs’ta HDP’li vekillerin de katıldığı yürüyüşte HDP’ye oy istendiği bir site. Ayakkabıcılar sitesi.

‘SOSYALİST BİRİ OLMAZSA, HAKK VERİLMEZ’
Öğle molası veren işçilerden Erkan Baş ile sohbet ediyoruz. Baş, AKP’nin koalisyon hükümetinin ekonomisinin iyi gitmesini istemeyeceğini söylüyor. AKP’nin tek başına iktidara gelmediği sürece bir şeylerin düzelmesine engel olacağını belirtiyor.
Seçim barajının aşılmasıyla ilgili ise şunları dile getiriyor: “Ama bir yandan iyi oldu böyle olması. AKP’yi birilerinin durdurması gerekti. Cumhurbaşkanı her yere, her şeye karışıyor. Sen Cumhurbaşkanısın ağırlığın olsun, otur.”
İşçilerin çalışma koşullarını sorduğumuzda ise, Baş, Sosyalist biri başa gelmedikçe işçilerin hakkı verilmez” diyor. Evli ve iki çocuklu olan Baş, şu an için umutlu olmadığını anlatıyor.
Aynı işyerinden başka bir işçi ise eski MHP’li. 4 yıl önce emekli olmuş, bu sene mecburen yine çalışıyor ve seçimlerde oyunu AKP’ye vermiş. Gerekçesi ise şu: “Başka adam gibi adam yok.” AKP’nin ancak 2025 yılında yapılacak işleri başardığını düşünüyor ama “Bunlar nedir” sorusuna yanıt veremiyor. Bir başkası ise “Daha öncesini de gördük, siz görmediniz ama bu memleket çok zorluklar geçirdi, AKP ile rahat ettik” diyor. Erkan burada araya giriyor ve  “İşte AKP neyin eksik olduğunu çok iyi biliyordu ve doğru hamleler yaptı” diyerek, AKP’ye oy verenlerin durumunu açıklıyor.
Başka bir işyerinin önüne gidiyoruz. Tanju Sarıboğa isimli işçi HDP’ye vermiş oyunu. Siirtli.  “Başka kime oy vereceğim, tabii ki HDP” diyor fakat şu aşamadaki koalisyon ve erken seçim tartışmalarına dair bir fikri yok.  
Aydın Kansın ise site içerisinde bir firmada şoförlük yapıyor. O da bir araya gelecek iki partinin başarılı olamayacağını düşünüyor. “AKP, çok iyi şeyler yaptı. Hastaneleri yaptı. Şimdi başka bir partiyle bir araya gelirse bunları yapmasına izin vermezler” diyor. Kendisi oyunu MHP’ye vermiş.

‘13 YILDIR SOL KESİMDE  BİR BİRİKMİŞLİK VAR’
Yılmaz Ataoğlan, yüzde 10 seçim barajının aşılması ile ilgili, “8 Haziran’da sevindim. 13 yıldır sol kesimin bir birikmişliği var” diyor ama önce söylemek istemese de oyunu AKP’ye verdiğini sohbetin sonunda açıklıyor. Nedenini sorduğumuzda, “13 yıl önceki işçi ile şimdiki işçi arasında fark var, bir rahatlık var. Ben her işi yaptım, o zamanlar kimseden sigorta isteyemezdik” diyor. Böyle bir farkın AKP sayesinde oluşmadığını da biliyor ama ne yapması gerektiği konusunda kafası karışık. Şimdi ise AKP’nin CHP ile koalisyon yapması gerektiğini düşünüyor. Son olarak da şunları ekliyor: “İşçiler için kimse bir şey yapmaz. Ancak biz savaşırsak kazanırız ama kimle savaşacaksın ki?”. Onun da, sohbet sırasında etrafımıza toplanan diğer işçilerin de “E peki ne yapmak lazım? Siz ne öneriyorsunuz?” soruları ise bu karmaşık atmosferde işçilerin bu partilerden beklentisi olmadığını gösteriyor.

ÖNCEKİ HABER

Kütüphane olmayan okula ikinci cami yapılıyor

SONRAKİ HABER

EATON Polimer işçisi geri adım istemiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa