22 Haziran 2015 00:52

115 liralık sofraya karşı yeryüzü sofrası

Paylaş

Cansu PİŞKİN
İstanbul

Sendikalaştıkları için 2 buçuk ay önce işten atılan Grand Hyatt Oteli işçileri, önceki gün iftarda otel önünde ‘yeryüzü sofrası’ kurdu. İşçiler, Turizm Otel Spor Emekçileri Sendikası temsilcileri, Antikapitalist Müslümanlar, işten çıkarılan Dora işçileri ve çok sayıda destekçinin dayanışmayla hazırladıkları sofrada iftarlarını açtı. Saat başı ücretlerine 1 TL zam talep eden taşeron işçilere zam yapmak yerine işten çıkaran birkaç metre ötelerinde ki Grand Hyatt Otel’de ise 1 kişilik iftar menüsü 115 TL’ydi. Emekçiler için otelin kapısından bile girmek imkansızken, işçiler destek versin vermesin yoldan geçen herkesi sofralarına davet edip, mücadelelerini anlattılar. 

OTEL, ARTIK TAŞERON İŞÇİ ÇALIŞTIRAMIYOR

9 yıl Grand Hyatt Otel’de kadrolu çalışan Recep ve 2 arkadaşı iş daralması bahane gösterilerek kovulmuştu. Kadrolulara tazminatları verildiğini ama taşeron işçilerin yıllık izin ücretlerinin bile verilmediğini söylüyor Recep. Otelin, arkadaşlarının onurlu mücadelesi sayesinde artık yiyecek içecek bölümünde taşeron çalıştıramadığını anlatıyor gururla ve ekliyor “Ama bedelini ağır ödediler.” Recep 2 buçuk aydır işsizlik maaşı ve ekstra işlerle geçimini sağlamaya çalışırken bir yandan da hak arama mücadelesi veriyor.

2.5 yıl otelde garsonluk ve hosteslik yapan Bircan, işten çıkarıldıktan sonra sendikal faaliyetlere adamış kendini. Asgari ücretle çalıştığı otelde kadrolu çalışanlardan daha fazla çalışmasına, iş yükünün daha ağır olmasına rağmen onlardan daha az kazanıyormuş.Kadrolulara yılda iki kez verilen 150 liralık hediye çeklerinden dahi yararlanamadıklarını anlatıyor Bircan.

‘OĞLUM İŞE DÖNEBİLMEM İÇİN MEKTUP YAZDI’

Sinan’da işten kovulan Grand Hyatt işçilerinden. 2.5 aydır işsiz. İşsizlik maaşıyla ve günlük işlerle geçinmeye çalışıyor. Ama 11 yaşında oğlu olan Sinan’ın işi arkadaşlarına göre daha zor. Oğlunun okul ve kurs masraflarını karşılamaya çalışırken çok yıprandığını anlatıyor uzun uzun. Çocuğuma yansıtmamaya çalıştığını ama oğlunun bir gün gelip “Baba ben mektup yazdım otel müdürün seni geri işe alması için gidip bunu ona vereceğim” dediğini anlatıyor gözleri dolarak. 

‘MÜCADELEYE DEVAM’

Grand Hyatt Otel önünde kurulan yeryüzü sofrasında hangi işçiyle konuştuysam hemen hemen aynı sözü işitiyoruz. 2.5 aydır her pazar günü yaptıkları eylem ilk kez bu kadar kitlesel olmuş ve dayanışma onları gururlandırmış. Aileleriyle çocuklarıyla katılmıştı birçoğu. Herkes evde neyi varsa az ya da çok demeden getirmiş yeryüzünün sofrasına. 115 liralık iftar menüsünde belki daha fazla çeşit vardır ama bu dayanışma ve paylaşım parayla ölçülemeyecek cinstendi. 

Tüm Emek Sen’li eski Grand Hyatt Otel işçilerinin açtıkları işe iade davasının ilk mahkemesi 23 Haziran’da. Dava kapsamında işe iadelerini ve geçmişe dönük haklarını talep edecekler. Ama hepsinin ağzında aynı söz, “Alacağımız tazminatla ilgilenmiyoruz, onların kaybettiğini görelim başka bir şey istemiyoruz. Tek derdimiz onurlu mücadelemizi kazanmak.”

ZAM YOK, İSTEYEN ÇALIŞIR, İSTEMEYEN GİDER

Grand Hyatt Otel, Ocak ayında kadrolu çalışanlara yüzde 9, taşeron işçilere yüzde 6 zam yapmış, taşeron işçiler ise çalışma şartlarının ağır olduğunu ve geçinemediklerini otelin insan kaynaklarına bireysel olarak gidip bildirmişti. İnsan kaynaklarından net bir cevap alamayan işçiler ardından otel yönetimiyle görüşme talep etmiş, görüşme sonucunda ‘Zam yok isteyen çalışır, istemeyen gider’ cevabını almıştı. Bunun üzerine işçiler kendi aralarında örgütlenerek komite kurmuş ve otelin yasal olarak taşeron çalıştıramayacağını belirterek ihbarname çekip yasal haklarını istemişlerdi. Otel, ihtarname çekildikten 15 gün sonra 18 yıllık taşeron şirketinin sözleşmesini feshederek 30 taşeron çalışanı fiili anlamda işten atmıştı. İşten atılan taşeron işçilerin otel önünde gerçekleştirdikleri basın açıklamasına katılan kadrolu 3 çalışanın da işlerine hemen ertesi gün son verilmişti.


RAMAZANDA ASGARİ BESLENME MALİYETİ 1350 TL

Türkiye’de yaşayan dar ve sabit gelirli ailelerin içinde bulundukları geçim şartları baz alınarak yapılan araştırmaya göre, Ramazan ayında 4 kişilik bir ailenin aynı zamanda açlık sınırı da olan asgari beslenme maliyeti 1350 TL olarak belirlendi. Bağımsız Büro-Sen Genel Başkanı Remzi Kızılkaya konuya ilişkin açıklamasında Türkiye’de asgari ücretin hala 949 TL olarak uygulandığına dikkat çekerek, “Ülkemizde var olan gelir adaletsizliği nedeniyle insanlar bu kutsal ayda bile refahtan uzak yaşamaktadırlar. Bu nedenle memur, işçi ve emeklilerin maaşları yeniden düzenlenmelidir” dedi. (ANKARA)

ÖNCEKİ HABER

Ulaşımdaki krizin arkasından Sancaklar çıktı

SONRAKİ HABER

Nasıl olur da ‘katı sol’, ‘katı sağ’ın politikalarını kabul eder

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...