20 Haziran 2015 00:50

‘Derdim kendimden bir şeyler yaratmak’

Müzik yaşamını İngiltere’de sürdüren Canan Sağar'ın ilk solo albümü ‘13’ raflarda yerini aldı. Albüme adını veren ‘13’ çocuk gelinleri anıyor. Sağar, toplumda bu konuya dair farkındalığın hâlâ çok gerilerde olduğunu söylüyor.

Paylaş

Sevda AYDIN
İstanbul

Canan Sağar Londra’da yaşayan gurbetçi bir ailenin kızı. O da pek çokları gibi müzikle çocuk yaşta tanışmış, babasının  hediye ettiği bağlama şimdiye kadar hiç düşmemiş elinden. Uzun süre müziğini amatörce sürdüren Canan Sağar artık bir albüm sahibi. Genç sanatçı Londra’da yaşamanın, ilk albüm gibi önemli bir geçişte sağlayacağı pek çok kariyerist ayrıntıyı çok da umursamadan, albümüne Türkiye’den bir dert ortaklığıyla isim vermiş; 13. 13 sadece rakam değil, bizim buraların kadınlarının çok yakından tanıdığı bir sayı aynı zamanda. 13’ünde gelin edilenlerin, 13’ünde hatun kişi sayılanların hayatını özetleyen bir  girişin de adı. 

Albümdeki dokuz şarkının sözlerinin sahibi olan Sağar “Derdim Kendimden bir şeyler yaratmak” diyor.

İlk albümünüz 13’le dinleyicilerin karşısına çıktınız. “13” çocuk gelinler için verilmiş bir ad. Bu konuya dair fikriniz nedir?
13 insanların dilinde ‘lanetlenmiş’ bir sayıdır nitekim albümde de iç açıcı bir konuyu ele almayan bir şarkı. 13, cinsel taciz, tecavüz, küçük yaşta evlendirilen çocuklar gibi özellikle kız çocuklarının ve kadınların bitmeyen acısını anlatıyor. Çocuk gelinler, pedofili Ortadoğu ülkelerinin bitmek bilmeyen köklü yarası, tabii ki bu ve benzeri olaylara karşı bir duruş sergiliyorum fakat toplumda bu durumlara karşı farkındalık yaratmak için daha çok sesimizi duyurmak gerekiyor. Ne yazık ki bir çok bölgede hâlâ bunun doğruluğunu savunan ve günbegün kurban edilen kızlarımızın sayısı artmakta. 

Londra’da yaşıyorsunuz. Ama bu coğrafyada yaşayan pek çok kadının önemli sorunlarını şarkılarınıza taşıyorsunuz…
Gönülden bağlı olduklarınız; yer, gök, kişi, nesne, her ne olursa olsun gözden ırak olmuyormuş. Aslında bütün yaşamım Londra’da geçti ve geçmekte sayılır. Diyebilirim ki Türkiye’de hiç okumadım ve yaşamadım fakat gurbetçi bir ailenin çocuğu olmamdan kaynaklı doğduğum topraklara bağlı kaldım. Bağlama ile başladığım müzik yolculuğumda yolum özellikle türkülerle kesiştikten sonra ülkeyi daha çok tanımaya ve önemsemeye başladım. Yetişkin bir birey olduktan sonra ülkenin sorunlarına, özellikle kadın ve kızların yaşadığı toplumsal sorunlara duyarlılık büyüttüm ve son yıllarda bu konularla ilgili araştırma yazıları da yazdım.

Londra’da müziğiniz biliniyor fakat Türkiye’de sizi tanımayanlar çoğunlukta. O yüzden biraz da sizi tanıyalım.Yolunuz nerden düştü Londra’ya, müzikle bu yolda nasıl bir kesişme yaşadınız?
Londra’da yıllardır sahne alıyorum bu yüzden müzikal anlamda bir çok eş dost oluştu. Türkiye’de henüz ‘13’ ile sesimi duyurmaya çalıştığım ve albümün ömrü çok yeni olduğu için duymayan bilmeyen çok insan var… Ailem Londra’ya ilk adım atan gurbetçi ailelerden sayılır bu yüzden ben de İstanbul’da doğup gözümü bu memlekette açan biriyim. Ortaokula giderken babamın hediye ettiği bağlama ile kurslara başladım ve bir kaç sene devam ettikten sonra bıraksam da yıllarca türküleri çalıp söyledim. Fakat her zaman kendimi başka bir şey yapmam gerektiği ile ilgili sorguluyordum ve aradan zaman geçince hâlâ görüştüğüm ve çok kıymet verdiğim değerli hocam Sedat Sarıcı ile gitar derslerine başladım. Yol bu şekilde oradan oraya kesişti ve ‘13’ün doğmasına kadar vardı. 

Peki Londra’da müziğin dışında neler yapıyorsunuz?
Londra’da müziğin dışında aslında pek çok bir şeyler yapıyordum fakat son zamanlarda bunları hafifleterek en çok müziğe yoğunlaşmaya başladım. Şimdilerde özel gitar dersleri veriyorum, hiçbir zaman öğrenciliğini bitirmeyen biri olarak okumaya devam ediyorum ve en önemlisi söz yazıp beste yapmaya devam ediyorum.

İNSANA DAİR NE VARSA SÖYLEMEK İSTİYORUM

Müzisyen kimliğinizin yanı sıra besteleriniz de var. Yazarlık, müzik yazarlığı kolay olmayan bir iş. Ve Türkiye’de özellikle genç müzisyenler ilk albümlerinde çok yer vermezler kendi şarkılarına. Londra’da bu cesareti veren bir ortam mı var. Yoksa sizin böyle kaygılarınız yok mu?
Kimi insanlar ömürlerini bir yol bulabilmek için harcarlarmış benim ise farklı oldu; müzik ve yazmak çocukluğumdan beri beni bulduğu için ömrümü hep bu şekilde geçirdim. İnsan tek başına harmanlanmıyor; elbette bu yolda değerli hocalarım, şair dostlarımın da çok emeği vardır ve biraz da onların itelemesiyle yola çıktım. Bu yüzden endişelerim olmadı çünkü yazdıklarım samimiydi ve içimden geldiği gibi aktardım insanlara. Her zaman söylediğim bir sözüm var  ‘Derdim kendimden bir şeyler yaratmak’, özüme inerek, yer yüzünün acılarını dillendirerek ve[RTF bookmark start: _GoBack][RTF bookmark end: _GoBack] insana dair ne varsa söyleyerek. 

Türkiye’de konser verecek misiniz?
Henüz albüm çok yeni ve tanıtımları devam ettiği için konser projelerimiz yok. Takipte olmak isteyen arkadaşlar facebook ve twitter’dan takip edebilirler. Yeni proje ve paylaşımları en çok bu sitelerden duyuruyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Sakarya'da D-650 karayolunda alt geçit suyla doldu, ulaşım aksadı

SONRAKİ HABER

AKP’liye çiçek gibi özel rant izni

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...