'Kobanê düştü düşüyor' derken AKP düştü, Til Ebyad düştü

78'liler Girişimi, Beyoğlu Cezayir Toplantı Salonu'nda, "Türkiye ve Ortadoğu: Seçim sonuçları ve yansımaları" konu başlıklı panel düzenledi. 78'liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can'ın moderatörlüğünü yaptığı panele, konuşmacı olarak ise Prof. Ahmet Çakmak, gazeteciler Ceyda Karan, Kadri Gürsel, Celal Başlangıç, avukat Hülya Gülbahar ve HDP İstanbul Milletvekili Sezai Temelli katıldı. 

'TÜRKİYE'NİN 37 KENTİNDE KADIN MİLLETVEKİLİ YOK'

Celalettin Can'ın yaptığı açılış konuşmasının ardından ilk sözü avukat Hülya Gülbahar aldı. 7 Haziran genel seçimleri ve siyasi partilerin kadın programlarına değinen Gülbahar, CHP'nin parti programında anlattıklarının kadınlara değmediğini, AKP'nin ise kadını aileye hapseden ve kadınlar üzerinde erkeklerin mutlak iktidarını pekiştirecek felsefesini bu seçimlerde de gösterdiğini belirtti. 

MHP'nin, "Kadınları Teşvik Paketi"nin ise MHP'li kadınlar arasında dahi alay konusu olduğunu belirten Gülbahar, HDP'nin kadın programının ise düşünülmüş ve ayrıntılandırılmış bir program olduğunu ifade etti. 

HDP'nin barajı aşarak Meclis'te kadın temsiliyet çıtasını yükselttiğini de ekleyen Gülbahar, "HDP barajı aşmasaydı Meclis'te yüzde 19 oranında eksik kadın temsili olacaktı. HDP 11 kadın milletvekilinden 32'ye çıkarak Meclis'teki kadın temsiliyeti çıtasını yükselten parti oldu. Ancak HDP barajı geçemeseydi, Meclis'teki kadın oranıyla dünya tarihine geçecekti Türkiye. Neyse ki bu olmadı. Ancak bu tabloya göre şu anda Türkiye'nin 37 kentinde kadın milletvekili yok. Dolayısıyla maalesef tablo, Türkiye'de kadınlar açısından çok parlak değil" diye konuştu. 

7 HAZİRAN SEÇİMLERİ AKP İÇİN TARİHSEL BİR YENİLGİ

Panel de konuşan gazeteci Kadri Gürsel ise seçim sonuçlarını değerlendirdi. Sandığa güvenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'nin planlarının tutmadığını belirten Gürsel, HDP'nin barajı aşmasıyla iktidarın önünü kestiğini ve bu şekilde bugüne kadar muhalefetin önünü kesen seçim barajının ilk defa iktidarın önünü kesmiş olduğunu söyledi.

"Donanımsız despotlar var ettikleri yapıları kendi inat ve ısrarları neticesinde yok etmişler ve kendi ülkelerini de darmadağın etmişlerdi" diyen Gürsel, şöyle devam etti: "Allahtan sandık yoluyla dur denildi, bu gidişata. Bu seçimle Recep Tayyip Erdoğan'ın perspektifi darmadağın olmuştur. Erdoğan'ın bundan sonra Çankaya'da kalmasının hiçbir anlamı yoktur. HDP olduğu sürece AKP'nin tekrar 330 milletvekiliyle Meclis'e girmesi imkansız. Bu tarihsel bir yenilgidir."

'AKP DÜŞTÜ, TEL ABYAD DÜŞTÜ'

"40 senedir gazeteci olarak seçim izliyorum, bu kadar heyecan verici seçim izlemedim" sözüyle konuşmasına başlayan gazeteci Celal Başlangıç ise, seçim sürecini etkileyen en ciddi faktörün HDP olduğunu ve seçmenin de Türkiye'yi sivil diktatörlüğe götürecek bir sistem reddettiğini söyledi. 

Konuşmasının devamında yine "AKP'nin 13 yıllık otoriterleşen hegemonyası sona erdi" diyen Başlangıç, seçimlerin en önemli sonuçlarından birisinin de Kürt sorununun çözemeyen partilerin "tepe taklak" gittiği gerçeğini bir kez daha ortaya çıkmış olması olduğunu söyledi. Başlangıç, "AKP'ye oy veren Kürt seçmenin Kobanê'de, AKP'nin gerçek yüzünü görmesi, Gezi olayları AKP'nin kaybetmesinde temel faktördür" ifadelerini kullandı. 

Rojava'da yaşanan gelişmelere de değinen Başlangıç, "Kobanê düştü düşüyor' derken AKP düştü, Til Ebyad düştü" dedi. 

KARAN: ERDOĞAN HALEN TEHLİKELİ

Panelde son olarak söz alan Cumhuriyet Gazetesi yazarı Ceyda Karan ise 7 Haziran seçimlerine ilişkin gözlemlerini aktardı. 

HDP'nin yüzde 10 barajını geçilmesiyle birlikte Türkiye'de ciddi bir sosyal psikolojik kırılmanın da yaşandığını belirten Karan, AKP'nin aldığı sonucu ise "yerle yeksan oldu" diyerek değerlendirdi. Seçim sürecinde AKP'nin "havuz medyasının" rolü üzerinde de duran Karan, "Korkunç düzeysiz bir medya ile toplumda algı operasyonu yürütmeye kalktılar" ifadelerini kullandı. Karan, 7 Haziran seçimlerinin "direniş ekseninin ilk zaferi" olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "Ortadoğu bağlamında Kobanê'den başlayan kırılmanın maliyeti çok önemli. Güney sınırlarımızda siyasal İslamcı unsurların yerine Kürt varlığı yer alıyor. Bu Kobanê'den sonraki ikinci psikolojik darbedir. Türkiye sağı bu gelişmeleri milliyetçi kartını açarak kullanacağı için seçim süreci çok önemli ipuçları veriyor. Ama halen tehlike geçmedi. Kiralık medyanın 'aşağıda başka bir Kürt devleti kuruluyor' çabaları kapana sıkışmış Recep Tayyip Erdoğan'ın halen tehlikeli olduğunu gösteriyor."

Panel konuşmaların ardından soru cevap bölümüyle son buldu. (DİHA)