15 Ocak 2007 00:00
EVRENSELden
GÜNÜN YAZILARI
Geride bıraktığımız haftanın en önemli gündemlerinden birisi, hafta sonu Ankarada gerçekleştirilen Türkiye Barışını Arıyor başlıklı konferanstı.
Konferansta yapılan konuşmalarda, Kürt sorunun çözümüne yönelik düzenlemelerin yapılması ortak bir talep olarak öne çıktı. Gerekli anayasal düzenlemeler ve genel affın, çeşitli konuşmalarda dile getirildiği konferansın açış konuşmasını yapan Yaşar Kemalin vurguları dikkat çekiciydi.
Kürt sorunundan kaynaklı savaşın, 1. Dünya ve 2. Dünya savaşlarından daha uzan sürdüğüne dikkati çeken ünlü yazar, bunun yol açtığı yıkımın boyutlarına da işaret etti. Milliyetçi önyargılara vurgu yapan Yaşar Kemal, iddia edildiğinin aksine Kürtler, Türklerin dostudur dedi ve ortak çözümün olanaklı olduğuna vurgu yaptı. Konuşmasını bağlarken dile getirdiği, Ülkemizin onurunu, ekmeğini, kültürel zenginliğini kurtarmak elimizde cümlesi ise konferansa katılan diğer konuşmacılarla birlikte, bu topraklarda yaşayan ve Kürt sorununun çözümünden yana olanların ortak düşüncesinin özeti sayılabilir.
Ankarada barış konferansı sürerken dün ajanslara düşen bir haber de AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömezin, Meclisi Kerkük konusunda acil toplantıya çağırdığını bildiren haberdi. Kerkük arka bahçemiz sözlerini kullanan Çömez, Türkiyenin, Kerkükte yapılan referandum öncesi acil bir müdahalede bulunmak için hazırlıklı olması gerektiğini öne sürüyor ve Mecliste özel bir oturumda derli toplu bir Kerkük politikası oluşturulmasını öneriyor.
Yaşar Kemalin bu konuşmasında, Türkiyede devlet katında etkili olan ve milliyetçi kanadın temel tezini oluşturan Çömezin bu çağrısına yanıt olarak da okunabilecek saptamalar vardı: Kim ne sanarsa sansın ey milliyetçi ırkçılarımız; dünyada bir tane dostunuz varsa diyelim, o da güneyinizde, petrol kuyularının üstünde oturan Irak Kürtleridir.
Irakta Kürtlerin güç kazanması, Türkiyede devlet katında ve şoven kesimler nezdinde Türkiyenin Kürtlerini de kışkırtacak bir gelişme olarak görülüyor. Bunun yanında bir de Çömez gibi Kerkükü Türkiyenin arka bahçesi olarak gören, daha geri bir kesim de var. Kısa bir süre önce basına yansıyan MİTin Kerkük raporu, devletin resmi kurumları arasında da bu anlayışın etkin olduğunu gösteriyor.
Türkiye Kürtlerine kuşku ile yaklaşmayı körükleyen de bu bakış açısıdır.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın da davetli olmalarına rağmen Ankarada hafta sonunda yapılan Türkiye Barışını Arıyor başlıklı konferansa katılmamaları ve ilgisiz kalmaları da aynı bakış açısından beslenen bir duyarsızlıktır.
Türkiyede savaştan medet uman kesimler dışında herkesin bir çözüme bağlanmasını istediği Kürt sorunu konusunda, bundan sonra atılacak adımları da Evrensel olarak dikkatle izleyeceğiz.
Dün çıkan Evrensel Hayat, bu konuya ağırlık verirken şu sözü kapağına çıkarmıştı: Kardeşlik o kadar uzak değil!
Bu gerçeğin herkes tarafından kabul edileceği günlere, daha fazla kayıp yaşanmadan ulaşılması dileğiyle,
İyi haftalar...
Evrensel'i Takip Et