16 Ocak 2007 00:00

İç savaş artık kaçınılmaz gibi


Irak hükümeti, Birleşmiş Milletler (BM) ve dünya kamuoyundan gelen tüm “erteleme” taleplerine rağmen, Barzan İbrahim El Tikriti ve Avad Hamid El Bender’i idam etti.
El Tikriti ve El Bender, Irak’ın devrik Devlet Başkanı Saddam Hüseyin gibi, 150 civarında Şii Iraklının öldüğü Duceil olaylarından mahkum edilmişti.
‘Başı koptu’
Şii ağırlıklı Irak hükümetinin sözcüsü Ali El Dabbah, idam sırasında, Saddam Hüseyin’in üvey kardeşi El Tiktiri’nin başının koptuğunu açıkladı. El Dabbah, düzenlediği basın toplantısında, “Barzan’ın kafası, sık rastlanmayan bir şekilde, infaz sırasında vücudundan ayrıldı” diye konuştu. Cenazelerin birkaç gün içinde defnedilmeleri için ailelerine teslim edileceği açıklandı.
El Tikriti, Saddam Hüseyin’in yardımcılarından biriydi ve 1979-1983 yılları arasında istihbarat servisi şefliği yapmıştı. 1988-1997 yılları arasında ise, Cenevre’de Irak’ın BM büyükelçisi olarak görev yapan El Tikriti, burada ‘’Saddam’ın Batı’daki bankacısı’’ unvanıyla tanındı. Irak işgalinin ikinci ayında yakalanan 55 yaşındaki El Tikriti kanser hastasıydı. Saddam Hüseyin’in arkasında yargılanırken, ‘’Ellerim Musa’nın elleri kadar temiz. Ellerimde kan yok’’ diyordu.
Eski Irak Devrim Mahkemesi Başkanı Avad Hamid El-Bender ise genellikle, “verdiği idam kararları” nedeniyle yargılandı. Duceil olaylarında idam edilen 148 Iraklının birçoğu hakkındaki kararın altında onun imzası vardı. El Bender, 61 yaşındaydı.
Primakov: ‘Saddam konuşturulmadı’
Bu arada, Kurban Bayramı şafağında idam edilen Saddam Hüseyin hakkında, Rusya’nın eski Başbakanı Yevgeni Primakov yorumunu açıkladı. Primakov, “Saddam Hüseyin, son sözünü söylememesi ve başında bulunduğu rejimle Washington’un sürdürdüğü ilişkiler hakkında başa iş aşabilecek nitelikte bilgileri açıklamaması için idam edildi. Eğer Saddam Hüseyin her şeyi söyleseydi, şu andaki ABD Başkanı büyük sıkıntıya girerdi” ifadesini kullandı.
Bir Arap dünyası uzmanı olan ve Saddam Hüseyin ile geçmişte iyi ilişkilere sahip olduğu bilinen Primakov, 1980’li yıllarda İran ile yürüttüğü savaş sırasında Irak’a ABD tarafından yapılan askeri desteklere atıfta bulundu.
Primakov, 2003 yılındaki Irak işgalinden hemen önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından 2 kez Bağdat’a gönderilmiş ve Saddam Hüseyin ile görüşmüştü.
Çatışmalara hazırlık
Öte yandan, ABD Başkanı George Bush’un açıkladığı yeni Irak planı doğrultusunda Amerikan ordusu ve Kürt peşmergeleri destekli Irak ordusu Bağdat’ta operasyonlara hazırlanırken, Şii ve Sünni milisler de konumlarını belirliyor.
Sünni Iraklıların en etkili kuruluşlarından olan İslam Alimleri Birliği Sözcüsü Muhammed Beşar El Faidi, “Irak yangın yeri gibi; Bush ise su dökeceğine benzin döküyor” dedi.
Ürdün’deki bürosunda açıklama yapan sözcü, hem işgal güçlerine hem de Şii Iraklı gruplara meydan okuyarak, “gerekirse büyük bir iç savaş yürütebileceklerini ve bu savaşı 3-4 ay içinde kazanacaklarını” savundu. El Faidi, “İran ve ABD hegemonyası altında 4 yıl yaşamaktansa bunu tercih edeceklerini” vurguladı.
İslam Alimleri Birliği liderleri, Irak hükümeti ve işgalciler tarafından Sünni direnişinin liderleri olarak tanınıyor. Hakkında tutuklama emri çıkarılan, birliğin liderleri Ürdün’de bulunuyor.
Bush’un yeni Irak planının hedeflerinden biri olan Şii lider Mukteda El Sadr’a bağlı Mehdi Ordusu da, yeni sürece hazırlık içinde. Gelen haberlere göre, Bağdat’ın bitişiğindeki 2 milyon nüfuslu Sadr semti ile başkentin önemli bir bölümünü kontrol altında tutan Mehdi Ordusu milisleri, maskelerini çıkardı ve silahlı devriyeleri kaldırdı. Ancak, Şii milisler, sokaklarda trafiği yönlendirmeye ve kimlik kontrolleri yapmaya devam ediyor.
Adını açıklamayan bir Mehdi Ordusu yetkilisi, El Sadr’ın emriyle “gözlerden uzak durmaya” başladıklarını anlatarak, cephaneliklerinin yerlerinin de Bağdat’ın dışına, “ama uzak olmayan yerlere” kaydırıldığını açıkladı.
Operasyonlar sürüyor
Bush’un Irak’a 20 bin asker takviye gönderilmesini içeren planına uygun olarak başlayan Bağdat’taki güvenlik operasyonunun 5-6 ay süreceği, başarılı olunmaması halindeyse Nuri El Maliki hükümetinin yıkılacağı yorumları yapılıyor.
Direnişçilere karşı Irak ordusu tarafından geçen hafta başlatılan operasyonlarda, şu ana kadar 100’den fazla kişi ölürken, çok sayıda Iraklı da “direnişçi” olduğu gerekçesiyle tutsak edildi.
Irak Savunma Bakanlığı Sözcüsü Tümgeneral İbrahim Şakir, Bağdat’ın 70 km kuzeydoğusundaki Balad Ruz bölgesinde önceki gün çıkan çatışmalarda 10 kişinin öldüğünü, 2 kişinin de yaralandığını söyledi.
Tümgeneral Şakir, aynı bölgede iki gün önce yapılan operasyonlarda ise 50 direnişçinin gözaltına alındığını, 1.969 Katyuşa roketine de el konduğunu söyledi.
Tümgeneral Şakir, Bağdat’ın kenar mahallelerinden Ebu Garib’de ev ev yapılan aramalarda da 32 şüpheli kişinin tutuklandığını bildirdi.
Sünni direnişçilerin güçlü olduğu Bakuba’nın kenar mahallelerinde çıkan çatışmalarda da 10’a yakın direnişçi ile 2 Iraklı asker öldü.
Dün Bağdat’ta yol kenarına yerleştirilen patlayıcıyla düzenlenen saldırıda da 3 polis memuru öldü. Aynı yöntemle düzenlenen başka bir saldırıda ise, 1 ABD askeri ölürken, 4 ABD askeri yaralandı. (DIŞ HABERLER)
‘Rafineri direnişçilere çalışıyor’ iddiası
Iraklı direnişçilerin, Irak’ın en büyük rafinerilerinden birinin gelirlerine “ortak olduğu” iddia edildi.
2007 yılı bütçe görüşmelerinde konuşan Irak Başbakan Yardımcısı Barham Salih,
“Yolsuzluğu teşvik eden bir sistem ve yönetimimiz var” dedi. “Sadece Bağdat’ın kuzeyindeki rafineride yıllık 1.5 milyar dolar kayıpları olduğunu” söyleyen Salih, bu paranın ise direnişçilere aktığını savundu.
Irak, dünyanın üçüncü büyük petrol rezervlerine sahip olmasına rağmen, işgalden bu yana kendi petrol ihtiyacını bile karşılayamaz halde.
Söz konusu rafineri, Iraklı Sünni direnişçilerin büyük güç sahibi olduğu Selahaddin eyaletinde bulunuyor. (DIŞ HABERLER)

Evrensel'i Takip Et