20 Ocak 2007 00:00
Irak: Cesetlerin üzerinde yürümek
GÜNÜN YAZILARI
Kendi gözlerimle gördüm. Üniformalı insanlar, sokakta bir kontrol noktası kurup araçları kontrol etmeye başladılar. Bir arabayı durdurdular; içerideki anne ve çocuklarını dışarı çıkardılar. Bebek dahil hepsini kurşuna dizdiler. Ebu Maan, bunları anlatırken elleriyle gözlerini ovuşturuyor. Demokrasi bu mu?diye soruyor yaşlı adam. 68 yaşındaki Ebu Maan, çocukluğundan beri Bağdatta yaşamış. Maan, pek çok yönetimin gelip geçtiğini görmüş. 50li yıllardaki Kral Faysal, 60lı yıllarda Abdulkerim Kasım ve son olarak Saddam Hüseyin. Ama 2003teki ABD işgalinden sonra meydana gelenlerin daha önce ülkede yaşanmadığını söylüyor. İşgal başladığından bu yana birçok defa kaçırılmış, dayak yemiş, yaralanmış. Dördüncü kez kaçırılmasından sonra eşyalarını toplamış, ailesini de yanına alarak dükkanını ve evini geride bırakıp Şama gelmiş. 8 aydır burada; ne zaman geri dönebileceğini bilmiyor. Orada kendisine suçlu gözüyle bakıldığını düşünüyor.
İşgalden önce kimin Sünni kimin Şii olduğu kimsenin umurunda değildi; hepimiz aynı peygamberin izinde, aynı kitaba, Kurana inanıyorduk diyor...
Kaçış tek çıkar yol görülüyor
İsmini vermeyen bir Iraklı, gözlemlerini, internet yoluyla tüm dünyadaki birçok gazeteciye yolluyor. Sünnilere karşı suç işleyenlerin Şii milisler olduğunu yazıyor. Kısa bir süre önce İçişleri Bakanlığına bağlı askerlerinkine benzer kıyafetler giyen milislerin, Mekkeye hacca giden bir konvoya dönüş yolunda saldırdığını bildiriyor. Beş kişiyi yanlarında götürmüşler, diğerlerini de eşyalarına el koyarak oracıkta ıssız bir yerde bırakmışlar. Bir tanesi Bağdata ulaşmayı başarmış. Diğerlerinin öldüğü tahmin ediliyor. Bu kişiler, cezalandırılmadığı için rahat hareket edebiliyorlar. Sokakları işgal ediyorlar, onları araması gereken binalara girip herkesi yanlarında götürüyorlar. Sünniler, ölümle sonuçlanan işkencelere maruz kalırken Şii olduğu bilinenler serbest bırakılıyor diye yazıyor.
Kaçış, Iraklılar için çoğu zaman tek çıkar yol. BMnin tahminlerine göre Lübnanda 40 bin, Mısırda 80 bin Iraklı yaşıyor. Türkiyede yaşayan Iraklıların sayısı tespit edilemiyor. Iraklıların 700 bini Ürdünde ve 1 milyondan fazlası da Suriyede yaşıyor. Iraklıların, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen ve Katar gibi ülkelere gitmedikleri düşünülüyor. Sivil toplum örgütleri, buradan hareketle Ürdün ve Suriyeye dair BMnin verdiği rakamların iki katı kadar Iraklının oralarda yaşadığını tahmin ediyor.
Göçmenlik piyasası
Irakta göçmenlik furyası bir patlama yaşıyor. Büyük bir piyasa oluşmuş durumda. Irak Sağlık Bakanlığında çalışan Raad Faruk, kendisi ve karısını İsviçreye götürmesi için bir simsara 25 bin dolar ödemiş. Parayı ödemek için evini satmış. Bir yıl önce kaçış ücreti 5 bin dolar civarındaymış. Şimdi 10 bin dolar daha fazla vermek zorunda. Raad, Adamın dürüst olup olmadığını bilmiyorum diyor.
Bağdattaki göç simsarları Danimarka, İsviçre, Finlandiya, Almanya, İngiltere ve Kanada için mülteci formları dağıtıyorlar. Simsarlık işiyle hayatını idame ettiren Ebu Khudaifa, Bu formlar, işe yaramasa bile insanlar paralarını geri alamayacaklarını biliyorlar diyor, Biz de geri alamayacağımız yüksek rüşvetler ödüyoruz... Son dönemlerde her gün en az 10 kişinin işiyle ilgilenmiş. Bu sayı bazen 30u buluyor diyor.
İsviçre Göçmenlik Bürosuna göre geçen yıl 9 bin Iraklı vize başvurusunda bulunmuş. Danimarka vizesi için başvuranların sayısı ise 5 bin. BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin verilerine göre 2005 yılına oranla bu sayılar yüzde 50lik bir artış kaydetmiş...
(Junge Weltten çeviren Bülent Özçelik)
Karin Leukefeld
Evrensel'i Takip Et