kadar ağzı büyüktü ki, muzu enlemesine yerdi.
kadar gözleri bozuktu ki, gardıroba girer tren beklerdi.
kadar nazikti ki midye dolmasını bile kabuğunu tıklatmadan açmazdı.
kadar burnu büyüktü ki, yağmurlu havada bile sigarasını rahatça içebilirdi.
kadar yakışıklı idi ki, kızlar onu rüyalarında görebilmek için kavga ederlerdi.
kadar unutkandı ki, bakkala alışveriş için gider, evin yolunu sorardı.
kadar ufak tefekti ki, tabureye merdivenle çıkmak zorunda kalırdı.
kadar tembeldi ki, nefes almaya üşendiği için oksijen çadırında yaşardı.
kadar dalgındı ki, uyurken nefes almayı unuttuğu için her gece boğulma tehlikesi geçirirdi.
kadar tembeldi ki, tembellikten tembellik etmeye üşeniyordu.
kadar başı havalardaydı ki, yere bakınca başı dönüyordu.
Evrensel'i Takip Et