13 Şubat 2007 01:00
3 kurşun 0 koruma 1 ölü tartışıldı
GÜNÜN YAZILARI
KESK, TMMOB, DİSK ve Düşünceye Özgürlük İçin Hukukçular Komitesi tarafından Adana Eczacılar Odasında 3 kurşun, 0 koruma, 1 ölü tartışılıyor adıyla panel düzenlendi. Panele konuşmacı olarak, Marmara Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve İstanbul Barosu eski Başkanı Doç. Dr. Yücel Sayman katıldı.
Siyasi parti, sendika temsilcileri ve meslek odası üyelerinin de katıldığı paneli Adana Barosu avukatlarından Gülşen Battal yönetti. Battal, açılış konuşmasında Hrant Dink ardından yasa yapıcılarının, medyanın timsah gözyaşları döktüğünü ve bu gözyaşlarının amacının cinayetin ardından toplanan yüzbinlerce insanı yedekleme ve oy potansiyeli olarak görme kaygısı olduğunu söyledi.
Devletin bazı kurumları korunuyor
İlk sözü alan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, 301. maddeye nasıl gelindiği ve ceza kanunundaki yeri üzerinde durdu. Kaboğlu, TCKda eskiden beri düşünce suçu yaratan çeşitli maddelerin tartışıldığını ve sürekli reformlar adı altında bu değişiklikler yapıldığını söyledi. Düzenlenen 301. maddenin düşünce özgürlüğünü kısıtlayan 1982 Anayasasının 26. maddesinden bile daha geri bir özellik taşıdığını söyleyen Kaboğlu, Bu gibi değiştirilen tüm yasalar daha kaygan zeminlere oturtulmaktadır. Basın kanunu bir dönem çok tartışıldı ve bu TMYye kadar getirildi. Eleştiri adıyla çeşitli davalar açılabilmektedir. Devlet organları parçalanmış durumda ve bununla birlikte bazı kurumlar koruma altına alınmaktadır. Örneğin Emniyet birimine dair yaptığınız eleştiriler suç olarak görülmektedir dedi. Son günlerde 301. maddede yapılacak değişikliklere ilişkin sivil toplum kuruluşlarının görüşüne başvurulmasının bir göz boyama olduğunu söyleyen Kaboğlu, insan hakları savunucuları, İHD, hukukçular gibi ilgililerin ve toplumun çeşitli kesimlerinin katılımcı olmasının gerektiğini belirtti.
301 diğerlerini unutturmamalı
Doç. Dr. Yücel Sayman ise konuşmasına Ben 301in ve 159un tamamen kaldırılmasından yanayım diyerek başladı. Sayman, maddelerin tek tek tartışılmaması gerektiğini, bu maddelerin despotik devlet biçimine uygun olduğunu dile getirdiği konuşmasında, 301. maddenin diğerlerini unutturmaması gerektiğini vurguladı. Sayman, Düşünce asla suçlar aleminde tanımlanamaz. İnsanlar düşüncelerinden dolayı ceza tehdidi altında yaşamamalıdır. 301. madde başta olmak üzere buna benzer tüm maddeler rahatsız edicidir dedi. İnsanların hiçbir farklılığından vazgeçmeden, parçalanmadan bir arada yaşamalarının mümkün olduğunu belirten Sayman, birlikte olmanın yolunun asıl olarak farklılıklarını kabul edilmesinden ve yok sayılmamasından geçtiğini vurguladı. Panel, soru ve cevapların ardından sona erdi. (Adana/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et