23 Şubat 2007 01:00

Gençliğe ‘sus’ baskısı


Öğrenciler hakkında açılan soruşturma ve davalara her gün yenileri ekleniyor. Öğrencilere yönelik baskı politikalarına son olarak, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi katıldı. KTܒde öğrenciler aleyhine açılan onlarca soruşturmanın bir bölümü tamamlandı. Öğrencilere, 1 haftadan 1 yıla kadar okuldan uzaklaştırma cezaları verildi. KTÜ öğrencileri hakkında Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı da, 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. ÇOMܒde ikinci yarıyılın başladığı gün, ders programının yanı sıra öğrenciler hakkında açılan soruşturmalar tebliğ edildi. Edirne Cumhuriyet Savcılığı ise Hrant Dink’in katledilmesini protesto amacıyla yürüyüş yapan Trakya Üniversitesi öğrencileri hakkında soruşturma başlattı.
72 soruşturma açıldı
KTܒde rektörlük, son 4 ay içerisinde “izinsiz gösteri yapmak, slogan atmak, basın açıklamalarına katılmak” gibi gerekçelerle öğrenciler hakkında 72 ayrı soruşturma açtı. Bu soruşturmalardan 12’si, 25 Eylül 2006 tarihinde, öğrenim katkı payının yanında “etkinlik ücreti” olarak adlandırılan kayıt paralarını toplu olarak ödemeyen ve rektör ile görüşmek isteyen öğrenciler hakkında açıldı. 12 soruşturmanın 7’si sonuçlandı ve öğrenciler, 1 haftadan 1 yıla kadar değişen aralıklarla okuldan uzaklaştırma cezalarına çarptırıldı. Olayla ilgili diğer 5 soruşturma ise halen devam ediyor.
5 yıl hapisleri isteniyor
Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğü, 7 Kasım 2006 tarihinde düzenlenen YÖK’ü protesto eylemi nedeniyle de öğrenciler hakkında disiplin soruşturması başlattı. YÖK’ü protesto eylemine bir başka soruşturma ise Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan geldi. Başsavcılık, “5 jandarmanın görevlerini yapmalarını engelledikleri ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla 28 öğrenci hakkında 1.5 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Öğrenciler hakkındaki ceza davasının ilk duruşması, 24 Nisan’da görülecek.
Öğrenciler tepkili
Haklarında soruşturma ve dava açılan öğrenciler ise yaşananlar karşısında şaşkın. Üniversitelerin ticarethane, öğrencilerin ise müşteri gibi görünmesini eleştiren ve buna karşı mücadele ettiklerini söyleyen öğrenciler, amaçlarının demokratik bir üniversite olduğunu söylediler.
Açılan soruşturmalar sonucunda bir yıl süreyle üniversiteden uzaklaştırılan Serkan Vahiç, rektörlüğün tutumunu eleştirdi. Düşünen, sorgulayan ve üreten üniversitelilerin susturulmaya çalışılmasının çok ciddi bir tehlike olduğunu ifade eden Vahiç, “Bir yandan hakkımızda açılan soruşturmalarla başa çıkmaya çalışırken bir yandan da eli silahlı çeteler tarafından tehdit ediliyoruz” dedi.
Vahiç, çeteler tarafından geçtiğimiz dönem üniversite kampusünde zorla bir araca bindirilerek kaçırılmak istenmişti. Vahiç, bu olaydan bir gün sonra da yine aynı kişiler tarafından silah kabzasıyla darp edilmişti.
Trakya’da yine soruşturma
Hrant Dink’in silahlı saldırı sonucu katledilmesini protesto etmek için 21 Ocak’ta Edirne’de yürüyüş düzenleyen Trakya Üniversitesi öğrencisi 35 öğrenciye Edirne Cumhuriyet Savcılığı tarafından 2911 sayılı “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla soruşturma başlattı.
Soruşturmaların öğrenci muhalefetinin önünü kesmek amacıyla açıldığını söyleyen Trakya Üniversitesi Öğrenci Derneği Başkanı Maşuk Öztekin, “Hrant Dink’in katledilmesini bütün dünya kınadı. Sadece İstanbul’da onbinlerce kişi kilometrelerce yürüdü. Olayın ardındaki gerçek güçlerin üzerine gitmek yerine katliamı protesto edenlere soruşturma açılıyor” dedi.
Trakya Üniversitesi’nde alternatif bahar şenliği düzenleyen öğrencilerden 33’ü de geçtiğimiz günlerde 3’er yıl 9’ar ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Okuldan atıldılar
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ise haklarında ‘örgüt üyesi olmak’ suçlaması ile dava açılan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi öğrencilerinden 2’si okul yönetimi tarafından okuldan atıldı. Öğrenciler karara itiraz edeceklerini söylediler. (HABER MERKEZİ)
Amaç öğrencileri sindirmek
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) öğrencileri, ikinci yarıyıla soruşturma baskısı altında başladı. ÇOMÜ yönetimi, okulların açıldığı gün öğrencilere, ders programı ile birlikte soruşturma tebliğini iletti.
Okula geldiklerinde derslerine girmeyi planlayan öğrenciler, fakültelerin sekreterlikleri tarafından verilen sarı renkli ve ‘gizli’ damgalı zarfları açınca, haklarında soruşturma açıldığını öğrendiler.
Yasal haklarını kullanarak YÖK’ün kuruluş yıldönümünde basın açıklaması yaptıkları için haklarında soruşturma açıldığını belirten öğrenciler, “Soruşturmalarla, eğitim ve öğretime ilişkin söz söyleme hakkımız gasp edilmek isteniyor” dediler.
Reyhan Kıran adlı öğrenci, açılan soruşturmaların, 12 Eylül zihniyetinin bir yansıması olduğu değerlendirmesinde bulunurken Umur Karali, “Açılan soruşturmaların tamamı, YÖK’ün, üniversitelerin özerkliğini ve kazanılmış öğrenci haklarını tüketmekteki kararlılığını göstermektedir” şeklinde konuştu.
Uygulamanın, bir üniversiteye yakışmayan antidemokratik bir uygulama olduğunu ifade eden Gülcan Erhan ise kitle örgütlerinin ve kamuoyunun öğrencilere sahip çıkmasını istedi.
Anayasal bir hak olarak tepkilerini şiddete başvurmadan dile getirdiklerine dikkat çeken Metin Bayram da, haklarında açılan soruşturmaların amacının, öğrencileri baskı altında tutmak ve sindirerek, yıldırmak olduğunu söyledi. (Çanakkale/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et