Yarınlarımız için...

Yıllardır söylenen ama kulak ardı edilen olay ile küresel ısınma ile karşı karşıyayız. Hep kulak ardı edildi. Söylenenlere aslında ilk başta şaşırıldı ama iki gün içerisinde unutuldu. Ta ki 2007 yılına kadar. Bugün, yarın derken yağmur yağmadığını, kar yağmadığını, havaların bile soğumadığını gördük. Bir şeyler yapmak gerekiyordu, geç de olsa bir şeyler yapmak... Şubat 2007 tarihli BM (Birleşmiş Milletler) Raporu’na göre:
4+2.4 derece: Su sıkıntısı başlayacak. Kuzey Amerika’da kum fırtınaları tarımı yok edecek. Deniz seviyeleri yükselecek. Peru’da 10 milyon kişi su sıkıntısı çekecek. Canlı türlerinin yüzde 30’u yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
4+ 5.4 derece: Denizler 5 m yükselecek. Deniz seviyesi ortalaması 70 metre olacak. Yiyecek stokları tükenecek.
4+ 6.4 derece: Göçler başlayacak. Yüz milyonlarca insan uygun iklim koşullarında yaşamak umuduyla göç yollarına düşecek. Kadınlar su bulamadıkları için saçlarını kestirecekler. Okyanuslarımız çölleşecek. Okyanuslardan aktarımla içme suyu elde edilecek. İnsanlar 50 yaşındayken susuzluktan 85 yaşında gibi gözükecekler.
İşte bu ve bunun gibi bir çok nedenden dolayı bir şeyler yapmalıyız. 1 Mart günü saat 19:55’ten 20:00’a kadar hiçbir enerjiyi kullanmayarak işe başlayabiliriz. 5 dakikalık bu olay ile tüm dünyada çok büyük enerji tasarrufu olacak ve yüksek mercilerin dikkati çekilecektir. 19:55’te evinizin ışıklarını söndürün, televizyonlarınızı, bilgisayarlarınızı, telefonlarınızı kapatın. Suları açmayın. Buzdolabınızın fişini çekin. Yolda iseniz arabanızı kenara çekin. Kısacası aklınıza gelecek en ufak enerjiyi bile kullanmayın. Sadece 5 dakikacık. biz ve bizden sonrakilerinde canlı kalabilmesi adına tepkisiz kalmayın. Dünya çapındaki bu eylemle başlayaraktan daha dikkatli davranın. Mesela evinizde ampul yerine florasan lambalar kullanın. Elektronik cihazların saatleri çalıştırmak ve hafıza çiplerini hazır tutmak için harcanan enerji, evde harcanan toplam enerjinin yüzde 5’ini oluşturuyor ve atmosfere yılda 18 milyon ton karbon bırakıyor. Bu yüzden kullanmadığımız elektronik cihazları fişten çıkarmalıyız. Geri dönüşümü evlerimizde başlatmalıyız. Ağaç dikmeliyiz. Bir ağaç yılda 1 ton karbondioksit emer. Çöpümüzü sadece yüzde 10 azaltırsak, 600 kg karbondioksit tasarrufu yaparız. 15 km araba kullanmak yerine yürümek yılda 250 kg karbondioksit tasarrufu sağlar. Her 4 litre benzin tasarrufu, 10 kg karbondioksiti atmosferimizden uzak tutar. Ve eğer duanın gücüne inanıyorsak dua etmeliyiz. Ama bir atasözü der ki; dua ederken harekete geçin. Tüm insanlık adına, geleceğimiz adına, bizler adına, hepimiz adına...
Aziz Kurt Öğrenci (İSTANBUL)