Mersin’de yerleşim yerleri tehlikede

Jeoloji Mühendisleri Odası Mersin Temsilciliği tarafından ‘Basınla Beş Çayı’ adıyla düzenlenen etkinlikte, ‘Tarsus katı atık bertaraf tesisi, Mersin’in katı atık sorunu, Mersin’de sel riski ve Mersin’in depremselliği’ konuları hakkında bilgi verildi.
Toplantıda konuşan JMO İl Temsilcisi Erkan Demir, yaptıkları çalışmalarla hem yaşadıkları şehrin sorunlarına çözüm bulmayı hem de mesleklerini fazla tanımayan insanlara kendilerini tanıtmayı amaçladıklarını söyledi. Demir ayrıca, okullarda düzenleyecekleri konferanslarla öğrencilere Jeoloji bilimi hakkında bilgi vereceklerini de belirtti.
Yurtdışından atık gelebilir
Tarsus’ta kurulması düşünülen ‘Doğu Akdeniz katı atık entegre bertaraf tesisi’ hakkında bilgi veren İl Temsilcisi Erkan Demir, bu tesis için kurulması planlanan alanın, Kurbanlı ve Eskişehir köylerinin tarım arazisi içinde olduğunu söyledi. Demir arazinin ayrıca Mersin ve Tarsus’un su yükünü çeken Berdan Nehri beslenme havzasına da yakınlığına dikkat çekti. Demir, “Tesiste meydana gelebilecek bir sızıntı, o bölgenin ekosistemini tamamen etkileyecektir. Ayrıca tesiste bertaraf edilecek atık yelpazesinde; gıdadan tekstile, medikaldan kağıt ürünlerine, Türkiye’de şu anda oluşmayan nükleer atıklar görülmektedir bu da yurtdışından atık gelebileceği şüphesini ortaya çıkarıyor” dedi.
Demir Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, projenin bu haliyle uygulanmasının geri dönüşü olmayan sonuçlar çıkaracağını belirterek geri çekilmesini istediklerini belirtti.
Depolama tesisi kapatılmalı
Mersin Üniversitesi Arş. Gör. Kemal Zorlucan ise Mersin’de yaşanan katı atık sorunu ve depremsellik hakkında bilgi verdi. Zorlucan, yerleşim yeri içinde kalan depolama merkezinin sağlık ve çevre sorunlarına yol açtığını belirtti. Depolama tesisinin şehir merkezine sadece 8 kilometre uzaklıkta olduğunun ve halkın yerleşim yeri içinde kaldığının altını çizen Zorlucan, burada oluşan yangınlar, metan gazı patlamaları ve kirli suların yeraltı suyuna karışmasının, bölgedeki canlılar için büyük tehlike oluşturduğunu söyledi. Zorlucan, “Tesisin bir an önce kapatılması ve kapatıldıktan sonra acilen ıslah edilmesi gerekir” dedi. Mersin’in depremselliğine de değinen Zorlucan, doğanın yer kabuğunu sarsmaya devam edeceğini, bu olayların felakete dönüşmemesi için imar planlarının revize edilmesi gerektiğini vurguladı.
Dr. Cemal Şahinoğlu ise Mersin’de yaşanan sel olayları ve önlemleri hakkında bilgi verdi. Mersin’in Toroslar’ın hemen altında düzensiz bir yapılanmayla kurulduğunu söyleyen Şahinoğlu, aşırı yağışlar sonrasında Toroslar’dan gelen yağış sularının ıslah edilemeyen dere yatakları ve yetersiz altyapı çalışmaları sonucunda felakete dönüştüğünü belirtti. Şahinoğlu, “Bu tür olayların tekrar yaşanmasını engellemek için dere yatakları ıslah edilmeli, büyük drenaj sistemleri oluşturulmalı ve imar planı düzenlenmelidir” dedi. (Mersin\EVRENSEL)
Cumali Akkaş