Umutsuzlar arttıkça işsizlik azaldı!

DİSK tarafından yapılan araştırmada, ‘’İş gücüne katılım talebinin azalması nedeniyle işsizlik oranının düşük göründüğü’’ belirtildi. Araştırmada, Türkiye’de gerçek işsizlik oranını, iş gücüne katılmama eğiliminin gizlediğinin altı çizildi. İşsizlik oranının iş arayıp bulamayanları kapsadığına işaret edilen araştırmada, oysa iş bulma umudunu kaybedip iş gücü piyasasından çekilen milyonlarca çalışan bulunduğuna dikkat çekildi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2006 işsizlik rakamlarına ilişkin açıklamasında, 2005 yılına göre işsiz sayısının oransal olarak azaldığına yer verildiği anımsatılan araştırmada, işsizlik oranındaki azalmanın, iş gücüne katılım talebindeki azalmanın bir sonucu olduğu, hesaplamada iş bulma umudu kalmayan ve iş aramayan işsizlerin değerlendirmeye alınmadığı kaydedildi.
Araştırmada, geçen yıl 2005 yılına göre iş gücüne katılım oranının yüzde 48.3’ten yüzde 48’e düştüğü belirtilerek, ‘’Eğer çalışmayı talep eden nüfus aynı oranda kalsaydı, işsiz sayısı son 1 yılda 2 milyon 520 binden, 2 milyon 625 bine, işsizlik oranı da yüzde 10.3’ten, 10.52’ye çıkacaktı’’ denildi.
Araştırmada, 20 yıl önce çalışmayı talep eden nüfusun, çalışabilir nüfusun yüzde 58’ine karşılık geldiğine dikkat çekildi. İş gücüne katılım oranının 20 yıl önceki düzeyinde olması halinde çalışmak isteyen nüfusun 30 milyon 174 bin, işsiz sayısının 7 milyon 844 bin, işsizlik oranının yüzde 26 olacağı ifade edilen araştırmada, bu durumda, işsizlik oranının yüzde 14 ile en yüksek olduğu bölge olan Güneydoğu Anadolu’da bu oranın yüzde 49.28’i bulacağı tespitine yer verildi.
AB ile kıyaslama
İş gücüne katılım oranının AB ülkelerinde ortalama yüzde 68.8 olduğu belirtilen araştırmada, Türkiye’de iş gücüne katılım talebinin Avrupa’daki düzeyde olması durumunda, çalışmak isteyen nüfusun 35 milyon 548 bini, işsiz sayısının 13 milyon 218 bini, işsizlik oranının yüzde 37’yi bulacağı bildirildi.
Araştırmada, bu iş gücüne katılım düzeyinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi için işsizlik oranının yüzde 57’lere karşılık geleceği kaydedildi. Araştırmada, ‘’Güneydoğu gibi gerçek işsizliğin çok yüksek düzeylerde olduğu bölgelerde, bu tip bir sınıflandırma ile işsizliğin yüzde 14 olarak açıklanması var olan bir sorunu görmemek anlamına gelmekte’’ görüşüne yer verildi.
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de işsizliğin kronik bir hal aldığına dikkat çekerek, hükümetin sorunu görmezden geldiğini, kalıcı adımlar atamadığını belirtti. Yeni liberal küreselleşme politikalarının toplumsal yaşamda onarılması zor yaralar açtığını ifade eden Çelebi, ‘’Yoksul halk kitlelerinin geleceği sermayenin insafına terk edilemez. İşsizlikle mücadele için emek örgütlerinin öncülüğünde bir eylem programı çıkartılmalıdır’’ dedi.‘’TÜİK’in işsizliği gizleyen değil, işsizliğin farklı boyutlarını kamuoyuna gösteren bir işlev taşıması gerektiğini’’ ifade eden Çelebi, işsizliğin kader olmadığını kaydetti. (EKONOMİ SERVİSİ)