AA’da TGS üyelerini sendikadan istifa ettirmeye yönelik girişimlere tepki olarak AA Genel Müdürlüğü önünde açlık grevine başlayan İpekçi, bugün eyleminin üçüncü gününe girdi. Gündüzleri AA Genel Müdürlüğü önünde direnişini sürdüren İpekçi, geceleri ise sendika binasında eylemine devam etti. İpekçi, Türk Tabipleri Birliğinin girişimiyle düzenli sağlık kontrolünden geçiriliyor.

TÜRK-İŞ’TEN ZİYARET

İpekçi açlık grevini başlatırken Sendikal Güç Birliği Platformu dışındaki Türk-İş’e üye sendikalardan hiçbir temsilcinin yer almaması dikkat çekmişti. Ancak grevinin ilk günü öğleden sonra Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve TEKSİF Genel Başkanı Nazmi Irgat, İpekçi’yi ziyaret ederek desteğini sundu. Irgat, “Başkanlar Kurulumuzun değerli bir üyesi olarak senin yanındayız” dedi. AA’daki baskılara tepki gösteren Irgat, “gönüllü” istifaların dışında baskı ile sendikadan istifalarla sendikanın AA’da yetkisinin düşürülmesine, bir başka sendikanın yönetim tarafından desteklenmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Ercan İpekçi’yi Petrol-İş Ankara Şube Başkanı Şuayip Gül ve Yönetim Kurulu üyeleri de ziyaret etti. İpekçi’ye çiçek de sunan Gül, bu eyleminde Ercan İpekçi’nin yanında oldukları mesajı verdi.

MESLEKTAŞLARI DA YALNIZ BIRAKMADI

Ercan İpekçi’yi meslektaşları ve TGS üyeleri de yalnız bırakmadı. Ajans önünde bekleyişini sürdüren İpekçi’yi ziyaret eden gazeteciler, dayanışma duygularını ifade ettiler. AA’dan zorla emekli edilen gazeteciler de açlık grevi boyunca İpekçi’yi yalnız bırakmadılar. TGS Üyesi ve Gazetemizin Yazı İşleri Müdürü Fatih Polat da dün İpekçi’yi ziyaret edenler arasındaydı. TMMOB Eski Başkanı Kaya Güvenç ve Yazar Serpil Çelenk Güvenç de İpekçi’yi ziyaret ederek desteklerini sundular. Emekli Gazeteci Süleyman Coşkun da “Tutukluyuz”, “Duayen Gazeteciler” kitaplarını destek için ziyaret ettiği Ercan İpekçi’ye hediye etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin de direnişteki TGS Başkanına destek ziyareti gerçekleştirdi. AKP Hükümetinin 12 Eylülle hesaplaştığını ileri sürerken, en fazla sendikal özgürlüklerden bahsettiğini belirten Tekin, gazetecileri olduğu gibi sendikalarını da tek tipleştirmeye çalıştığını söyledi. Ercan İpekçi de AA Genel Müdürlüğü binasındaki tabela vb. değişikliklere dikkat çekerek, devlet kasasından aktarılan paraların nasıl harcandığının Parlamento taraf    ından da denetlenmesi gerektiğini söyledi. Ajansta çalışanlara yönelik “istifa baskılarına” dikkat çeken İpekçi, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ı kastedederek, “Biz Bakanın bize karşı olan tutumunu biliyorduk, ama Başbakan da önceki gün açıklamasında ‘bir sendika var, o sendika’ diyerek bizi kastetti. O sendikanın başkanı benim. Söylediklerimizde hiçbir hata yoktur. Biz mevcut durumu anlatıyoruz” diye konuştu. Başbakan Erdoğan’ın İngiltere’de yolsuzluktan tutuklu gazetecileri örnek vererek, sendikaların ülkelerini şikayet etmediklerine yönelik sözlerini eleştiren İpekçi, Deniz Feneri vb. davasındaki gazetecilerle, yolsuzluktan cinsel tacizden tutuklu gazeteciler de olduğunu ama kendilerinin onları hiç gündeme getirmediklerini söyledi. İpekçi Hükümet’in tüm gazetecileri ‘terörist’ ilan ettiğini ve 100’ü aşkın gazetecinin bu şekilde cezaevinde bulunduğunu söyledi. Emek Partisi Ankara İl Yöneticileri de İpekçi’yi ziyaret ettiler.

AVRUPALI GAZETECİLERDEN ERDOĞAN’A ELEŞTİRİ

Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) de AA’daki sendika karşıtı tutumu ve Başbakanın TGS’yi hedef alan sözlerini eleştiren bir açıklama yaptı. Sendika Genel Başkanı Ercan İpekçi’nin grevine destek verilen açıklamada, “Öyle anlaşılıyor ki, sendika Genel Başkanı, yönetim tarafından sendikaya olan desteği baltalamak amacıyla başlatılan gözdağı kampanyasında hedef olarak seçilmiş durumda. Ercan İpekçi, Türkiye’de 100’den fazla gazetecinin hapsedilmesine karşı yürütülen kampanyada önderlik yapan bir kişidir.   Bunun sonucu olarak da, Türk yetkililer tarafından kendisi ve sendikası hedef gösterilmiştir. Bunun kanıtı da Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı son konuşmadır” denildi. Türkiye’de sendika üyelerinin gözünü korkutmak amacıyla hükümet ve işverenler tarafından uygulanan taktiklere ilişkin pek çok rapor bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, AA’da yaşananların sendikacıların çalışmaları üzerindeki baskının son örneği olduğu ifade edildi. EFJ Başkanı Arne König açıklamasında, İpekçi’nin eylemini “İlkelerini savunmak adına insanların, kendilerini böylesi aşırı yollara başvurmak zorunda hissetmeleri hayli endişe verici bir durum” diye değerlendirdi.   König, “EFJ olarak, TGS üyelerine karşı uygulanan gözdağı verme uygulamalarını şiddetle protesto ediyoruz ve sendika Genel Başkanı ve EFJ Yürütme Kurulu Üyesi Ercan İpekçi’ye tam desteğimizi beyan ediyoruz. Avrupalı yetkilileri de, Türk hükümetine basın özgürlüğünün ve sendikal örgütlenme özgürlüğünün, demokrasinin vazgeçilmez değerleri olduklarını bir kez daha hatırlatmaya çağırıyoruz” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

TGS’NİN TALEPLERİ * Anadolu Ajansında Türkiye Gazeteciler Sendikası Üyelerine yapılan istifa baskıları sona ermelidir. Baskıyla sendikadan istifa eden üyelerin geri dönüşleri engellenmemelidir.  * Anadolu Ajansında çalışan sendika üyelerine yönelik sürgün, görev değişikliği, işten atma tehdidi, rıza dışı tayinler, uygunsuz savunma talepleri gibi her türlü baskı ve mobbing uygulamasına son verilmelidir. * Anadolu Ajansında “stajyer”, “kaşeli”, “hizmet alımı”, “yurt muhabiri” adları altında yıllardır sigortasız olarak çalıştırılan personelin kadroları verilmeli, sigortaları yaptırılmalıdır. * Anadolu Ajansına yeni alınan personelin sendikaya kendi özgür iradeleriyle üye olma ya da dayanışma aidatı ödeme talepleri engellenmemelidir. * Anadolu Ajansında işlerin kısmen ya da tamamen taşeron şirketlere yaptırılması uygulamasından vazgeçilmelidir. * Anadolu Ajansı işyerlerinde Türkiye Gazeteciler Sendikası yöneticileri ve temsilcilerinin duyuru dağıtma, üyelerle görüşme gibi yasal sendikal faaliyetleri engellenmemelidir. * Anadolu Ajansından haksız yere tazminatsız olarak işten atılan üyelerle anlaşma yoluna gidilmeli, ya hak ettikleri kıdem tazminatları ödenmeli ya da işe geri dönüşleri kabul edilmelidir. * Türkiye Gazeteciler Sendikasının kendi iç sorunlarıyla ilgili olarak başlatılmış olan demokratik sürecin Ana tüzük hükümlerine göre işleyişine herkes saygı göstermelidir.