20 Mart 2007 00:00

Serbest Bölge’de kölelik istemiyoruz!

Bizler, 3 ila 13 yıl arasında Serbest Bölge’de tekstil işkolunda çalışan işçileriz. Serbest Bölge, adı gibi her şeyin serbest olduğu bir bölge, tabii ki patronlar için. Binlerce işçi kölelik koşullarında çalışıyor burada.

Paylaş

Bizler, 3 ila 13 yıl arasında Serbest Bölge’de tekstil işkolunda çalışan işçileriz. Serbest Bölge, adı gibi her şeyin serbest olduğu bir bölge, tabii ki patronlar için. Binlerce işçi kölelik koşullarında çalışıyor burada. Yedi yıl öncesiyle karşılaştırıldığında neler değişti diye düşündüğümüzde; yedi yıl önce yemeklerimiz daha kaliteli idi, şimdiki ise çok kötü. İçme sularımız sağlıklı idi, şimdi kuyu suyu içiyoruz. (Patronlar sağlıklı su içip kaliteli yemek yiyorlar.) Eskiden 1 saat mesaiye kaldığımızda 1.5 saat ücreti üzerinden fazla mesai ücreti alıyorduk. Şimdi 1 saat fazla mesai ücreti karşılığı 1 saat üzerinden ücret alıyoruz. Tuvalet yasağı nedeniyle birçok arkadaşımız böbrek hastası oldu, bazılarımız hastaneden “tuvalete gitmesi gerekli” raporu alarak sorununu gidermeye çalışıyor. Bir gün işe gelmeyince 3 günlük yevmiyemiz kesiliyor. Patronlar, 1991 yılındaki ekonomik krizi bahane ederek haklarımızı tırpanlıyorlar ama her geçen gün kendileri zenginleşiyor. 350 milyarlık arabaya biniyorlar, bize servisi çok görüyorlar. Eskiden geç saatlerde işten çıktığımızda servis bizleri eve bırakırdı, şimdi bu kalktı. Özellikle bayan arkadaşlarımız bu durumdan çok mağdur oluyorlar. Mersin çok karışık bir kent; evimize giderken korkuyoruz. Yasal olarak resmi tatillerde 1’e 2 verilmesi gereken mesai ücretimiz, 1’e 1 veriliyor. Eskiden cumartesi günleri çift mesai alırken şimdi bu da kalktı. Patronlar, bizi insan değil de köle gibi görüyor; sorunlardan bahsedince de bizi dinlemiyor, kapının yolunu gösteriyorlar. İş temposu çok ağır; konuşmak, boş durmak yasak.
Serbest Bölge Mersin’de olmasına rağmen biz, Mersin’den kopuk yaşıyoruz. Sanki biz bu kentte değilmişiz gibi geliyor. Hepimiz ailemize hasretiz. Birçoğumuz evlenmeye korkuyoruz iş güvencemiz olmadığı için. Her an işten çıkartılma korkusuyla yaşıyoruz. Viziteye çıktığımızda o gün çalışmamış sayılıyoruz, sigorta primimiz kendi ücretimizden kesilerek yatırılıyor. Patronlar, iş olmadığı zaman bizi izne çıkartıyor. Önce bize kağıt imzalatıyorlar kendi isteğimizle çıktığımıza dair; yevmiyemiz kesiliyor, sigorta primimiz yatmıyor.
Eylemlerimiz, Serbest Bölge’de üretim yapan Rebeka firması çalışanı 80 işçinin taleplerinin işveren tarafından geri çevrilmesi ve bu koşullarda çalışmayacaklarsa işyerini terk etmelerini istemesi üzerine başladı. 80 işçi arkadaş, işyerinden yürüyerek patronlarının onları işe almadığını belirten dilekçelerini notere verdiler. Rebeka işçileri fitili ateşlemişti. Bölgede yaklaşık 50 firmada çalışan 3 binin üzerinde işçi, 17 Mart sabahı Serbest Bölge’nin kapısında toplandık, işbaşı yapmadık ve grev ilan ettik. Bizim amacımız kavga çıkarmak değil; biz hakkımızı istiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz. Serbest Bölge patronları çıkarları için hep birlikte hareket ediyorlar, biz Serbest Bölge işçileri de çıkarlarımız için birlikte hareket etmeliyiz. Adını ilk kez duyduğumuz gazeteniz Evrensel aracılığı ile de buradan tüm işçilere seslenmek istiyoruz; hakkımızı alana kadar mücadeleye devam edelim.
Serbest Bölge’de çalışan bir grup tekstil işçisi (MERSİN)
ÖNCEKİ HABER

Okulum yıkılmasın!

SONRAKİ HABER

GÖZLEMEVİ

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...