21 Mart 2007 00:00
İNSAN VE SPOR
Futbol, çocukluk dönemini çoktan geride bırakmış ve fizyolojik açıdan büyük görülen saygın beyefendi veya hanımefendilerin çocukluk çağına geri dönmesine olanak sağlayan coşkulu bir oyun türüdür.
Futbol, çocukluk dönemini çoktan geride bırakmış ve fizyolojik açıdan büyük görülen saygın beyefendi veya hanımefendilerin çocukluk çağına geri dönmesine olanak sağlayan coşkulu bir oyun türüdür.
Futbol, eğlence ve hüznün bir arada yansımasıdır. Futbol konuşturur. Futbol eleştiri aracıdır. Aşağılama biçimidir. Konuştuktan sonra yüceltme onuru da verir. Ama asıl, yenildiğin zaman taşıdığın saygıyı gösterme olanağı vermesiyle insanların gerçek kişiliklerinin ayna gibi görünmesinin de sessiz itirafıdır.
Bu yüzdendir ki, yapılan bir müsabakanın ardından oyunu milimetrik parçalara ayırıp uzun uzadıya futbol üzerine ahkam kesenler, bizlere ne kadar zavallı olduklarını göstermektedirler. Tabi bunları seyreden bizlerin de
Futbol, aslında haklı-haksız ayrımı yapan bir tartışma alanı değildir. Önemli olan oynamaktır. Ama sonuca yaslandırılan bu popüler oyunda ne yazık ki sadece kazanmak bir erdemdir. Bu da yeterli düzeyde haklılık dayanağı sayılır. Bu oyunda da adalet düzeni, kazanandan ve kazanmak için her yolu uygun gören anlayışlardan yana işler. Ne kadar zavallı bir adalet anlayışı değil mi?..
Bir de bir müsabakanın, müsabakadan önce oynanması süreçleri var elbette. Futbolun sevimli yüzünün arkasında birtakım karanlık insanlar vardır ki onlar, bu oyunun taşlarıyla oynamayı kendilerine görev edinmişlerdir. Sonra da sahada garip ve zavallı bir mizansen yaşanır. Replikleri önceden yazılmış tiyatronun dibe çöken futbol halleri
Bu yüzden futbol, büyülü bir eylem biçimidir. Bu denli coşkulu ve satılmış insan onuru içeren başka bir oyun türü yoktur. Oynamayı ve eğlenmeyi öne koyduğunuzda futbol, takım halinde bir şey yapmanın sonsuz mutluluğunu da vereceği için en büyük haz araçlarından birisidir aynı zamanda.
İyi ki futbol oynuyorsunuz! Futbolun onuruyla oynamıyorsunuz!..
Hakan Keysan