22 Mart 2007 00:00
tahir abi
Adam durdu durdu, bir konuştu, yine karıştırdı ortalığı. Yine mükemmel ve yaratıcı bir projeyle çıktı karşımıza. Aga bana göre emniyet mensuplarının siyasete atılmaları yasaklanmalı! dedi Tahir abi koruluğun oradaki çeşmenin başında. Kimden bahsediyorsun Tahir abi? diye sordum.
Adam durdu durdu, bir konuştu, yine karıştırdı ortalığı. Yine mükemmel ve yaratıcı bir projeyle çıktı karşımıza. Aga bana göre emniyet mensuplarının siyasete atılmaları yasaklanmalı! dedi Tahir abi koruluğun oradaki çeşmenin başında. Kimden bahsediyorsun Tahir abi? diye sordum. Kimden olacak dedi, Eski emniyet müdürü Necdet Menzirden bahsediyorum! diye cevap verdi. Mevzu neymiş abi? diye sordum. Oğlum sen hiç mi gazete okumuyorsun? Hadi gazeteyi bırak televizyon da mı izlemiyorsun! diye fırçaladı beni. Estafirullah abi dedim. Sus dedi, Bir de üniversiteli olacaksın! Ulan senin okuduğun gazetenin, derginin iki katını iki günde okurum ben! diye geçirdim içimden, ama efendiliği elden bırakmayarak sustum. Ayda yılda gazete okumuş, gelmiş bize çatıyor, fesupanallah diye düşünerek de, düşüncelerime yeni bir düşünce eklemiş oldum. Kısık ve feri kaçmış bir ses tonuyla Kimden bahsediyorsun abi? diye sordum. Oğlum, söyledim ya, Nejdet Menzirden bahsediyorum! diye sesini yükseltti bana karşı. Pardon abi, kafam dalgın biraz da... diye fısıldadım adeta. Naapmış abi Nejdet Menzir? diye sordum sonra da. Sanki konferans verecekmiş gibi çeşmenin kaidesine tırmandı Tahir abi. Eline beline koyup anlatmaya başladı: Yassıadada çocuk ıslahevi kurulmasını önermiş. Çocuklar diğer ıslahevlerinin ön kapısından girip arka kapısından kaçıyorlarmış. Adam çocukları tecrit etmeyi öneriyor resmen!
Tahir abi böyle toplumsal mevzularla ne zamandan beridir ilgilenmeye başlamıştı? Gerçekten oldukça şaşırmıştım. Adam direk bilinç sıçraması yaşamış yahu! diye geçirdim içimden. Çeşme başındaki muhabbetimiz yalnızca Nejdet Menzirin çocukları tecrit etme fikriyle de sınırlı kalmamıştı. Dünya politikasından tutun da, ülkedeki ekonomik gidişata dair oldukça oturaklı tespitler yapıyordu. Şaşkınlıktan ağzımı açamıyordum.
Newroza geliyor musun yeğenim yarın? diye sorunca şaşkınlığım temelli arttı. Benim bildiğim Tahir abi muhafazakar görüşlere sahip, kafa tokuşturan cinsten bir Tahir abiydi. Lan beni mi yiyor acaba? diye geçirdim içimden. Ayrıca dikkat ettim, Neruz diye değil Newroz diye telaffuz etmişti Newrozu. Ge-geliyorum abi! dedim. Afferim yeğenim, afferim dedi ve uzaklaştı.
Ertesi gün öğrendim ki Tahir abilerin fabrika 2 aydır direnişteymiş. İki aydır gazete okumadığım için haberim yokmuş benim. Hemen gazete bayiine koşup bir Evrensel alıp okumaya başladım.
M. Öner