24 Mart 2007 00:00
SU
Eğer yaşamlarımızda, uğrunda savaşmaya değecek değerler silsilesine sırtımızı yaslamıyorsak, eğer sınıfsal bakışla bir dünya görüşünden güç ve direnç almıyorsak, yaşantılarımızın bize dayattığı zorluklarda nasıl da boşlukta kalırdık, sendelerdik .
Eğer yaşamlarımızda, uğrunda savaşmaya değecek değerler silsilesine sırtımızı yaslamıyorsak, eğer sınıfsal bakışla bir dünya görüşünden güç ve direnç almıyorsak, yaşantılarımızın bize dayattığı zorluklarda nasıl da boşlukta kalırdık, sendelerdik .
Akıp giden günler içinde kimi zaman bizi derinden etkileyen, duygulandıran, kimi zaman da yaşadıklarımızdan umudumuzun alabildiğine yeşerdiği, anlamı derin gerçeklerle karşılaşırız...
Anlatacağım, yaşadığım ve derinden etkilendiğim olay şöyle başladı:
Bir şubat akşamı telefonum çaldı. Adının Seyfiye Yıldırım olduğunu öğrendiğim bayan, Sizi Manisa Salihlide görmek istiyoruz. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü için der. Sımsıcaktır sesi, heyecanlıdır. Güzel sözlerle mutlu eder beni. EMEPli bir aile olduklarını anlatır. Elbette derim 10 Martta orada olacağım
Bu etkinliği öncelikle CHP, ÖDP ve kitle örgütleri ile birlikte oluşturduklarını söyler Ancak hazırlıklar tüm hızıyla sürerken 10 Marta birkaç gün kala çok üzülmüş olarak bir kez daha beni arar, der ki Hocam, CHPliler desteklerini çektiler, EMEPli bir hanım EMEPli bir yazarı çağırmış, koşturup duruyor ortalarda. Çok üzgündür sevgili arkadaşım, ama o yılmadan koşturur, el ilanları bastırır etkinliğin duyurusu için, kendi gücü ile hiçbir masraftan kaçınmadan İşte ne olduysa o günlerde olur, Seyfiye Hanımın aniden gözleri görmemeye, elleri uyuşmaya başlar, teşhis kötüdür; tam o koşuşturmalar sırasında, üzüntü içinde iken bir de yorgunluk eklenince, beyin kanaması geçirmiştir Haberi aldığımda büyük bir üzüntü içinde İptal edelim dedim... Ancak o, bunu kesinlikle kabul etmedi...
Salihliye gittiğimde Sevgili Hatice, Ayşe, Aliye ve EMEP İl Başkanı Turgut Beyin de emekleri ile etkinlik gerçekleşir. Bu arada Sevgili Seyfiye, bir yandan İzmire hastaneye gidip gelirken ve durmadan acı çekerken bir yandan da evden telefonlarla çalışmalara devam etmektedir. Sık sık kaldığım yere gelir, ancak elleri devamlı acıyla yüzündedir, o coşkuyu canı yana paylaşmaya çalışır Masada oturuyoruz, bu yiğit arkadaşımın elini tutuyorum, öpüyorum Ne çok yoruldun, ama ne çok dirençlisin diyorum Diyor ki Sevgili Seyfiye Selma Hanım, ben emeğin sömürüsüne karşı inançla kavga veren bir partinin üyesiyim; zaman zaman yapayalnız kalsam, gücümü o namuslu insanların oluşturduğu bir partiden alıyorum ve savunduğum bu dünya görüşümle de onurlanıyorum
Sevgili arkadaşım bugün Ankara Gazi üniversitesi Hastanesinde beyninden ameliyat oldu.
Yarın başucuna bir gül koyacağım Ve o güzel elini bir kez daha öpeceğim...
Ve bir kez daha umut asla tükenmez diyeceğim...
Bu yiğit, güzel bir dünya için canlarını ortaya koyarak savaş veren onurlu ve bilinçli kadınlarımız oldukça
Selma Ağabeyoğlu