24 Mart 2007 00:00

TİT yine tehdit etti

Bugüne dek çok sayıda siyasi suikast, provokasyon ve cinayet eyleminde adı geçen Türk İntikam Tugayı (TİT) isimli karanlık şebekenin emniyete, “Hrant Dink’i biz öldürdük.

Paylaş

Bugüne dek çok sayıda siyasi suikast, provokasyon ve cinayet eyleminde adı geçen Türk İntikam Tugayı (TİT) isimli karanlık şebekenin emniyete, “Hrant Dink’i biz öldürdük. Şimdi sıra Osman Baydemir, Metin Tekçe ve Ferhat Tunç’ta. Sıkıysa koruyun” ifadelerini içeren bir e-mail gönderdiği ortaya çıktı.
Tehdidin kaynağı Foça
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün e-mail kutusuna 24 Ocak 2007 tarihinde düşen ‘TİT Tunceli Bölge Komutanlığı’ imzalı e postada, Hrant Dink cinayetinin ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Hakkari Belediye Başkanı Metin Tekçe ve sanatçı Ferhat Tunç’un TİT’in ölüm listesinde bulunduğu belirtildi. Emniyete yönelik, “Sıkıysa koruyun” şeklinde ifadelerin kullanıldığı mesajda, Gazeteci Hrant Dink’in de TİT tarafından öldürüldüğü ileri sürüldü. e-mail üzerine harekete geçen emniyet birimlerinin yaptıkları araştırma sonucunda, mailin İzmir’in Foça ilçesindeki bir internet cafeden gönderildiği belirlendi.
İncelemelerden başka hangi bulgulara ulaşıldığı konusunda ise bilgi verilmedi.
Emniyetten Tunç’a uyarı
Sanatçı Ferhat Tunç’u ofisinde önceki gün ziyaret eden Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı 2 emniyet yetkilisi, TİT’in tehdidi ile ilgili olarak Tunç’u bilgilendirdikten sonra, “Bugünlerde kendinize dikkat edin, evinize, ofisinize gelip giderken etrafınızda gördüğünüz şüphelileri bize iletin” dediler. Savcılığın talimatı üzerine bu uyarıyı yaptıklarını belirten emniyet yetkilileri, kendilerinin de önlem alacaklarını bildirdi.
Geç gelen uyarı
Öteden beri tehditler aldığını belirten Ferhat Tunç, Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından tehdit ve küfür niteliğindeki mesajlarda ciddi bir artış olduğunu kaydetti. Emniyetin kendilerine ulaşan bir tehdit mesajını ciddiye alarak işlem yapmasının memnuniyet verici olduğunu belirten Tunç, “Bununla beraber, tehdit mesajının alınmasının üzerinden 2 ay geçtikten sonra beni durumdan haberdar etmelerini de tuhaf karşıladım” diye konuştu. Polisin, ikametgah ve ofisinin bulunduğu sokakta devriye şeklinde genel bir önlem alacağını söyleyen Tunç, zaten kendisinin de yakın veya farklı bir koruma önlemi talebinin olmadığını ifade etti.
Tunç, Hrant Dink cinayetinin ardından ortaya çıkan toplumsal refleksin giderek dağıldığına dikkat çekerek, “Şoven, milliyetçi bir siyasi atmosfer yaratanlar, Hrant Dink’in katledilmesinin ardından, maalesef politika ve söylemlerinde herhangi bir değişiklik yapmadılar. Siyasi cinayetlere çanak tutan, zemin teşkil eden, bizatihi bu olumsuz siyasi atmosferi yaratanlardır” dedi.
Tunç: Bunları düşünerek yaşamak zor
Hrant Dink’in ölümünün ardından kendisine dönük tehditlerin arttığını söylen Tunç, “Daha önce İstanbul Valiliği’ne koruma için başvurumuz oldu. Ama talebimiz reddedildi. Bunların önüne geçmek mümkün değil. Bunları düşünerek yaşamak zor. Bugüne kadar TİT imzalı herhangi bir tehdit almadım, bu yeni bir şey. Emniyet konuyla ilgili uyardı. Koruma talebinde bulunmayacağım. Ofisime gidip geliyorum, çalışmalarımı sürdürüyorum” dedi. (İstanbul/DİHA)
Türk İntikam Tugayı nasıl bir şebeke?
Kamuoyunun, hakkında çok net bilgisi olmayan Türk İntikam Tugayı (TİT) adlı saldırı şebekesi, bir iddiaya göre “derin devlet” tarafından suikast olaylarında ve silahlı eylemlerde kullanılıyor. Mafyatik ilişkiler üzerine kurulu bu şebeke, özellikle kamuoyunun bloklaşmasına yol açan bazı illegal olayların ardında yer alıyor.
TİT üyelerinin emekli veya görevden ayrılmış TSK mensupları ile yakın ilişkilerinin olduğu da iddia ediliyor. TİT’çilerin aldığı rafine silahlı eğitimde, uluslararası suç izleme örgütlerinin raporlarında bu noktaya bağlanıyor. Aynı raporlarda örgütün JİTEM bağlantısı üzerine dikkat çekiliyor. Aynı zamanda örgütün MİT ile arasının bozuk olduğu da iddialar arasında.
Asıl olarak 1969 yılında kurulan TİT, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde aynı yıl kurulmuş olan Ülkü Ocakları ile beraber, bu örgütlenmenin silahlı ayağını oluşturdu. Bu örgütle bağlantısı olan pek çok kişinin, öğrencilik yıllarından sonra geldikleri bürokrasi kademelerinde bunu devam ettirdikleri ileri sürülüyor.
Akın Birdal’ı İnsan Hakları Derneği Başkanı olduğu sırada öldürmeye teşebbüs eden Semih Tufan Gülaltay hakkında mahkeme kayıtlarında TİT üyesi olduğu iddiası yer aldı.
Diyarbakır’ın Bağlar semtinde 12 Eylül gecesi meydana gelen ve 10 kişinin ölümüyle sonuçlanan patlamayı da TİT üstlenmişti.
TİT’in patlamayı üstlendiği açıklamasında, web sitesi üzerinden “TİT eylemi, bombanın fotoğraflarını yayınlayarak üstlendi” şeklindeki açıklamıştı.
Baydemir ve Tekçe’ye tehditler gündeme gelmişti

Geçtiğimiz şubat ayının sonunda, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’e yönelik defalarca suikast girişimi olduğu ortaya çıkmıştı. Basının Baydemir’in sözlerini çarpıtarak hedef gösteren haberlerinin ardından yüzlerce tehdit alan Baydemir’e yönelik defalarca suikast düzenlenmek istendiği belirlenirken; JİTEM, TİT, Kuvayi Milliye, VKGB gibi örgütlenmelerin tehdit ve girişimleri sonucu gerçekleştirilmek istenen suikast girişimlerinin bazıları Baydemir’in korumalarının girişimiyle engellendiği ortaya çıkmıştı.
Yine şubat ayında, içinde ‘şarbon’ olduğu iddiasıyla gönderilen mektupla birlikte Hakkari Belediye Başkanı Metin Tekçe’ye son bir yıl içinde 30 tehdit içerikli mektup gönderildiği ortaya çıkmıştı. Gazeteci Hrant Dink’e tehdit mektubu gönderen ‘Gestapo Türk’ adlı kişinin Tekçe’ye de aynı içerikli tehdit mektubu gönderdiği ileri sürülmüştü. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’e Bursa’dan “Hrant Dink oğlunu, seni ve Serkis Seropyan’ı bir daha hiç konuşmamak üzere susturacağız. Önce oğlunu. Cesedini Ankara çıkışındaki jandarma bölgelerinin birinde alacaksın” şeklinde tehdit mektubu gönderen ‘Gestapo Türk’ adlı kişinin benzer içerikli bir mektubu Belediye Başkanı Tekçe’ye mart ayında göndermişti.
ÖNCEKİ HABER

Ulaş’ın çiftçi kızları

SONRAKİ HABER

Lodos ve yağmur sele dönüştü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...