25 Mart 2007 00:00

gazetenin yazarları: mektupçular

Bir telefon alıyoruz; saat sabahın yedisi. Heyecanlı ve kararlı bir ses. “Abi sen gazetecisin değil mi?” diye soruyor. “Evet” diyorum. “Abi, bizim fabrikada eylem var, sadece sizin geleceğinizi söylediler”. “Kim söyledi”

Paylaş

Bir telefon alıyoruz; saat sabahın yedisi. Heyecanlı ve kararlı bir ses. “Abi sen gazetecisin değil mi?” diye soruyor. “Evet” diyorum. “Abi, bizim fabrikada eylem var, sadece sizin geleceğinizi söylediler”. “Kim söyledi” diyorum. “Bellona’dan sizin gazetenin yazarı, mektupçu arkadaşlar, abi” diyor.
Ertesi hafta birkaç telefon daha. Kimle görüştüğümüzü sorduğumuzda, yine bir yerlerde bir şekilde mücadele eden ve sesini duyurmak isteyen işçiler. Bir diğeri de işçinin tabiriyle “yamuk” bir sendikanın eski temsilcisi. Ona da soruyoruz telefonumuzu nereden aldığını. O da diğerleri gibi gazeteye yazan bir grup işçiyi tanıdığını söylüyor. “Sendika seçimlerini biraz konuşsak” diyor.
Evet, aktardığımız bu diyalogların farklı biçimlerde sürekli yaşandığı bir ildeyiz. Kayseri’de. Uzun yıllardır mücadele deneyimi açısından kısır olan ilde, sanayinin çok hızlı gelişimi ile son dönemlerde, çoğu kendiliğinden irili ufaklı eylemlere tanık oluyoruz.
Binlerce işçinin çalıştığı, Türkiye’nin en kârlı 500 işletmesi arasına her yıl 15-20 patronun girdiği bir il burası. Henüz kitlesel bir karakter kazanamamış olsa da, bu gelişmeler karşısında artan baskı ve sömürüye karşı işçinin artık sesinin daha gür çıktığını ifade etmek yanlış olmaz.
İşte bu sese ses katan ve işçilerin örgütlenmesinde, en azından dostlarını tanımasında son derece etkisi olan gazetemizdeki Okur Mektupları köşesi; yukarıdaki diyaloglardan da anlaşılacağı üzere, olumlu bir etki yaratmışa benziyor. Henüz çok sınırlı bir etki olduğunu gözden kaçırmadan, yine de şu söylenebilir ki; işçi sınıfımızın bilincinde bir sıçramaya neden olduğu ya da olabileceği gözleniyor. Öyle ki; ‘işçi mektubu yazarlarımızın’ hemen tamamının düzen partilerinin etkisinden geldiğini belirtmeliyiz. Buna rağmen, aşağıda okuyacağınız mektuplarda da işçilerin işçi sınıfı politikasına yüzünü döndüğü görülüyor.
Fazla söze gerek bırakmayacak kadar fabrika içinde etkili olabilen işçi mektupları, iyi bir dağıtımla da beslenebilirlerse, yukarıda yaşanan bazı diyalogların patlama yapması kaçınılmaz olacaktır. İşçilerin yazdığı bu iki mektup, bunların olabileceğinin izlerini fazlasıyla taşıyor.
Yakup Aslandoğan
ÖNCEKİ HABER

sığınacağımız bir liman oldu

SONRAKİ HABER

işçi mektupları ve basın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...