30 Mart 2007 00:00

LİMAN ARKASI

Özel Eğitim ve Rehberliğe Muhtaç Çocukları Koruma Derneği'nin Çaycuma'nın Yeşiltepe Mahallesi’ndeki okulunda, çocuklarla yaptığım drama çalışmaları ailelerin de ilgisini çekmiş.

Paylaş

Özel Eğitim ve Rehberliğe Muhtaç Çocukları Koruma Derneği'nin Çaycuma'nın Yeşiltepe Mahallesi’ndeki okulunda, çocuklarla yaptığım drama çalışmaları ailelerin de ilgisini çekmiş. Okul yetkilileri ile görüşerek annelerle de drama çalışmalarına başladım. Çaycuma'ya yakın belde ve köylerden çocukların eğitimi için okula gelen annelerle, haftada bir gün çalışma yaparak mayıs ayında sahneleyeceğimiz kısa oyununun metnini hazırlıyoruz. Çalışmalarda ortaya çıkan; rapor alma sürecinde yaşanılan sıkıntılar, iletişimsizlik, empati, şiddet... gibi konuları oyunumuzda ele alacağız. Okulun bekleme salonunda geçen oyunun ilk bölümünde beş anne görev aldı. Oyun geliştikçe beş anne daha oyuna katılacak. Şimdilik on anneden oluşan drama grubumuzla Sakatlar Haftası'nda sahneye çıkarak özel eğitime muhtaç çocuklar ve ailelerinin yaşadığı sorunlara dikkat çekmeye çalışacağız. Oyunun birinci bölümünde görev alan annelerin rolleri şöyle: 1. Anne; televizyon izliyor, 2. Anne; yün örüyor, 3. Anne; kitap okuyor, 4. Anne; okulun hizmetlisi, 5. Anne; kucağında çocuğuyla gelecek.
1. Anne: Ayy...
2. Anne: Off...
1. Anne: Ayy...
2. Anne: Off...
1. Anne: Ayy...
3. Anne: Ne oldu?
1. Anne: Sedef vardı ya! Manken... Şarkıcı... Sanatçı...
2. Anne: Off... Off...
3. Anne: Haa! Şu, hani klip mlip... Eee...
1. Anne: Ayy... Boşanmış... Yeni evlendiği adamdan da boşanmış. Ayy...
3. Anne: Eee...
1. Anne: Ayy... E' si bu işte. Adam... (gözüne yumruk vuruyormuş gibi yapar) Kadın şimdi... Ayy...
2. Anne: Off... Off... Bırak şunu Allah’ını seversen. Başka kanal yok mu?
1. Anne: (Kanal değiştirir) Ayy...
2. Anne: Off...
1. Anne: Ayy...
2. Anne: Off...
1. Anne: Ayy...
3. Anne: Ne oldu?
1. Anne: Felçli, konuşamayan genç vardı ya! Bedensel engelli... Ayy...
3. Anne: Haa! Şu, öbür kanallara da çıkmıştı hani... Eee...
1. Anne: Ayy... Yedikule Feneri tekerlekli sandalye almış ona... Bir gazete de ev verecekmiş... Ayy...
3. Anne: Eee...
1. Anne: Ayy... E' si bu işte. Genç şimdi... Ohh!... Ayyy...
2. Anne: Off... Off... Bırak şunu Allah’ını seversen. Başka kanal yok mu?
4. Anne: Başka kanal mı? Var, bak burada! (Elektrik prizinden TV' nin fişini çıkarır, süpürgenin fişini takar.)
1. Anne: Ayy... Ne güzel programlara bakıyorduk. Sırası mı şimdi... Başka priz yok mu?
4. Anne: Başka priz yok ama başka programlar var. Sen bas kumandanın düğmesine...
1. Anne: Ayy... (Kumandayı TV yönüne çevirir, basar.) TV' nin fişi takılı değil...
4. Anne: Bu tarafa, bizim TV' ye çevir, bak buraya... Evet... Şimdi bir belgesel izliyorsunuz... Çocukken ciğerlerindeki rahatsızlığın tedavisi için yüzmeye başlayan ve daha sonraki yıllarda deniz dibini merak ederek önemli bir deniz adamı olan Kaptan Kusto, elinde dürbünüyle (Süpürgenin borusunu dürbün yapar.) geminin güvertesinde... Dürbünüyle uzaklara baktı baktı... Ya... Bak, senin Alican var ya... Ona bu oyunu oynadım... İş eğitimi dersinde kağıttan gemi yapmış... Aha şurda... Bak öğretmeni de panoya asmış. Ne güzel...
1. Anne: Ayy...
4. Anne: Şimdi de kartondan gemi dümeni yapacakmış... "Ben de Kaptan Alican'ım" diyormuş.
1. Anne: Ayy...
2. Anne: Off...
4. Anne: Nerede kalmıştık!... Kaptan dürbünle uzaklara baktı, baktı... O da ne! Bağırdı "Gemide bir ufuk var!" (5. Anne kucağında çocuğuyla girer.)
1. Anne: (Korkudan irkilir.) Ayy...
4. Anne: Yanlış oldu, heyecandan... "Ufukta bir gemi var" diyecekti... Yeni kayıt galiba...
1. Anne: Ayy...
2. Anne: Off... Off...
3. Anne: Aa... Hoş geldin, buyur otur. (4. Anne’ye) Evrakları idareye verir misin!
4. Anne: Tabii ne demek. Adı ne bu cici kızın?
5. Anne: Sevgi.
4. Anne: Sevgi... Sevgi... (Evrakları alır, çıkar.)
2. Anne: Off... Offf... Nesi var?
5. Anne: Konuşamıyor. "Anne" bile diyemiyor. Bacakları da...
1. Anne: Ayy... Peki burayı nereden öğrendin?
3. Anne: Ben söylemiştim. Müdür Bey’le de daha önce görüşmüştü. Evrakların hepsi tamam değil mi?
5. Anne: Nihayet tamam. Aylardır doktor doktor dolaştım. O kapı bu kapı, imzaydı mühürdü, heyetti rapordu... Kucağımda Sevgi ile zor oldu ama...
2. Anne: Off... Offf... Ne çileler çekiyoruz... Offf...
5. Anne: Dolmuşta, otobüste, yol boyu... Merdivende... Sevgi kucağımda, Sevgi içimde... Sevgi... Yavrum benim. Onun için ne olsa yaparım!
3. Anne: Bundan sonra her şey daha güzel olacak. Hiç merak etme, eğitimle her şeyin üstesinden gelinir. Sevgi başaracak...
5. Anne: İnşallah... (Çocuğuna sarılır.) Canım benim...
4. Anne: Sevgi... (Girer.) Sevgi... Sevgi... Evraklar tamam.Birazdan eğitmen Sevgi'yi sınıfa alacak. Ben işime devam etsem...
(Oyun 2. Bölüm’le devam edecek
Fahri Bozbaş
ÖNCEKİ HABER

Kurtlarda gidecek göz yok!

SONRAKİ HABER

İngiliz kadınların sıfır beden takıntısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...