31 Mart 2007 00:00

Piyasa değil toplum için hekimlik

Dr. Füsun Sayek Tıp Eğitimi Buluşması’nda tıp eğitiminin piyasa tarafından kuşatıldığına dikkat çekilerek, “Topluma dayalı tıp eğitimi ve toplum için sağlık hizmeti” ilkesiyle piyasalaştırmaya karşı mücadele edilmesi gerektiği vurgulandı.

Paylaş

Dr. Füsun Sayek Tıp Eğitimi Buluşması’nda tıp eğitiminin piyasa tarafından kuşatıldığına dikkat çekilerek, “Topluma dayalı tıp eğitimi ve toplum için sağlık hizmeti” ilkesiyle piyasalaştırmaya karşı mücadele edilmesi gerektiği vurgulandı.
Türk Tabipleri Birliği’nin, TTB eski Başkanı Füsun Sayek’in anısına düzenlediği 2’nci Tıp Eğitimi Buluşması dün Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Abdülkadir Noyan Salonu’nda başladı. Buluşmada geçtiğimiz aylarda yaşamını yitiren Sayek’e ilişkin bir slayt gösterisi sunulurken, buluşmanın yapıldığı salona Sayek’in fotoğrafları asıldı. Tıp Eğitimi Buluşması’nın açılışında konuşan TTB Başkanı Gençay Gürsoy ile Ankara Üniversitesi Rektörü Nusret Aras da Sayek’in tıp eğitimine verdiği öneme dikkat çekti. TTB Başkanı Gürsoy, tıp eğitiminin tüm yönleriyle masaya yatırılacağı etkinliğe Sağlık Bakanlığı temsilcilerinin katılmamasını eleştirdi.
Buluşmanın ilk oturumunda konuşan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feride Aksu, GATS Anlaşması ile sağlık ve eğitimin “ekonomik çıkar elde etmeye açık kamu hizmeti” olarak tanımlandığına dikkat çekti. Sağlığın piyasalaştırıldığını belirten Aksu, tıp eğitiminin “piyasanın ihtiyaçlarına uygun nitelikli iş gücü yetiştirme” ilkesi ile düzenlendiğini söyledi. TRIPS Anlaşması’nın ilaç sektöründeki yansımalarına işaret eden Aksu, patent düzenlemeleri ile ilaç sektöründe tekelleşme yaşandığını ve bilimsel faaliyetlerde ticari hesapların göz önüne alındığını ifade etti. Aksu, insani yarar yerine ticari çıkarların, maliyet hesaplarının öne çıktığını belirtti.
Ucuz hastalık-pahalı hastalık
Sağlıkta Dönüşüm Programı ile yürütülen özelleştirme-piyasalaştırmanın tıp eğitimine de yansıdığını kaydeden Aksu, “Hastalık yoktur hasta vardır” ilkesinin yerini “Yüksek maliyetli ve ucuz maliyetli hastalık vardır” anlayışının almaya başladığını söyledi. Sağlıkta özelleştirmenin devam etmesi durumunda “Hangi hastalığı tedavi etmek daha ucuz” sorusunun sorulacağını belirten Aksu, maliyeti en yüksek olan sağlık hizmetlerinin kamusal sağlık kapsamından çıkarılacağını ifade etti. Öncelikle ağız diş sağlığı, kanser tedavisi ve ana-çocuk sağlığı hizmetlerinin tehlikede olduğunu kaydeden Aksu, “Bu anlayışa karşı mücadele etmeye devam etmek gerekiyor” dedi.
TTB eski Merkez Konsey Üyesi Dr. Eriş Bilaloğlu ise sağlığın piyasalaştırılmasıyla birlikte piyasa koşullarında rekabet edebilen, işletme anlayışını ve performans uygulamasını içselleştirmiş hekim yetiştirilmesinin amaçlandığını söyledi. Bilaloğlu, “sağlık pazarlama” derslerinin tıp fakültesi müfredatlarına girmeye başladığına dikkat çekti. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Terzi de, piyasa odaklı anlayışa dur denilmesi gerektiğini belirterek, “topluma dayalı tıp eğitimi ve toplum için hekimlik” ilkesinin yaşama geçirilmesini önerdi. Türkiye’de “topluma dayalı tıp eğitimi” verilmediğini kaydeden Terzi, “Bir fakülte dekanının cesaretle çıkıp topluma dayalı tıp eğitimini başlatması gerekiyor. Tüm tıp fakültelerinde en az yüzde 10 topluma dayalı tıp eğitimi verilmeli” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)
ÖNCEKİ HABER

EGEÇEP’e yeni katılımlar

SONRAKİ HABER

Sağlık Bakanı kimleri koruyor?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...