02 Nisan 2007 00:00
Festivalin galaları Kaynakla başlıyor
26. Uluslar arası İstanbul Film Festivali kapsamında Darren Aronofskynin Bir Rüya İçin Ağıttan altı yıl sonra çektiği Kaynak-The Fountaın isimli filminin galası bugün gerçekleşiyor.
26. Uluslar arası İstanbul Film Festivali kapsamında Darren Aronofskynin Bir Rüya İçin Ağıttan altı yıl sonra çektiği Kaynak-The Fountaın isimli filminin galası bugün gerçekleşiyor.
Emek Sinemasında 21.30da gösterilecek filmde yönetmen sevdiği kadını kurtarmak için bin yıl mücadele eden bir adamın efsanevi öyküsünü anlatıyor. Adamın yolculuğu, 16. yüzyılda İspanyada başlar. Fetihçi Tomas Creo, sonsuz yaşam sağladığına inanılan Hayat Ağacını bulmak için yollara düşer. Günümüzde, Tommy Creo, sevgili eşi Isabelin içten içe yiyen kanseri durdurmak için çabalayan bir bilim adamıdır. 26. yüzyılda astronot Tom, bin yıldır zihnini kurcalayan hayatın sırrını çözmek üzeredir. Bu üç öykü, tek bir gerçekte birleşir, tüm dönemlerin Thoması hayat, aşk, ölüm ve yeniden doğumla yüz yüze gelir. Bütün bir ölümsüzlük arayışının öyküsünü sadece şimdiki zamanla aktarmanın çok güç olduğunu söyleyen Aronofsky, Ancak Kaynak geleneksel bir zamanda yolculuk filmi değil. İç içe geçen üç zaman diliminde karakterler, aynı kişinin üç ayrı yönünü oluşturuyor. Aslında birini kaybetmenin bize ne öğrettiğiyle ilgili son derece basit bir aşk öyküsü diyor.
Görünmez Çocuklar
Yedi kısa filmden oluşan ve yönetmenlerinin herhangi bir ücret talep etmeden destek verdiği Görünmez Çocuklar günün dikkat çeken bir diğer filmi. Savaşlar ve sömürüyle hakları gaspedilen milyonlarca çocuğa adanmış film Brezilya, İtalya, İngiltere, Sırbistan, Burkina Faso, Çin ve ABDde yoksulluk, açlık ve şiddet gibi sıkıntılarla yaşamak zorunda kalan çocukların portresini çiziyor. Yönetmen Mehdi Charef Afrikada geçen filminde Tanza isimli filminde bir okulu havaya uçurması emredilen bir çocuk askeri anlatıyor. Emir Kusturica ise Karadağda geçen Mavi Çingenede ıslahevinden salıverilen ve berber olmak isteyen bir çocuğun babası tarafından hırsızlık yapmaya zorlanmasını anlatıyor. Spike Lee Amerikanın İsa Çocuklarında uyuşturucu bağımlısı ABDnin HIV virüslü küçük kızlarını konu alıyor. Katia Lunddan yönettiği Joao ve Bilu Brezilyada sokaklarında satıp geçinmek boş teneke kutular ve kartonlar toplayan bir kızla bir erkek çocuğu izleyiciyle buluşturuyor. Ridley Scott ve Jordan Scott Jonathan ise Jonathanda savaş fotoğrafçısı Jonathanın çocukluğunu anımsamasını anlatıyor. Stefano Veneruso Napolide geçen Cirosu; iki çocuğun bir saat çalıp satmalarını öykülüyor. John Wooın Song Song ve Küçük Kenidi koruyucusu öldüğünde bir çetenin eline düşen ve sokakta çiçek satmaya zorlanan bir kız çocuğunun yaşamını anlatıyor. (KÜLTÜR SERVİSİ)