Hedefe adım adım

Fenerbahçe, şampiyonluğa bir adım daha yaklaştı. Yıldırım Demirören hâlâ, şampiyon olacaklarını iddia ededursun, sarı-lacivertli ekip hedefe ulaşmakta kararlı görünüyor. Adnan Polat acaba hâlâ kendi kafasına göre puan hesapları yapıyor mu? Bakalım Demirören ile Polat’ın bu motivasyon taktiği daha ne kadar sürecek?
Alex farkı
Fenerbahçe, 4 sezon sonra Saracoğlu’nda ilk kez bir konuğunu gündüz ağırladı. Ankaraspor karşısında geriye düştükleri maçta gündüz gözüyle 3 puana ulaştılar. Alex yine kritik zamanda -ilk yarının son dakikası- kaydettiği golle takımını ikinci yarıda yaşayabileceği muhtemel sıkıntıların uzağında tutmayı başardı. Bu gol, hem Fenerbahçe’yi ikinci yarıya daha bir özgüvenli, moralli çıkarması hem de yüksek estetik düzeyi açısından önemliydi. Alex’in iyi gününde olması, Fenerbahçe için başlı başına ciddi bir avantaj yaratıyor. Brezilyalı oyuncu Ankaraspor karşısında golü ve pasları ile takımını ateşleyen oyuncuydu. Savunmanın hep aynı hataları tekrarlayıp durmasını ise Zico fazla sorun etmiyor olsa gerek. Yoksa Zico, “Nasıl olsa yiyeceğimizden fazlasını atarız” düşüncesinde mi? Bu işe bir çözüm ararmış gibi görünmediğine göre...
G.Saray deplasmanda nihayet
Galatasaray da bir başka başkent ekibi, A.Gücü ile deplasmanda paylaştı kozlarını. Neredeyse hiçbir ciddi gol pozisyonunun olmadığı ve herkese derin azap veren bir ilk yarının ardından ikinci yarıda maç biraz hareketlendi. Sarı-kırmızılı ekip hâlâ şampiyonluk tarağında bezi olduğunu göstermek istercesine çırpındı ikinci 45 dakikada. Tıpkı F.Bahçe gibi 1-0’ın altından kalkmayı başardılar. Ama onlar için asıl önemlisi, 134 gün sonra deplasmandan galibiyetle dönmeleriydi. Deplasman fobisinden sıyrılmaları kuşkusuz sarı-kırmızılılar için yeni bir motivasyon kaynağı olacak.
Galatasaray bundan önceki son deplasman galibiyetini ligin 14. haftasında yani diğer bir deyişle 18 Kasım 2006 tarihinde Antalya’da 1-0’lık skorla almıştı. Antalya’daki galibiyetin ardından çıktığı 5 deplasmanda da galibiyet sevinci yaşayamayan Galatasaray’ın bu sezon genel deplasman tablosunun da umut kırıcı olduğunu söylemek lazım. 13 deplasmanda yalnızca 3 galibiyeti var sarı-kırmızılı ekibin. Diğer 10 deplasmanın ise 5’i beraberlik, 5’i yenilgi.
Bunlar futbolun içinde var mı?
Maçtan sonraki teknik adam ve futbolcu yorumlarında futbolcuların saha içindeki itiş kakışlarıyla yükselen gerilimle ilgili olarak, “futbolun içinde bunlar var, doğal karşılamak gerekir” türünden yorumlar yapıldı. Yani bunlardan kurtulmak olanaklı değil mi? Bu, itiş kakışlar, kabadayılıklar, horozlanmalar futbolun değişmez bir yazgısı mı? Bu itiş kakışların tribünlere gerilim olarak yansıdığı ve proveke edici etkisiyle şiddete davetiye çıkardığı görülmüyor mu? Futbolun içinde, adam gibi centilmence, sportmence mücadele etmek yok mu? Futbolcuların itiş kakışı doğal karşılamak yerine, sportmenliklerini, centilmenliklerini geliştirmek yönünde çaba göstermesi gerekmez mi?
Antalya’ya dikkat
UEFA hedefi besleyen ekiplerden Kayseri, Sivas deplasmanında aldığı 3-2’lik yenilgiyle tökezledi. Konya da Bursa’dan eli boş dönünce, yüksek hedeflerini önümüzdeki sezona ertelemek zorunda kaldı.
İkinci yarının en başarılı ekibi Antalya, iyi gidişini V.Manisa önünde de sürdürdü. İkinci yarıda geride kalan 9 haftada 5 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 yenilgisi var Akdenizlilerin. İlginç olan 5 galibiyetlerini de 1-0’lık skorla almaları. Manisa galibiyetiyle ve daha çok oynadığı iyi futbolla, Antalya’nın ligin aşağısı ile ilişkisini tamamen kestiğini söylemek mümkün.
Buna karşılık V.Manisa, bir türlü önüne geçemediği düşüşü ve tam anlamıyla tükettiği sermayesiyle hızla irtifa kaybediyor. Bu gidişatın sonu hiç de hayırlı görünmüyor Ege temsilcisi için.
Ligin diğer Egelisi Denizli ise kendisi gibi kümede kalma mücadelesi veren Rize ile deplasmanda 2-2 berabere kaldı. Denizli için deplasmanda aldığı bu 1 puan hayati önem taşırken, Rize aldığı 1 puandan çok yitirdiği 2 puana yanıp üzüldü tabii ki. Ama gerçek şu ki, paylaşılan 1’er puan her iki takıma derman olmadı.
Sakarya deplasmanından 3 puanla dönen G.Antep şimdi biraz daha rahat nefes alabilecek bir konumda. Son 3 haftada 7 puan topladılar. Bu performansı birkaç hafta daha sürdürmeleri durumunda kabustan tamamen kurtulabilirler. Sakarya için ise artık ligde kalmak mucizelere bağlı.
Mehmet Özyazanlar