04 Nisan 2007 00:00
AKM, AKPye ağır geldi
Bir zamanlar, televizyondaki çocuk dizisi olan Şirinlerin Uykucusu tek tüfek olarak ün yapmıştı.
Bir zamanlar, televizyondaki çocuk dizisi olan Şirinlerin Uykucusu tek tüfek olarak ün yapmıştı. Sonra ona bir rakip çıktı, başka bir Uykucu ekranları, gazete sütunlarını kapladı. Ama hiç de şirin değildi, bu yenisi...
Sonra zamanla bu ikincisi uykuculuğu bıraktı, uyanıklığa soyundu. Şirin gözükmek için elinden geleni yaptı. Tabii bu şirinlik gösterileri sadece Büyük Reisine ve zenginler sınıfınaydı.
Örneğin, Büyük Reise şirin gözükmek için Newroz ateşinin üzerinden atladı. O şirin gövdesiyle tam bir şirinlik gösterisiydi bu. Gerçekten de başta Büyük Reis ve arkadaşları olmak üzere, izleyen herkesi eğlendirmişti. Fotoğraflarda bu açık açık belli oluyordu.
Bir başka örnek de, İzmirde bir sigara fabrikasının binasını, bir holdinge vereceğini söylemesiydi. Araştırdım, acaba babasının malı mıdır bu fabrika binası da, bu yüzden zenginlere bol keseden veriyor, diye. Değilmiş, o fabrika, bu halkın malıymış... Neyse, verir tabii... Çünkü bu ülkede her şey, ama her şey tezgaha kondu. Eskiden Gecekondular vardı, şimdi Tezgahkondular çıktı ortaya...
Düşünün bir kez, ülkenin fabrikaları gitti, toprakları bitti-bitiyor, limanları gidiyor, madenleri elden çıkıyor... Her şey, ama her şey gidiyor...
İşte en sonunda bir dağı da elden çıkardılar. Bilmem ne dağı, 49 yıllığına okutulmuş... 49 yıl sonra kim öle, kim kala... Boğazdaki köprüler, otoyollar da Tezgahkondulaşıyormuş... Ama IMFye olan borcumuz da bu arada arttıkça artıyor...
Yakında bunlar Anıtkabiri, British Museum a ya da uluslararası bir sanat grubuna 49 yıllığına, yetmez 99 yıllığına kiralarlar... Bunlar da elden çıkınca napacaklar? Aman efendim düşündüğünüz şeye bakın. Elde yığınla cami var, Selimiye Camisi, Süleymaniye Camisi, Fatih Camisi, Sultanahmet Camisi ve diğerleri... Türkiye Kupasının adı Fortis Kupası olduktan sonra, örneğin Mc Donald s Süleymaniye Camisi neden olmasın? Bakalım Meclis, Türk Bayrağı ve Çankaya Köşkü ne zaman özelleştirilecek?
En son numaraları, Taksimin göbeğindeki, Türkiyenin, İstanbulun onuru olan Atatürk Kültür Merkezinin elden çıkarılması. Neden? Çünkü AKMnin üzerinde bulunduğu alan, Türkiyenin en pahalı alanı. Şimdi orayı yıkarlar, sonra YİMPAŞa mı (Unuttuk değil mi YİMPAŞ Olayını?), Babalar gibi satarımcı Kemal Unakıtanın civciv uzmanı oğluna mı yoksa gemici bir başka asil ve necip bir beyefendiye mi o alan armağan edilir, bilemiyorum.
Atatürk Kültür Merkezinin projesini babası Hayati Tabanlıoğlunun çizdiğini belirten Mimar Murat Tabanlıoğlu şöyle diyor: Tescilini düşürmek için Anıtlar Kuruluna başvurulmuş. Tescil edilmiş bir yapının tescili geri alınabilir mi? Öyleyse birisi de çıkıp, Mimar Sinanın Selimiye Camisinin de tescilinin kaldırılması için Anıtlar Kuruluna başvurabilir
Haklısın Murat Tabanlıoğlu kardeşim, Selimiye Camisinin de tescili kaldırılabilinir. Eğer üzerinde kurulduğu alan iyi para ediyorsa, niçin yapmasınlar?
Hatta Ankaradaki Kocatepe Camisi. de gidebilir elden. Zaten 1998 itibariyle Kaçak inşaat orası. Bilmiyorum, 1998 den sonra ruhsat aldılar mı? Almadılarsa eğer, eli kulağındadır. Çünkü borçlar ödenemeyecek boyutlara ulaştı.
AKPlilerin Bakanı Atilla Koç, AKMye sahip çıkan sanatçılara karşı çıkmış, Ne kadar da düşkünlermiş sanat yapmaya, diye buyurmuş. Alanın parasal ağırlığı, kültürün ağırlığına bu açıklamayla tur bindirmiş durumda...
Anımsarım, 1950lerde, 1960larda Çarşamba Pazarı esnafı bağırırdı, Haydi koş vatandaş, koş... Batan geminin malları bunlar... diye. Sevgili Adnan Özyalçıner çok iyi bilir, o günleri. Hatta, İkizlere takke Sudan ucuz bunlar... diye de bağırırlardı. Tabii o ikizler, Dubaililerin ikizleri ya da ikiz kuleleri değildi...
Evet, AKM ağır geldi, AKPye... Acaba ne zaman AKP ağır gelecek bu halka?
Bülent Habora