07 Nisan 2007 00:00

GÜNLÜK

80’inci doğum gününü kutlayacağı 16 Nisan’da piyasaya çıkacak kitabında Papa 16. Benediktus’un yazdıkları, bayağı bir tartışma yaratacağa benziyor.

Paylaş

80’inci doğum gününü kutlayacağı 16 Nisan’da piyasaya çıkacak kitabında Papa 16. Benediktus’un yazdıkları, bayağı bir tartışma yaratacağa benziyor.
“Nasıralı İsa” adını taşıyan kitaptan alıntılar yayınlayan İtalyan Corriera della Sera gazetesi, kitabın bir nevi özeleştiri niteliği taşıdığına dikkat çekiyor.
Kitapta bir diğer dikkat çekici yan ise Papa 16. Benediktus’un, Karl Marks’a özel vurgu yapması.
Ya da Marks’a vurgu yapmadan geçememesi.
Çünkü eğer dünyadaki gidişat…
Ekonomik sosyal yönelim…
Toplumsal altüst oluşumun yönü…
Çelişkiler…
Ve toplam olarak bunların üstünden bir analiz yapmak istiyorsanız; Marks’la burun buruna gelmeniz kaçınılmazdır.
Çünkü az çok ekonomi, siyaset, felsefe üzerine ilginiz bilginiz…
Araştırmanız varsa…
İster kapitalist…
İster faşist…
İster sufi olun; Marksizmi yok sayarak hiçbir yere varamazsınız.
Varmaya kalksanız duvara toslarsınız.
Marks’ın öğretisi rüyalarınızda bile yakanıza yapışır.
Mesela Marks der ki;
“Hoca hoca, ilahi adaletten bahsediyorsun…
Ama bunca aç, bunca yoksulun nedeni nedir?
Bir tarafta köpeğinin kuyruk tüylerini parlatmak için milyarlar harcayanlar…
Öbür tarafta bir avuç buğday bulamadığı için ölen minik çocuklar…
Bunun adaleti ne ola?”
Şüphesiz hoca ilahi adalette suç bulmayacaktır…
O zaman mecburen ilahi adalette adaletsiz bir parmak aranacak…
O da kaçınılmaz olarak “kötü niyetli, ahlaken düşmüş” sermaye sınıfının “fertleri” olacaktır.
***
Papa 16. Benediktus kitabında zengin ülkeleri, Afrika’yı ve diğer yoksul ülkeleri yağmalamakla eleştiriyor.
Ve küreselleşmeyi suçlarken devam ediyor:
“Bizim yaşam tarzımız, hepimizin dahil olduğu tarih, onları soydu ve soymaya devam ediyor.”
Ve…
Karl Marks’ın ‘insanlığın yabancılaşmasıyla’ ilgili teorisinin ‘haydutlara kurban düşen insanlarla ilgili net bir görüntü’ sunduğunu da ifade ediyor.
Ama Marks’ın, düşüncelerini materyalist dünyayla sınırlı tuttuğundan meselenin özünü anlamadığını savunuyor.
Eh! Elbette Papa’nın Marksist olacak hali yok!
Ama bir şey kendisini açıkça dayatıyor:
Marks’ın öğretileri artık her geçen saat…

Her geçen gün…
Yaşamın kendisi tarafından kanıtlanıyor.
Papa bile “materyalist günahkar” Marksizmle tartışmak zorunda kalıyor.
“Kaderden kaçılmıyor!”
Marks yakaya yapışıyor!
Yücel Sarpdere
ÖNCEKİ HABER

Kadınlar dedikodudan şikayetçi

SONRAKİ HABER

2008 öğrenciler için sınav yılı olacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...