10 Nisan 2007 00:00

1 Mayıs anma değil mücadele günüdür

1977’de Taksim’deki 1 Mayıs’a katılan, sendikalarıyla mücadele veren işçiler, genç işçilerle bir araya geldi.

Paylaş

1977’de Taksim’deki 1 Mayıs’a katılan, sendikalarıyla mücadele veren işçiler, genç işçilerle bir araya geldi. Mücadele deneyimlerinin konuşulduğu buluşmada, bu deneyimlerin genç işçilere aktarılmasının önemine dikkat çekildi.
Emek Partisi Güngören İlçe Örgütü “1977’den 2007’e tanıklarıyla 1 Mayıs” başlıklı söyleşi düzenledi. Petrol-İş Eğitim Uzmanı Süleyman Üstün ve Şair-Yazar Sennur Sezer’in konuşmacı olarak katıldığı söyleşi, Güngören’de Maden-İş Sitesi’nde bulunan Maden-İş Lokali’nde yapıldı. 1 Mayıs’ın işçi sınıfının birlik, beraberlik ve mücadele günü olduğunun vurgulandığı söyleşiye, emekli metal işçileri ile genç işçilerin yer aldığı 100’e yakın dinleyici katıldı.
‘1 Mayıs’ta birlik olmalısınız’
İşçi sınıfı örgütlerinin güç kaybettiğini söyleyerek konuşmasına başlayan Süleyman Üstün, bu gücün sağlanması için sınıf örgütlerinin yeniden işçi ve emekçilerin arasına girmesi gerektiğini dile getirdi. “İşçi sınıfının öncüleri halka güvenmeli, onların kendilerine güvenmelerini sağlamalı” diye konuşan Üstün, bunun başarılması halinde yaşanan sorunların çözüleceğini belirtti. “Bugün hayatın her alanında yumuşak başlı, itaatkar insanlar yetiştiriliyor. Sınıf bilinci yok ediliyor. İşçilere değerleri unutturuluyor” diye konuşan Üstün, bunu yeniden sağlamanın sendikaların ve işçi örgütlerinin görevi olduğunu dile getirdi. 1 Mayısların bu anlamda da ayrı bir önemi olduğunu dile getiren Üstün, “Sendikalarınız, partileriniz, ırkınız, dininiz ne olursa olsun 1 Mayıs’ta birlik olmalısınız” diye konuştu.
Aydınlar ve işçi sınıfı
Üstün’den sonra söz alan Şair-Yazar Sennur Sezer, 1977 1 Mayısı’nda Yazarlar Sendikası’nın 1 Mayıs alanına “Demokrasi savaşçıları” anonsuyla girdiğini, ‘80 öncesi aydınların, sanatçıların işçi sınıfıyla ortak hareket ettiğini dile getirdi. Grev çadırlarına gittikleri için yazarların ve aydınların yargılandığını hatırlatan Sezer, “Aydınlar ve sanatçılar için önceden örgütlü olmak bir onurdu, ezilenlerin yanında olmak çok önemliydi” diye konuştu. Sezer, darbenin ardından alanlara çıkan, ezilenin yanında olan aydın sayısında önemli bir azalma olduğunu ifade etti. Metal işçilerinin Türkiye işçi sınıfı tarihinde önemli bir yeri olduğunu hatırlatan Sezer emekli işçilere; anılarıyla yaşamanın eksik olacağını, bugün genç işçilerin verdikleri mücadeleye daha fazla destek vermeleri gerektiğini dile getirdi.
Panelin sonunda açıklama yapan EMEP Güngören İlçe Yöneticisi Mehmet Turp, söyleşiye katılan herkesi, halkların kardeşliği ve işçilerin birliği için 2007 1 Mayısı’na ve hazırlık çalışmalarına katılmaya çağırdı. (İstanbul/EVRENSEL)
‘İşçi Sınıfı Haydar’
Söyleşiye katılan emekli işçilerden Haydar Şahin, 1976 yılından bu yana arkadaşları tarafından ‘İşçi Sınıfı Haydar’ olarak çağrılıyor. 1976 yılında DGM’lerin kaldırılması için yapılan eylemlerin ardından bu lakabı alan Şahin, bugüne kadar işçi sınıfı için mücadele ettiğini dile getiriyor. Emekli olduktan sonra da 1 Mayıslara, işçi eylemlerine katılmaya devam ettiğini anlatan Şahin, şimdiden 1 Mayıs çalışmalarına başlamış. “Emekten yana olan herkes o gün bir arada olmalıyız” diye konuşan Şahin, 1 Mayıslarda heyecanının daha farklı olduğunu dile getiriyor.
ÖNCEKİ HABER

DİSK engelleri ILO’ya bildirdi

SONRAKİ HABER

KENT YAZILARI

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...