10 Nisan 2007 00:00
MEDİPOLİTİK
Metin Şentürkle Seray Sever atvde program yapıyorlarmış. Programın adı da, belli ki Metin Şentürkün görme engelinden mülhem, Sabahın Körü imiş. Geçen pazartesi günü programa konuk olarak Suna Yılmazı çıkartmışlar. Suna Hanımın kocası karaciğer hastasıymış.
Metin Şentürkle Seray Sever atvde program yapıyorlarmış. Programın adı da, belli ki Metin Şentürkün görme engelinden mülhem, Sabahın Körü imiş.
Geçen pazartesi günü programa konuk olarak Suna Yılmazı çıkartmışlar. Suna Hanımın kocası karaciğer hastasıymış. Karaciğer nakli için Suna Hanımın ve oğullarının dokuları tutuyormuş.
Suna Hanım oğluna kıyamamış, kendi karaciğerinden vermek istemiş. Ancak önce zayıflaması gerekiyormuş. Çok uğraşmış ama olmamış.
Bunun üzerine naklin oğlundan yapılmasını kabul etmek zorunda kalmış. Ancak bu kez de bütçeleri elvermemiş. Aile Bağ-Kurluymuş ama gene de ameliyat masrafı 70 bin YTL tutuyormuş.
Suna Hanım Sabahın Köründe bunları anlatırken Başbakanımız da bir yandan güne başlamak için hazırlanıyor, bir yandan da programı izliyormuş.
İzlediği sağlık dramından çok etkilenip telefon etmiş, konuyla ilgili bilgi almış. Ailenin sosyal güvencesi olup olmadığını sormuş. Sonra da Sosyal güvencesi yoksa da gereğini yapacağız demiş.
Ertesi gün sadece Yıldız ailesinin değil, bu vesileyle bütün Bağ-Kurluların sorunlarına el koymuş. Bundan sonra Bağ-Kurluların mağduriyeti giderilecek, onlar da Emekli Sandığı ve SSKlılarla aynı noktaya gelecekmiş.
***
Başbakanın bu hassas davranışından üç gün sonra, bir başka Bağ-Kurlu vatandaş, Bartında oturan Ş.M. beş yaşındaki kızını devlet hastanesine götürmüş.
Muayeneden önce kayıt işlemlerini yaptırmak istemiş. Ancak hastane görevlisi Bağ-Kura borcunuz var. Çocuğunuz muayene olamaz deyince evine dönmek zorunda kalmış.
Durumu öğrenmek için Bağ-Kur İl Müdürlüğüne giden eşi M.M. bakın nasıl isyan etmiş:
Eşimin bana anlattıklarından sonra Bağ-Kurla irtibata geçtim. Bana 10 YKr borcum olduğunu söylediler. Böyle olunca sistem kabul etmiyormuş. Bu neyin sistemi ve nasıl bir sistem? Allah aşkına 10 YKr borç var diye muayene edememenin sistemi mi olur? Hükümet Sağlıkta Dönüşüm Projesini anlata anlata bitiremiyor. Sağlıkta devrim yapanların bu devrimlerine bir kez daha bakmak lazım. 10 YKr için eşim ve çocuğumun düştüğü duruma kim anlam verebilir, nasıl izah edebilir?
Eğer bu devlet, 10 YKr borç yüzünden bir vatandaşını hastane kapısından çeviriyor ve bunun adına da sistem diyorsa, bu ülke insanının bir hayvan kadar değeri olmadığı ortaya çıkıyor.
***
Yıllardır Sağlık Haktır diyoruz, duyan yok. Herkese Eşit, Ücretsiz Sağlık Hizmeti diyoruz, işiten yok. Sağlık Hizmeti İçin Nüfus Cüzdanı Yeterli Olmalı diyoruz, aldıran yok.
Meğerse hata bizdeymiş. Bütün bunları söylemekle olmuyormuş. Bütün marifet Sabahın Köründe Metin Şentürkle Seray Severin programına katılabilmekteymiş. Şimdi anlamış olduk.
Neyse, neticede bu da bir yoldur. Sonuçta sağlıktaki sorunlar bu yolla da olsa hallolacaksa diyecek sözümüz olmaz.
Ama gene de ortada küçük bir problem var.
Suna Hanım Sabahın Körüne katılabildiği için sorunu çözülmüş. Bartınlı Ş.M. ise programa ulaşamadığı için kızını muayene ettirememiş.
Bu olmaz, işte. Her şeyden önce Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı.
Başbakanımız derhal bu meseleye de el atmalı, sağlık sorunu olan herkesin Sabahın Körüne ulaşabilmesini sağlamalı.
Tabip odaları, sendikalar, sağlık hakkı için mücadele eden örgütler de eski sloganlarını hızla gözden geçirip mevcut duruma göre update etmeli:
Herkese Eşit, Ücretsiz, Ulaşılabilir, Nitelikli Sabahın Körü isteriz!
Osman Öztürk