10 Nisan 2007 00:00

Kelepçeli ellerden geleceğe mektup

29 Ocak 1983’te idam edilen Ömer Yazgan’ın çeyrek asırdır saklanan, ailesine bile verilmeyen son mektubuna, 78’liler Federasyonu Çalışma Grubu 25 yıl sonra ulaştı.

Paylaş

29 Ocak 1983’te idam edilen Ömer Yazgan’ın çeyrek asırdır saklanan, ailesine bile verilmeyen son mektubuna, 78’liler Federasyonu Çalışma Grubu 25 yıl sonra ulaştı. Yazgan, kelepçeli elleriyle idamından 10 dakika önce yazdığı mektupta geleceğe, “Halkımızın yazgısı bu değil. Çok evladını kaybetti. Ama bir gün kazanmayı da öğrenecek” diye seslendi. Ankara 78’liler Derneği’nde dün düzenlenen basın toplantısına DTP, EMEP, ÖDP, SDP, Kültür Sanat-Sen, Halkevleri, TİHV, DİSK, KESK Ankara Şubeler Platformu, PSAKD, Samsun 78’liler Derneği, Ankara Aydın Sanatçı Girişimi yönetici ve temsilcileri de destek verdi. Toplantının yapıldığı salona, İzmit Kapalı Cezaevi’nde 29 Ocak 1983 günü saat 04.00’te idam edilen Ömer Yazgan, Mehmet Kambur, Erdoğan Yazgan ve Ramazan Yukarıgöz’ün kara kalem portrelerinin yer aldığı pankart asıldı.
Ankara 78’liler Derneği Başkanı Ruşen Sümbüloğlu, o dönemde teğmen olan Ömer Yazgan’ın idamından önce yazdığı mektuba, 12 Eylül faşizminin el koyduğunu ve mektubun 25 yıl boyunca tozlu raflarda saklandığını belirtti. Yaptıkları girişimler sonucunda Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan yetkililer aracılığıyla mektubu aldıklarını kaydeden Sümbüloğlu, Yazgan’ın babasının oğlunun son mektubunu göremeden yaşamını yitirdiğini ifade etti. Sümbüloğlu, Yazgan’ın “Sevgili Anama, Babama ve Kardeşlerime” diye başlayan mektubunu “dolu gözlerle ve sesi titreyerek” okudu. Mektubun okunurken salonda bulunanlar gözyaşlarını tutamadılar.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sümbüloğlu, Yazgan ile birlikte idam edilen Mehmet Kambur, Erdoğan Yazgan ve Ramazan Yukarıgöz’ün mektuplarının hâlâ saklandığına ve aynı dönemde katledilen Veysel Güney’in mezarına ulaşılamadığına dikkat çekti.(Ankara/EVRENSEL)
Ömer Yazgan’ın son mektubu

Sevgili Anama, Babama ve Kardeşlerime,
Şu anda saat 04.00 ve ben infaz için son hazırlığım olarak bu mektubu yazıyorum. Bundan böyle benim düşmanlarım sizlerin de düşmanıdır. Siz olmasanız da benim kanımı yerde bırakmayacak kardeşlerim var. Halkımızın yazgısı bu değil. Çok evladını kaybetti. Ama bir gün kazanmayı da öğrenecek. Diğer devrimciler sizlerin evladıdır. Tarih, biz zulme karşı çıkanları her zaman haklı çıkardı, çıkaracak.
Malım mülküm yok ki miras bırakayım. Size ve yoldaşlarıma ancak mücadele anılarımı miras bırakabilirim. Ben şu anda oldukça moralliyim. Beni tek üzen şey, Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi’nin bir üyesi olamadan ölüme gitmektir. Gelecek, devrimcilerin birliği ile partimizin geleceğidir, buna inanıyorum.
Halkımızın mücadelesi haklıdır, meşrudur. Meşru olmayan, bu zorbaca düzeni sürdürmekten yana olan katillerdir. Biraz acele etmek zorundayım. On dakika bile bana çok görüldü. Elimde kelepçe ile yazmak zor. Yeğenlerim geleceğimizin umududur. Ben düşüncelerimi daha önce çok yazdım. Burada tekrarlamama gerek yok. Bana inanın yeter. Gözyaşlarınızı düşmanlardan gizlemeyi öğrenmelisiniz. Kesin olarak soğukkanlılığınızı yitirmeyin.
Az sonra son görevimi yapmak üzere darağacına çıkacağım. Sloganlarımı haykıracağım, dizlerim titremeyecek. Yirmi yedi yaşına bastığım bu gecenin sabahını kimse unutmayacak. Ellerinizden öperim.
Tek Yol Devrim. Kahrolsun Faşizm.
Ömer Yazgan
29.01.1983
ÖNCEKİ HABER

Erdoğan’dan Barzani’ye: Bu sözlerin bedeli çok ağır olur

SONRAKİ HABER

MEDİPOLİTİK

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...