12 Nisan 2007 00:00

HAYATIN İÇİNDEN

Ülkenin çivisi çıktı. Kafalar karışık. Hastanede rehin kalan hastaya Başbakan yardım ediyor.

Paylaş

Ülkenin çivisi çıktı. Kafalar karışık.
Hastanede rehin kalan hastaya Başbakan yardım ediyor. Bir telefonla işi çözüyor ve hemen "Duyarlı Başbakan" diyen şakşakçı takım yazıp, çizmeye başlıyor. İyi de, kurtarılan sadece bir hasta. Diğerleri ne olacak? Hem bu hastanın hastanede rehin kalmasından ben mi sorumluyum? Sağlık Bakanı Başbakan'a bağlı değil mi? Sağlık hizmetlerini paralı hale ben mi getirdim?
2005 yılında 8 olan dolar milyarderi sayımız 2006 yılında 25'e çıktı, kimsede çıt yok. Ulan bu dolar milyarderini yetiştirmek bu kadar kolay mı? Kolay tabii. Halkın malını beğendiğin adamların cebine bir gecede yok pahasına indiriverirsen dolar milyarderi de olurlar, euro milyarderi de. Sovyet rejimi bitmeden bir gece önce hiçbir Rus'un cebinde 5 dolar yokken, ama bununla birlikte gelecek kaygıları, sağlık sorunları, çocuklarının eğitim sorunları da yokken, on yıl içinde 50, 60 necip Rus nasıl dolar milyarderi oluverdi? "Özelleştirme" hikayesi ile tüm servet seçilmişlerin cebine nasıl akıverdi?
Bizdeki servet devrinin katmerli tarafı, serveti devrettiğin adamların rehin tutulması. Es kaza bir iki yamuk yapıp, sana bu kıyağı çekmiş devletlilerle ters düşersen, gerekli yerlere gerekli desteği vermessen, bir gecede eski durumuna düşüverirsin. Sonra, hayatı boyunca 100 doları bir arada görmemiş gariban, senin mağduriyetin için sağlığından olur. Meydan meydan senin hakkını (?) arar.
Gariplik sadece parayla da sınırlı değil. Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Ondan önce de meydanlar ısınacak. Amaç Başbakanı Cumhurbaşkanı yapmamak. Hafta sonu Ankara'da miting yapılacak. Rektörler en önde. Arkada?
Ülkenin çivisi çıktı dedik ya, geçtiğimiz hafta "Polis Haftası"ydı. Şehitlerin ruhuna mevlütler okundu. Cop, panzer, gaz bombaları, kurt köpekleri gibi ekipman halka tanıtıldı. Halk da böylece, kafasına inecek copu, gözüne sıkılacak gazı daha yakından tanıma fırsatı buldu. Yarın poposunu kaptıracağı beyni yıkanmış zavallı köpeğin kafasını okşama fırsatı buldu.
Ama işin en ilginç yanı, polisin toplumsal olaylarda ne kadar da başarılı olduğunu göstermek için yapılan tatbikatlardı. Bir yanda robokoplar. Tam teşekküllü. Diğer yanda anarşist rolü yapan genç polisler. Ellerinde pankartlar. "Polis dışarı, üniversiteler bizimdir." Yani coplanma gerekçesine bakın. Şimdi öğrencilerin hep birlikte toplanıp, kafalarına kasklar geçirerek Emniyet Müdürlüğü binalarına girmeleri mümkün mü? Değil. Tersi niye serbest? Hatta övünç meselesi?
Bir savaş çıksa soluğu doğru İsviçre'de alacak olan çirkin tayfa, kirli gazete köşelerinden savaş çığırtkanlığı yapıp, düzensizlikten para kazanma peşinde. Savaşta muhtemelen öleceklerden ses yok. Mecbur gidip ölecekler.
Ülkenin çivisi çıktı.
Çekiç de bizim elimizde.
Arif Nacaroğlu
ÖNCEKİ HABER

Sabah ne zaman adam olur?

SONRAKİ HABER

Metin Göktepe ödülleri 10. kez verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...