12 Nisan 2007 00:00

havadan sudan sudan’dan

Çevremizde gördüğümüz, tanıdığımız insanların bazıları, girdikleri yerin şeklini o kadar büyük bir hızla alırlar ki, bu konuda su bile onlar kadar likit davranamaz. Sudan daha cıvıktırlar.

Paylaş
Çevremizde gördüğümüz, tanıdığımız insanların bazıları, girdikleri yerin şeklini o kadar büyük bir hızla alırlar ki, bu konuda su bile onlar kadar likit davranamaz. Sudan daha cıvıktırlar. Bu türün uç örnekleri ise bir acayip olurlar. Bunlar, çırılçıplak suyun içinde saatlerce yüzdüklerinde bile, hiç ıslanmadan kupkuru bir şekilde suyun dışına çıkarlar. Çünkü bu tür arkadaşlar suyun içinde, suyun ıslatma hızından çok daha hızlı hareket ederler. Artık nasıl oluyorsa işte. Su ve diğer sıvılar girdikleri kabın şeklini kolaylıkla alırlar. Suyun bu özeliğinden dolayı insanlar da benzer şekilde davranırlar, çünkü insan vücudunun yaklaşık %75’i sudan oluşur. Bilim adamaları ve filim adamlarına(sinemacılar) göre insanın bu yeteneği yakın bir gelecekte ortadan kalkabilirmiş. Çünkü küresel ısınmadan dolayı yeryüzündeki su miktarı azalıyor. Ama bütün sular aynı değildir. Yani girdiği yerin şeklini her zaman almayan sular da vardır. Yerine göre, bazen alırlar bazen de almazlar. Sözgelimi içine girdiği bardağın şeklini kolaylıkla alır. Ama diğer taraftan Fırat nehri yıllardır Suriye topraklarına girer ancak daha bir gün bile Suriye haritasının şeklini aldığı görülmemiştir. Gerçi Suriye haritasının şeklini almak öyle iki hidrojen bir oksijenle olacak şey değil ama az da olsa kural ihlali var bence. Sudan Cumhuriyeti’nin bu yazıyla ilgili tek ortak noktası, söz konusu ülkenin sudan oluşması değil, “sudan” yazılmış olmasıdır. Suyla ilgili aklıma takılan bir diğer sorun da, kaldırma kuvvetinin her yerde olmamasıdır. Su bulunduğu her yeri kaldırıyorsa, tartılmadan önce birkaç litre su içersek, içtiğimiz suyun kaldırma kuvveti sayesinde birkaç kilo daha hafif olmamız gerekmez mi? Aynı şekilde, ülkemizin denizlerle çevrili üç tarafının diğer yerlerine göre daha yüksek olması gerekir. Hâlbuki Doğu Anadolu Bölgesi daha yüksektedir. Yoksa suyun, kıyıları kaldırmaya gücü mü yetmiyor. O kadar uzağa bile gitmeye gerek yok, herkesin kolayca anlayabileceği bir örnek olsun diye söylüyorum, Çankaya Köşkü Rize’den daha yüksektedir. Belki de bu sebepten dolayı Rize’den gelen bir insanın-vücudunun tamamı sudan oluşsa bile- Çankaya Köşkü’ne oturduğunda köşkün şeklini almasını bekleyemeyiz. Çünkü Rize ılıman bir iklime sahiptir, Ankara soğuktur. Dondurur.
Aziz Gültekin
ÖNCEKİ HABER

oku ve şaşır

SONRAKİ HABER

tahlil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...