15 Nisan 2007 00:00
insanın mayınla uzun savaşı
En yoğun kampanyaların sürdürüldüğü ülkelerde dahi, silahlar konuşmaya devam ettikçe, bu en serseri silah da toprağa ekilmeye devam ediliyor. Çünkü mayın icat oldu bir kere...
Çocuklar, o günkü mayın dersinde, yaşadıklarını anlatan misafir arkadaşlarını korkulu gözlerle dinliyordu. 11 yaşındaki Mesud, evinin yakınında uçurtmayla oynarken, sol bacağının diz hizasından koptuğunu anlatıyordu: Tepeye vardığımda birden bire bomba patladı. Kimse yanıma yaklaşamadı çünkü başka bir mayının patlamasından korkuyorlardı. Sonra sürünerek mayıntlı araziden çıktım.
20 yılı aşkın süre devam eden savaşlar boyunca Afganistan topraklarına milyonlarca kara mayın döşendi. Taliban hareketine bağlı direnişçilerle ABD ve NATO işgal güçleri arasında çatışmaların sürdüğü güney bölgelerine halen yüzlercesi döşeniyor.
Birleşmiş Milletler (BM) ve yardım kuruluşları 1989dan beri Afganistanda mayın temizleme çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışmaların bir boyutu, çocukları mayın tehlikesine karşı eğitmek ve Mesud da bu konuda üzerine düşeni yapıyor. O da, her yıl mayınlar sebebiyle yaralanan veya hayatını kaybeden 800 Afgandan biri... Bu sayı, 5 yıl önce iki katından daha fazlaydı. Bugün dahi, 4,2 milyon Afgan, mayınlı arazilerin yakınlarında yaşıyor. Ülkenin mayınlardan tamamen temizlenmesi onyıllar alacak...
***
Kara mayınlarının öncülleri sayılabilecek silahları ilk kez Kuzey Amerikalılar birbirlerine karşı kullandı; 1800lü yıllardaki Amerikan İç Savaşında. İnsanı hedef alan anti-personel mayınların yaygın olarak kullanıldığı ilk savaş ise, 2. Dünya Paylaşım Savaşı oldu. Bugün kara mayınları hâlâ bir düzineden fazla ülkede üretiliyor ve birçok çatışma bölgesinde kullanılıyor.
Anti-personel mayınlar esas olarak, anti-tank mayınlarının karşı tarafça sökülmesinin engellenmesi için geliştirildi. Daha sonra sınır bölgeleri, kamp alanları ve köprüler gibi stratejik yerlere yaklaşılmasına karşı tedbir olarak, kullanım sahaları genişledi.
Kara mayınlarının karakteristik özelliği, hedef alınan kişiyi öldürmekten çok sakat bırakması. Birçok ordu, yaralı bir düşman askerinin, ölü bir düşman askerinden daha önemli bir zayiat olduğu mantığıyla kara mayınlarını kullandı.
1960lardan itibaren kara mayınlarının kullanım alanı o kadar genişledi ki, iç çatışmalarda, bir toplumu terörize etmekte, hatta arazi bölüşüm anlaşmazlıklarında bile kara mayınları kullanılır hale geldi. Böylece, kara mayınları siviller, özellikle çocuklar için ciddi bir tehdit oluşturmaya başladı. Yaygınlaşmayla birlikte, kara mayınlarının nerelere yerleştirildiğini gösteren işaret ve haritalar da kullanılmaz hale geldi. Dahası, yağmur ve başka iklimsel etkiler, bu mayınların yerlerini değiştirdi.
Teknolojinin gelişmesiyle, mayınların acımasızlığı katlanarak büyüdü. Yüzlercesi birden havadan yere atılmaya başlandı. Onyıllar boyunca saklı kalabilen akıllı mayınlar geliştirildi. Bu olgular, kara mayınlarının temizlenmesini daha da zorlaştırdı.
Maliyetinin düşük olması, orduların mayın çılgınlığını kamçıladı. Halen bir kara mayınının üretim maliyeti 1 dolar civarındayken, saklı bir kara mayınını tespit edip etkisiz hale getirmek 1000 dolardan fazla kaynak gerektiriyor.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından desteklenen kampanyalarla son yıllarda üretim ve kullanımı oldukça kısıtlansa da, bir çocukla bir askeri birbirinden ayırmayan bu silah, halen onlarca devletin cephaneliklerinde. Bazı ülkeler, günde ortalama 40 kişiyi öldüren veya sakat bırakan bu mayınların üretimini sürdürürken, ABD ise daha gelişmiş kara mayınları üretiminin yollarını arıyor...
***
Mayın karşıtı faaliyet her yerde Afganistandaki kadar başarılı değil. Kolombiyada anti-emperyalist gerilla hareketleriyle ABD destekli hükümet arasındaki çatışmaların şiddetlendiği son 5 yıl içinde mayınlar daha çok can yakıyor. Sadece geçen yıl 1109 kişi mayınlar nedeniyle sakat kaldı veya hayatını kaybetti. Kurbanların dörtte üçü asker veya polislerdi.
Bir asker için en büyük korku, mayına basmaktır diyen Jorge Alirio Paredes, ayağını kaybettiği geçen yıldan beri başkent Bogotada bir hastanede hayata dönme mücadelesi veriyor. Hastanedekilerin bazıları protez bacaklarla yürümeyi, kimileri görme duyusu olmadan yaşamayı veya yüzlerinin yarısı tanınmaz haldeyken yaşamla barışmayı öğreniyor...
***
Bir yandan da, kara mayınlarının üretilmesine ve kullanılmasına karşı dünya çapında yoğun bir kampanya sürdürülüyor.
1997 yılında devletlerin imzasına açılan ve takip eden yıllarda yaygınlaşan Mayın Yasaklama Anlaşmasının uygulanmasını takip etmek üzere yola çıkan Uluslararası Mayın Yasaklama Kampanyası (ICBL), her yıl kara mayınlarının üretimi, kullanımı, temizlenmesi ve yasaklanmasıyla ilgili kapsamlı bir rapor hazırlıyor. Kara Mayını İzleme Raporunun hazırlanmasına 60tan fazla ülkeden 70ten fazla araştırmacı, gazeteci ve akademisyen katılıyor.
2006 yılı raporu, 126 ülke ve bölgeye dair veriler sunuyor. Mayıs ayında güncellenecek olan bu raporun başlıca bulguları şöyle:
***
Afganistan, Kolombiya, Irak veya Türkiye topraklarında; rastgele serpilmiş yüzbinlerce mayın ve cephaneliklerde bekleyen milyonlarcası, dünyayı halklara dar ediyor. En yoğun kampanyaların sürdürüldüğü ülkelerde dahi, silahlar konuşmaya devam ettikçe, bu en serseri silah da toprağa ekilmeye devam ediliyor. Çünkü mayın icat oldu bir kere... Mayına karşı kampanyalar, Nepaldeki gibi barış anlaşmalarıyla taçlandırılmadıkça, yüzlercesi sökülürken, binlercesi cephaneliklerden çıkarılıp patlayacağı anı sinsice bekleyeceği yere gömülüyor...
sayılarla mayınlar
(Kaynak: Kara Mayını İzleme Raporu, 2006 - Güncelleme Ocak 2007)
Engin Esen