15 Nisan 2007 00:00
Tez Koop-İş kongresinde Türk-İş eleştirildi
Tez Koop-İşin 8inci Olağan Kongresi Ankarada başladı. Türk-İş yönetimi ve bağlı sendikaların başkan ve temsilcilerinin katıldığı kongrede, hükümet ve partilerden hiçbir temsilcinin bulunmaması dikkat çekti.
Tez Koop-İşin 8inci Olağan Kongresi Ankarada başladı. Türk-İş yönetimi ve bağlı sendikaların başkan ve temsilcilerinin katıldığı kongrede, hükümet ve partilerden hiçbir temsilcinin bulunmaması dikkat çekti. Kongrede, hem sendikalar hem de Türk-İş yoğun olarak eleştirilerek Ankarada hükümet varsa, Türk-İş de var sözünün mazide kaldığı ifade edildi.
Açılış konuşmasını yapan Tez Koop-İş Genel Başkan Sadık Özben, AKP Hükümetiyle hız kazanan hak kayıplarına, özelleştirme, taşeronlaştırma, çalışma yaşamında esnekleştirme uygulamalarına dikkat çekti.
Özben, bütün olumsuzluklar karşısında sendikalar olarak kendilerinin ve konfederasyonların yeterince müdahale edemediği özeleştirisini yaptı. İşyerinde bildiri okunarak hükümetin tavırlarının değişmeyeceğinin bilinmesine rağmen göstermelik eylemler yapıldı, alanlara inilmedi. Bahar Eylemleri gibi eylemsellikler hiç değerlendirilmedi. Ankarada hükümet varsa, Türk-İş de var söylemi geride kaldı diye konuşan Özben, hükümetin istediğinin de bu olduğunu ve hiçbir engelle karşılaşmadan bildiğini okuduğunu söyledi.
Geçici işçilerin durumu
Örgütlü işçi sayısının yüzde 5lerin altına düşmesine rağmen üç ayrı konfederasyon olmasının yanlışlığını dile getiren Özben, üç konfederasyonun tek çatı altında birleşmesini önerirken işkolunda kendilerinin hiçbir koşul öne sürmeden, parmak hesabı yapmadan birleşmeye hazır olduklarını ifade etti.
Kadro yasasına değinen Özben, geçici işçiliğin son bulması amacıyla çıkarılan yasanın başka bir geçici çalışma şekli olan 4/Byi getirdiğini, bununla 40 bin civarında geçici işçinin sendika, toplu iş sözleşme haklarının ortadan kaldırıldığını anlattı. Özben, Kıdem tazminatının kaldırılmak istendiğini, sert tavır karşısında da Kazanılmış haklara dokunulmayacak denilerek işçi sınıfının bölünüp parçalanmak istendiğini kaydetti.
Divan Başkanlığına seçilen Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, Cumhurbaşkanlığına kilitlenen siyasilerin işçi hareketine zaman ayırmamalarını eleştirdi. Sivil toplum örgütü kavramı yerleştiriliyor diyen ve sendikaların sivil toplum örgütü olmadığını belirten Kılıç, Soros örneğini vererek sendikaların direncini kırmak için paralar harcandığını ifade etti. Sermayenin, çok uluslu şirketlerin, herkesin birleştiğini, çalışanların ayrışması için ise türlü entrikalar çevrildiğini aktaran Kılıç, kıdem tazminatında 15 gün düzenlemesi gelirse bunun genel grev demek olduğunu söyledi.
1 Mayısa değinerek Türk-İş olarak İstanbul Kadıköyde kutlayacaklarını söyleyen Kılıça salondan, Taksim, Taksim itirazı geldi. Kılıç, Başkanlar Kurulu kararını hatırlatınca; Ama bölüneceğiz itirazı geldi. Kılıç da birliğin, bütünlüğün Emek Platformunda sağlanacağını, orada Birlikte kutlayalım, nerede olursa olsun dediklerini, ancak DİSKin itiraz ettiğini savundu.
Türk-İşi protesto çağrısı
Gaziantep Delegesi Bilal Öztokmak, Türk-İşi sessiz, tepkisiz kalmakla suçladı. Özellikle asgari ücretin belirlenmesinde Türk-İşin olumlu hiçbir rolünün olmadığını kaydeden Öztokmak, Türk-İşi vicdansızlıkla suçlayınca Salih Kılıç müdahale ederek eleştirebileceğini ancak vicdansız diyemeyeceğini söyledi. Öztokmak, artık Türk-İşin, hükümetlerin ümit olmadığının altını çizerek Kendimizi sokaklarda göstereceğiz. Önce Salih Kılıça karşı. Ya haklarımızı alır ya da onu oradan indiririz diye konuştu.
İstanbul 2 Nolu Şube Başkanı Rabia Özkaraca ise Kılıçı, kamuoyuna da buradaki gibi konuşma çağrısı yaparak 1 Mayısın ayrı ayrı yerlerde, bölünerek kutlanması girişimlerini eleştirdi. Adana Şube Başkanı Birol Demirci de muhalefet içerisinde yer aldığını ve tüm delegelerle birlikte hareket ettiklerini söyledi. (Ankara/EVRENSEL)