Evdeki hesaplar uymuyor

Zirve yarışını sürdüren takımların yöneticileri şampiyonluk konusunda mangalda kül bırakmıyorlar ancak, evdeki hesapların sahaya uyması o kadar kolay olmayabiliyor. “Kalan maçlarımızın hepsini kazanıp şampiyon olacağız” şeklinde konuşmalar pek revaçtayken, aslında bu işlerin öyle söylendiği gibi tıkır tıkır yürümediği görüldü bir kez daha. Bu haftaki kayıpların bahanesi olarak gösterebilecekleri hakem hataları da yoktu işin kötüsü. Teknik adamların, kötü futbol ve puan kayıpları için gerekçeleri vardı yine de ama. Zico, şampiyonluk heyecanı ve geriliminin futbolcularının sahada istediklerini yapmasına engel olduğunu belirtirken, sonuçta karşılarında da 11 kişilik rakip bulunduğu, onların da puan almak için bütün güçleriyle mücadele ettiğini unutmamak gerektiğini söylüyordu. Tabii bu konuda Zico çok haklı. Spor yazarlarının çoğu, karşıda da bir rakip olduğunu asla düşünmüyorlar çünkü. Yorumları hep tek taraflı yapıyorlar. Yenmişse tuttukları takım yenmiş, yenilmişse yine tuttukları takım yenilmiştir. Yorumlarında rakiplerin performansına yer vermezler hiç. Brezilyalı teknik adam, 11’e 11 mücadele edilen futboldaki hiçbir sonucun kendisini şaşırtmadığını da sözlerine ekledi. Zico burada da çok haklı ama yine de 90 dakika boyunca tek bir ciddi gol pozisyonu bile yaratamamış bir takımın teknik direktörü olarak, başka şeyler de söylemeliydi. Zico’nun, takımındaki zaaflarını görebildiği son derece şüpheli. Bunun yanında elindeki çok yönlü oyunculardan oluşan zengin kadronun kıymetini bildiğini söylemek de zor.
Oysa cumartesi günü Beşiktaş’ın Sakarya’da 2 puan bırakmasıyla F.Bahçe zirve yarışındaki avantajını daha ileri boyutlara taşıma fırsatı yakalamıştı. Sarı-lacivertli ekip, bir gün sonra Saracoğlu’nda konuk ettiği V.Manisa’yı yenebilse, şampiyonluk için çekiştiği rakiplerinin umutlarına ciddi darbe vurup adamakıllı rahatlayacaktı. Ama F.Bahçe, Egeliler ile golsüz berabere kalıp eline geçen bu önemli fırsatı kullanamayınca, Beşiktaş beraberliğiyle kabaran şampiyonluk umutları, yine eski haline dönüverdi.
‘Gurbetten gelmişim yorgunum...’
Tigana ise deplasmandaki Sakarya beraberliğini yorgunluğa bağlayarak 1 haftada 3 maç oynamalarının bu sonucu doğurduğunu savundu. Böyle bir maçın ardından belki de en yapılmayacak açıklamaydı Tigana’nınki. Fransız teknik adam, Sakarya’nın 54 dakika 10 kişi oynadığını unutmuştu anlaşılan. Lig sonuncusu bir rakip karşısında 1-0 öne geçmişsin, sonra rakip 10 kişi kalıyor ve maçı berabere bitiriyorsun. Bunu da yorgunluğa bağlıyorsun. Buna kim inanır? Oysa sorunun, yorgunluğun ötesinde bir yerlerde olduğu o kadar açık ki...
Tek galip İstanbullu
G.Saray, başkentten geç alınmış bir galibiyetle döndü. Zirve yarışından kopmaları belli ki üzerlerindeki stresi azaltmıştı ve bu rahatlıkla G.Birliği önünde 3 puana ulaşmaları hiç de zor olmadı. Daha bir dingin kafayla oynamalarının farkı açıkça hissediliyordu. Beşiktaş’ın puan kayıplarına ise en az F.Bahçe kadar sevindiler. Beşiktaş ile aralarındaki puan farkının 4’e inmesiyle ikincilik mücadelesini şimdi daha yüksek bir motivasyonla sürdürecekler. G.Birliği ise üst üste aldığı yenilgilerle UEFA hedefinden tamamen kopup ligin hedefsiz takımlarından biri haline geldi.
Platonik UEFA’cılar
Haftanın en fiyakalı galibiyeti Kayseri’ninkiydi. Sarı-kırmızılı ekip, Bursa deplasmanında 3 puanı 3 golle alırken adeta “UEFA mücadelesinde sonuna kadar varım” mesajını verdi. Kayseri’nin, kendisi için şimdilik platonik gibi görünen UEFA aşkını gerçeğe dönüştürmesi çok da şaşırtıcı olmaz.
Evinde, geriye düştüğü karşılaşmada Antep’i yenen Sivas da UEFA’ya uzaktan da olsa hâlâ iç geçiriyor. Rize’den eli boş dönen Trabzon için de artık UEFA’ya ulaşmanın tek yolu Türkiye Kupası.
Ligin dibinde yer alan Sakarya dahil, son 5 sırada yer alan takımlardan 4’ü bu hafta puanlarını artırmayı başardı. Manisa F.Bahçe’den, Sakarya Beşiktaş’tan, Denizli de Antalya’dan 1 puan koparırken Rize, Trabzon karşısında aldığı 3 puanla tehlikeli bölgeden uzak durma kararlılığını ortaya koydu. Bu 5 takım içinde sadece Erciyes haftayı puansız geçti.
Mavi-siyahlı ekip, evinde A.Gücü’ne yenilince işini oldukça zora soktu. Başkent temsilcisi ise aldığı bu kritik 3 puanla az da olsa rahat nefes aldı.
Mehmet Özyazanlar