17 Nisan 2007 00:00

‘Solaçık’ şiddete karşı tribünlerde

Endüstriyel futbola ve tribünlerin ırkçılığın, şiddetin mekanları olmasına tepki gösteren Ankaralı futbolseverler buluştu.

Paylaş

Endüstriyel futbola ve tribünlerin ırkçılığın, şiddetin mekanları olmasına tepki gösteren Ankaralı futbolseverler buluştu. Türkiye’de futbol, tribünlerde hakim olan şiddet ve ırkçı eğilimler ve bunlara karşı durma yolları konusunda bir söyleşi gerçekleştiren Ankaralı futbolseverler tribünlerdeki şovenizme tribünlerden cevap vereceklerini söylüyor.
Yenişehir Kültür ve Sanatevi’nde “Solaçık Fanzin ve Endüstriyel Futbola Karşı Duruş” başlıklı bir söyleşi gerçekleştiren futbolseverler, İtalya Komünist Partisi’nin kurulduğu kentte antifaşist bir işçi takımı olarak ortaya çıkan Livorno takımından esinlenerek, “forzalivorno” adı altında bir araya geliyor. Aynı adlı bir internet sitesi üzerinden örgütlenen ve Türkiye’den birçok takımın taraftarlarının bulunduğu bir forumda tartışmalar yürüten “forzalivorno”cular farklı renklere bağlı olsalar da, bir kardeşlik mekanı olması gerektiğini düşündükleri tribünlerin, şiddet ve ırkçılığın geliştiği bir alan olmasına karşı çıkıyorlar.
Livorno takımının fotoğraflarla anlatıldığı bir gösterimle başlayan buluşmada konuşanlar, futbolun kardeşliğin sesi olması gerektiğini dile getiriyorlar. Buluşmaya maçları olduğu için biraz geç katılan Ankaragücü taraftarları ise “Ankaragücü faşist takımdır” sözlerini kabul etmiyorlar. Özellikle Ankaragücü tribünlerinde ırkçı ve şiddet yanlısı eğilimlerin yönetim tarafından desteklendiğini yadsımayan Ankaragücü taraftarları tribünlerde yaptıkları karşı koyuşu anlatıyorlar. Özellikle Hrant Dink cinayetinden sonra tribünlerde Ermenileri rencide etmeye yönelik tezahüratların yapıldığını söyleyen Ankara Güç’lüler kendilerinin bu tezahüratları farklı bir tezahüratla bastırmaya çalıştıklarını ve bunu başarabildiklerini belirtiyorlar.
Avrupa Birliği’ne değil Gençlerbirliği’ne
Alternatif bir futbol kültürü oluşturmaya çalışan forzalivorno’cular, “Solaçık” adlı fanzinlerinin ikinci sayısını çıkarmışlar. Derginin Mart sayısında, “Alternatif futbol kültürü”, “Sovyetler Birliği’nde futbol”, “Farklı ülkelerdeki antifaşist taraftar grupları”, “Başkentte Ankaragüçlü olmak”, “Kadının futbol ile ilişkisi” başlıklı yazılar yer alıyor. Forzalivorno’cular toplumsal sorunlara karşı duyarsız olmadıklarını, bunları tribünlerde de yansıtmaya çalıştıklarını söylüyorlar. Burada grevdeki işçileri ziyaret eden Adanademirsporlular, ölüm orucunda bulunan Behiç Aşçı’yı ziyaret eden Beşiktaşlılar sözü alıyor. Behiç Aşçı ile dayanışma içerisinde ziyaretler yaptıklarını belirten forzalivorno’culara, Aşçı da internet sitelerine yazdığı yazılarla destek oluyor.
Forzalivorno’cular, pek çok taraftar grubunun engelleme ve saldırılarına da maruz kalıyor. Buna karşı, Fenerbahçe-Vamos bien, Galatasaray-Tekyumruk, Beşiktaşlılar, Ankaragücü taraftarları, Gençlerbirliği’nden Alkaralar, Demirsporlular birlikte karşı duruyor ve örgütleniyor. Birçok ilde buluşmalar düzenleyen forzalivorno’cular farklı ülkelerden takımların antifaşist taraftarlarıyla ilişkiler kurmuşlar. İtalya’da bulunan bir üyeleri vasıtasıyla Livorno’nun kaptanı Lucarelli’yle ilişki kuran forzalivorno’culara Luca da “Hasta siempre yoldaşlar” şeklinde imzaladığı posterini göndermiş. Pek çok ünlü kulübün büyük paralarla transfer etmek istemesine rağmen Lucarelli’nin takımını terk etmemesi; İtalyan Milli Takımı’ndan gelen çağrıya ise “Benim milli takımım Livorno” cevabını vermesi, Luca’yı forzalivorno’cuların gözünde efsane yapmaya yetmiş.
‘Mili takımla dolayımlı ilişki’
Forzalivorno’cular arasında pek çok konuda ayrışmalar da yaşanıyor. Forzalivorno’cular endüstriyel futbol karşısında kendi duruşlarının barındırdığı çelişkiler, hakim futbol kültürüne karşı geliştirecekleri alternatif konusundaki arayışlarıyla ilgili olarak tartışmaya devam ediyorlar. Milli takımı tutup tutmamak da ayrışmaların yaşandığı konulardan birisi. Milli takım ve milli maçların futbolun ırkçı kültürün aracı haline getirilmesinde önemli bir işleve sahip olduğunu kaydeden forzalivorno’cular, ırkçılığın aracı olmayan, Türkiye’deki tüm herkesi kapsayan bir milli takımı desteklemeyi de doğru buluyorlar. Üç büyük kulübün taraftarı olmak da özellikle bu kulüpleri tutan forzalivorno’cular açısından tartışma yaratan bir konu. takımını tutmakta kararlı taraftarlar olsa da, üç büyükleri tutmaktan utandığını söyleyin forzalivorno’cuların sayısı da az değil. (Ankara/EVRENSEL)
Bülent Özçelik
ÖNCEKİ HABER

Potada kupa kuraları çekildi

SONRAKİ HABER

Evdeki hesaplar uymuyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...