27 Nisan 2007 00:00

1 Mayıs ve mücadele

Değerli emekçi kardeşlerim! Yaklaşmakta olan 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda, her zamankinden aktif ve de daha yoğun bir şekilde sokakları doldurmamız gerekiyor.

Paylaş

Değerli emekçi kardeşlerim! Yaklaşmakta olan 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda, her zamankinden aktif ve de daha yoğun bir şekilde sokakları doldurmamız gerekiyor. Nedenine gelince; yayılmakta olan kapitalist güçlere, birlikteliğimizi ve gücümüzü göstermenin tam zamanı. Değerli kardeşlerim; biz emekçiler olarak bu güzel ülkemizin hem üretim yükünü artırmak hem de demokrasinin gelişmesi için elimizden gelen çabaları gösteriyoruz ve göstermeye devam edeceğiz. Şunu çok ama çok iyi bilin ki eğer bizler gücümüzün farkına varırsak; yemin ediyorum, bu ülkenin her yönetim safhasında söz sahibi oluruz. Çünkü üreten bizleriz. Biz üreten olduğumuzdan söz hakkının da bizde olması lazım. Bir isteğim de sendika başkanlarına; bırakın ya Allah aşkına şu sendika, bu sendika diye ayrım yapmayı. Çünkü birlikteliğe çok ama çok ihtiyacımız var.
1 Mayıs’ı yıllardır omuz omuza kutladık. Ne olur, hep beraber kutlayalım bu 1 Mayıs’ı ve bundan sonraki 1 Mayıs’ları. Bakın değerli emekçi kardeşlerim! Yanı başımızda emperyalizmin ve de kapitalizmin acı örneklerini yaşıyoruz. AB ve ABD’nin Irak’ta yaptığı soykırıma da bakıyorum. Aydınlarımız görmezden geliyorlar. Bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Bir söz vardır ya ‘susma sustukça sıra sana gelecek’. Evet aynen böyle. Aslında AB ve ABD’nin yayılmacı politikalarının merkez üssü Türkiye’dir. Biz değerli emekçiler ve sağduyulu sivil toplum örgütleri olmasa, sonumuz Irak gibi olurdu. Üretimde akıcı ve seri olan değerli emekçilerin sayesinde ABD ve ABD’nin politikaları ters tepmiştir.
Gerçi ekonomik anlamda bağımsız sayılamayız. Çünkü bizi yönetenler, yıllarca IMF ve Dünya Bankası’na bizi muhtaç ettiler. Eğer bizler sessiz kalırsak, bundan çok emin olun ki daha acı olaylarla karşılaşacağız. Bizi yıllarca yönetenler, bugün bakıyorum da ülkenin gündemini değiştirmeye; yani suni gündemler yaratmaya çalışıyorlar. Bunlara izin vermeyelim. Başımıza gelen tüm olumsuzluklar onların eseridir. Ülke olarak başka bir şanssızlığımız da ‘aydınım’ diye geçinen insanların biçare ve de aciz durumlara düşmeleridir. Olayların gerçek yüzünü bilmelerine rağmen hep suskun kalmalarıdır. Bir yazarımız Nobel Edebiyat Ödülü’nü, tabiri caizse söke söke aldı. Cumhurreisimiz bir teşekkür etme zahmetinde bile bulunmadı. Bu, çok acı ve de vahim bir durumdur. Hukukçu kimliğiyle bilinen Sayın Cumhurbaşkanımız, bir teşekkür etmeliydi bence. Son alarak güvenlik güçlerinden de isteğim şudur; alanlara akın eden biz emekçilere öcü gözüyle bakmasınlar. Şuna inanın ki bizler, bu ülkenin hem sahibiyiz hem de uğruna canlarımızı verecek kadar asiliz. Lütfen biraz sağduyu... Son olarak, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın, ülkemizde barış ve demokrasinin tesisinde rol almasını temenni ederim. Tüm emekçilerin 1 Mayıs Bayramı’nı kutlar; huzur, barış ve mutluluklar dilerim. Sevgi ve saygılarımla.
Nadir Bagana/Koyundere Belediyesi işçisi (İZMİR)
ÖNCEKİ HABER

‘Kurtarılmış bölge’de sendika mücadelesi

SONRAKİ HABER

4 hastane dolaştırılan kadın öldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...