28 Nisan 2007 00:00

Jandarma fotoğrafından tarih yazmışlar

Nusaybin’in Kuru (Xirebêbaba) köyünde utanca dönüşen “toplu mezar araştırmasında” yeni bir skandal daha...

Paylaş

Nusaybin’in Kuru (Xirebêbaba) köyünde utanca dönüşen “toplu mezar araştırmasında” yeni bir skandal daha...
Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun, kemiklerin Roma dönemine ait olduğunun kanıtı olarak gösterdiği Mardin Müzesi raporundaki “bilimsel” incelemenin, “jandarmanın çektiği fotoğraflara bakarak” yapıldığı ortaya çıktı. Raporda ayrıca, “Mezarlığın kapatılmış olmasından dolayı herhangi bir bulgu tespit edilememiştir” deniyor. Yani TTK’nın tarihi kanıt olarak gösterdiği rapor, bilimsel değer taşımamakla birlikte, yazılanlar kemiklerin jandarma tarafından alındığı iddialarını da kanıtlar nitelikte.
Kanıt diye sunulmuştu
Ekim 2006’ta Kuru köylülerinin ortaya çıkardığı ve içindeki kemiklerin 1914’te öldürülen Ermeni ve Süryanilere ait olduğu ileri sürülen toplu mezar ile ilgili skandalın arkası kesilmiyor. TTK Başkanı Prof. Dr. Halaçoğlu’nun çağrısı ile ilk inceleme için Mardin’e gelen İsveçli tarih Profesörü David Gaunt, mezardaki onlarca iskeletin “ortadan kaybolması” nedeniyle “bilimsel çalışma yapılacak ortamın” kalmadığını belirterek araştırmayı reddetmişti. Prof. Gaunt’un, kemiklerin jandarmanın aldığı iddiaları görmezden gelinirken, Prof. Dr. Halaçoğlu Mardin Müzesinden üç arkeoloğun mezarda inceleme yaptığını ve kemiklerin Roma dönemine ait olduğunu kanıtladığını duyurmuştu. Ancak “bilimsel” raporun “jandarma fotoğrafına bakarak” yazıldığı ortaya çıktı.
Kolluk kuvvetleri belgelemiş
Müze arkeologlarının sözü edilen 1 Aralık 2006 tarihli raporu ise mezarın araştırılmasını içermiyor. 25 Ekim 2006 tarihinde Kuru köyündeki bir mağarada 38 bireye ait kemiklerin bulunduğuna ilişkin haberler üzerine mezara gidildiği belirtilen raporda, “Kolluk kuvvetlerinin söz konusu alana intikal edip belgeleme çalışmasını takriben mezarlık alan köylüler tarafından tekrar doldurulup kapatıldığından alan üzerindeki çalışmamız jandarmadan elde edilen fotoğraflar ışığında gerçekleştirilmiştir” deniyor. Raporun devamında ise, “Mezarlığın kapatılmış olmasından dolayı herhangi bir bulgu tespit edilememiştir” ifadesine yer veriliyor. Raporda “Mezar içindeki dağınık kemik yığınlarından” bahsedilmesi ise daha sonra ortadan kaybolan kemiklerin jandarma fotoğraflarında bulunduğu anlaşılıyor.
Muhtar da açıklamıştı
Kuru Köyü Muhtarı Sadık Koçhan da Anadolu Ajansı’na konuşmuş, 21 Nisan’da yayınlanan haberde Muhtar Koçhan’ın, “Çok sayıda kemik gördük. Bunun üzerine olayı hemen karakola bildirdik. Ankara’dan da yetkililer geldi. Sonra gelip kemikleri topladılar” sözlerine yer verilmişti. (Mardin/EVRENSEL)
Savcılık soruşturma başlatacak mı?

Mardin Müzesi raporu, birçok soruyu da gündeme getiriyor:
  • TTK neden jandarmanın çektiği fotoğrafları almadı?
  • Aldıysa fotoğraflar kamuoyundan neden gizleniyor?
  • Jandarmanın görüntülediği “kemik yığınları” nerede?
  • Gazete manşetlerinden dünyaya çağrı yapan TTK, kemiklerin hesabını jandarmadan neden sormuyor?
  • Kemikleri toplayıp götürdüğü iddia edilen Ankaralı yetkililer kim? TTK’nın bundan haberi var mı?
  • Kemiklerin resmi tutanak tutulmadan götürülmesi yasal mı? Türkiye savcıları uluslararası bir araştırmayı ülke için bir utanca çeviren kemiklerin ortadan kaybolması olayı ile ilgili bir soruşturma başlatacaklar mı?
    15 dakikada tarih yazıldı

    Türkiye için bir ilk olan 1914-15 olaylarının uluslararası platformda araştırılması planı, daha ilk adımında çökmüştü. ortaya çıktığında içinde 40’a yakın iskelet ve kafatasının gazetecilerce görüntülendiği mezar, 23 Nisan’da İsveçli tarihçi Prof. David Gaunt ve TTK Başkanı Prof. Dr. Halaçoğlu ile birlikte ziyaret edilmiş, ancak mezar boş çıkmıştı. Tahribat nedeniyle Prof. Gaunt araştırmayı redderken, Prof. Halaçoğlu eline kürek verdiği İsveçli proföserden kazı yapmasını istemişti. 15 dakikalık “incelemenin” ardından Prof. Halaçoğlu, “kemiklerin Roma dönemine ait” olduğunu açıklamış, Mardin Müzesi’nin raporunu kanıt olarak göstermişti. TTK’nın savcı olmadan aldığı toprak ve ufak kemik parçalarının analizinin hukuki geçerliliği olup olmayacağı da meçhul.
    Elif Görgü
  • ÖNCEKİ HABER

    Büyükanıt’a suç duyurusu

    SONRAKİ HABER

    ‘Kurtarılmış bölge’de sendika mücadelesi 2

    Sefer Selvi Karikatürleri
    Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
    Evrensel Ege Sayfaları
    EVRENSEL EGE

    Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...