29 Nisan 2007 00:00

Diyarbakır Kilisesi: Tehdit alıyoruz

Diyarbakır Protestan Kilisesi cemaati önderi Ahmet Güvener, son iki buçuk yıldır çok sayıda tehdit aldıklarını, saldırılara maruz kaldıklarını söyledi.

Paylaş

Diyarbakır Protestan Kilisesi cemaati önderi Ahmet Güvener, son iki buçuk yıldır çok sayıda tehdit aldıklarını, saldırılara maruz kaldıklarını söyledi.
1990 yılından bu yana Diyarbakır’da faaliyette olan cemaatin önderi Güvener, “Kilisemizi gezip bize, ‘Size sabrediyoruz. Sabrımızı taşırmayın’, ‘Sen peygamber efendimizin ismini taşıyorsun. Bu ismi değiştir. Yoksa senin başını yere düşürürüz’ gibi sözlü tehditler aldık. Arabamın lastikleri parçalandı. Bu tür tehditlerin, kilisemizin insanları parayla kandırdığı, zaaflarından yararlandığı gibi gerçek dışı propagandanın etkisiyle yapıldığına inanıyoruz. Malatya’da yaşanan vahşetten sonra bu tehditleri ciddi anlamda düşünmeye başladık. Bunun tedirginliğini yaşıyoruz. Evet bize de saldırabilirler diye düşünmeye başladık” dedi.
Trabzon ve Rize kaynaklı tehditler
Telefonla tehdit aldıklarını, savcılığa başvurduklarını söyleyen Güvener “Söz konusu telefonun Rize’de bir kadın adına kayıtlı olduğu ortaya çıktı. Ama savcılık soruşturmasından bir sonuç alamadık. En son 15 gün önce bir mektup aldık. O sırada tesadüfen terörle mücadele ekipleri kilisedeydi. Mektubu birlikte açtık. 3 sayfalık bu mektup Trabzon’dan gönderilmişti” dedi.
Genelkurmay Başkanlığı’nın bile Mersin Kızkalesi ve Elazığ Hazar’da yaptıkları aile kamplarını CD haline getirip, misyonerlik faaliyetleri ile ilgili raporlar hazırladığını söyleyen Güvener, “Türkiye’de bazı kurumlar yarattıkları Polat Alemdar’lar, Malkoçoğulları eliyle; molotof kokteylli saldırılar, linç ve katliamlarla inanç özgürlüğümüzü elimizden almaya çalışıyor. Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde bile gavur sözcüğünün karşılığı olarak “dinsiz, imansız merhametsiz, acımasız” gibi ifadelerin yer aldığı bir ülkede bu tür saldırıların zemini her zaman vardır” dedi.
Kiliseye dava açılmıştı
Öte yandan Türkiye’de Protestan mezhebine mensup 2 bin 850 kişi bulunuyor. Diyarbakır Kilisesi etrafında toplanan ve tamamı Diyarbakırlı olan cemaat ise 60 kişiden oluşuyor. 1999 yılında Meryem Ana Ortodoks Kilisesi karşısındaki arsa alınarak kilise inşaatına başlanıyor. İnşaata başladıktan birkaç ay sonra misyonerlikle ilgili basının yarattığı birçok sansasyondan dolayı inşaat durduruluyor ve kilise önderi Ahmet Güvener ağır ceza mahkemesinde bir buçuk yıllık bir yargılanmanın sonunda beraat ediyor. 2003 Nisan ayından itibaren topluluk yeni binada ibadet etmeye başladı. Fakat kilise binası konut adı altında bitirildiği için birkaç ay sonra Diyarbakır Valiliği “Bu binada ibadet etmeniz suçtur” şeklinde bir tebligat göndererek kilisenin önderi Güvener hakkında “İzinsiz kilise açma” nedeniyle Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Ancak Güvener ilk duruşmada beraat etti. Kilisenin “kilise” adı altında faaliyet yürütmesi önünde bir engel kalmadı. (Diyarbakır/EVRENSEL)
Mehmet Aslanoğlu
ÖNCEKİ HABER

Döndükleri köylerinden atıldılar

SONRAKİ HABER

54 belediye başkanına ‘Öcalan’ soruşturması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...