30 Nisan 2007 00:00
Dün, başyazı günüydü
Birçok gazete, birinci sayfanın solundaki sütunlarını başyazıya ayırmıştı. Akşam, Zaman gibi gazeteler genel yayın yönetmenlerinin imzasını kullanırken diğerleri gazete imzasıyla verildi.
Birçok gazete, birinci sayfanın solundaki sütunlarını başyazıya ayırmıştı. Akşam, Zaman gibi gazeteler genel yayın yönetmenlerinin imzasını kullanırken diğerleri gazete imzasıyla verildi. Hürriyet genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkökün yazısı da dikkat çekici bir biçimde verilmişti.
Akşam: Türkiye aslında kanatlanıp uçmaya hazırlanıyordu. Şimdi bir hesaplaşma çılgınlığı uğruna bütün bunları heba edip ülkemizi yine onlarca yıl geriye götürmenin vebalini kimse kaldıramaz.
Zaman: Metnin tamamı göz önüne alındığında hükümetin dik durduğunu, ancak dikleşmediğini, bazı iyi niyetli olmayanların emellerine ulaşmaması için diyalog önerdiğini görüyoruz. Doğru olan da budur.
Milliyet: Genelkurmayın yaptığı açıklama ve ardından hükümetin bu açıklamaya demokrasinin kurallarını hatırlatarak verdiği köşeli yanıtla birlikte ortaya çıkan gerilimin daha fazla tırmanmadan aşağı çekilmesinde Türkiyenin çıkarları bakımından sayısız yarar vardır. Ülkenin esenliği, bir an önce erken seçime gidilmesinden geçiyor.
Vatan: Türkiyenin laiklikten vazgeçmesi veya demokrasinin askıya alınması aralarında tercih yapılmasına imkan olmayan iki felaket senaryosudur. Yine önemli günler yaşıyoruz ve halkın tarihi görevini tekrar sahiplenmesini bekliyoruz.
Birgün: Açıkçası, 27 Nisan muhtırası sonrasında yapılacak bir seçim, aynı zamanda cumhurbaşkanlığı konusunda bir tür referanduma ve ordunun da taraf göründüğü bir yarışa dönüşecek. Siyasetin cami ile kışla arasına sıkışmasına karşı tavır geliştirebilmek şimdi her zamankinden daha önemli.
Ertuğrul Özkök: Evet ben 28 Şubatı hâlâ savunan bir insan olarak, artık böyle askeri müdahalelerin bize yakışmadığına inanıyorum. Ama bu bildiriye sırf demokratik anlayışım nedeniyle karşı çıkarken, ne yazık ki, askerin dile getirdiği endişelerin bir bölümünü kendimin de taşıdığını itiraf etmek zorundayım. Gerektiğinde biz siviller de durumdan vazife çıkarabiliriz. (Hürriyet)