01 Mayıs 2007 00:00
Gorkiy halkının öğrencisiydi
12. İzmir TÜYAP Kitap Fuarının son gününde dünya edebiyatında çok özel ve önemli bir yeri olan Maksim Gorkiynin Klim Samginin Yaşamı adlı eseri tartışıldı.
12. İzmir TÜYAP Kitap Fuarının son gününde dünya edebiyatında çok özel ve önemli bir yeri olan Maksim Gorkiynin Klim Samginin Yaşamı adlı eseri tartışıldı. Türkiyede tüm ciltleriyle tamamının basımı ilk kez Evrensel Basım Yayın tarafından gerçekleştirilen romanın çevirmeni yazar Aydın Süer ve şair Ataol Behramoğlunun katıldığı söyleşiye okurların da ilgisi yoğundu. Klim Samginin tartışıldığı paneli Evrensel Basım Yayının Genel Yayın Yönetmeni Cavit Naci Tarhan yönetti.
Romanın kahramanı halk
1917 Ekim Devriminden önceki 40 yılın Rusyasının konu edildiği romanın kahramanı Klim Samginin aslında bir kahraman olarak nitelendirilemeyeceğini söyleyen Aydın Süer, Klim Samgin aslında ülkede gelişen olayların peşinde sürüklenen bir burjuva aydınıdır. Bir şeyleri değiştirmek veya yön vermek gibi bir tavrı hiçbir zaman olmamıştır. Bu nedenle kahraman olduğunu söyleyemeyiz. Bu romanın asıl kahramanı halktır, devrimdir şeklinde konuştu. Romanın, 40 yıllık devrim sürecinde burjuva aydının nasıl bir yıkıma uğradığını gösteren bir araç olduğunu ifade eden Süer, Klim Samginin de aslında devrimcilere inanmadığını söyledi. Devrim onu korkutmaktadır. Ama onlara yardım eder, evini açar. Devrimle tüm Rusyanın ve tüm burjuva aydınların olduğu gibi onun da yaşamı değişir. Kendisini partiler üstü bir aydın olarak düşünen, kendini üstün ve zeki olarak gören Klim Samgin aslında sadece olayların peşinde sürüklenen bir aydındır dedi.
Kitaba konu olan 40 yıllık dönemin tesadüf eseri seçilmiş bir dönem olmadığını, Rusyada kapitalizmin ortaya çıktığı, gelişmeye başladığı bir dönemde yani işçi sınıfının ortaya çıktığı bir dönemde kitabın başladığını söyleyen Süer, bunun Gorkinin özel ve kitabın özünü oluşturan önemli bir tercihi olduğunu ifade etti.
Yaşadıklarımızın özeti
İstanbul Üniversitesinde Rus dili öğretim üyesi olan şair Ataol Behramoğlu ise, kitapta temel konunun aydın sorunsalı olduğunu dile getirdi. Rusyada birçok farklı akım ve ideolojik yaklaşımdan düzinelerce aydının olduğu bir dönemde, aydın kesimin sorunlarının, ideolojik yaklaşımlarının, çelişkilerinin ve çıkmazlarının çok güçlü ifadelerle anlatıldığını dile getiren Behramoğlu, kitapta ele alınan dönemin belirleyici ve özel bir anlamının olduğuna vurgu yaptı. 1917 Ekim Devriminden geriye doğru 40 yıl, Rusyada köleliğin kalkması ve sanayileşmenin başlangıcı demektir. Bu 40 yıllık dönem ideolojik çarpışmalar, proleter devrimi ve aydın sorunsalı şeklinde ifade edilebilir. Ve 19uncu yüzyıl Rusyasında, büyük aydınlanmanın yaşandığı bu dönemde bir adamın yaşamını görüyoruz diyen Behramoğlu, ülkemizde bir dönem devrimci mücadele içinde yer alan ama şimdi burjuvazinin saflarında olan günümüz aydınlarına da atıfta bulunarak, Aslında bu kitapta şu anda yaşamakta olduklarımızın da bir özetini görüyoruz. Bu nedenle örnek, okunması gerekli bir kitaptır dedi.
Gorkiynin tarzının kişisel psikolojik roman tarzında olmadığını, nesnel toplumsal koşullarla harmanlanmış bir çalışma olduğunu belirten Behramoğlu, bu tarzda yapılmış üç büyük eserden birinin Klim Samginin Yaşamı olduğunu söyledi. Diğer iki eserin Tolstoyun Savaş ve Barış ile Anna Karenina adlı eserleri olduğunu ifade eden Behramoğlu, Tolstoyun eserlerindeki bu tarz Gorkiye de yansımış. Bence esinlendiği isim Tolstoydur dedi. Tolstoyun burjuva sınıf içerisinden gelen ve oranın yaşamını eserlerinde anlatan bir yazar olmasına karşın Gorkiynin halkın içinden geldiğini dile getiren Behramoğlu, Brechtin Gorkiy için söylediği, Halkın öğrencisi olup, halka hocalık yapan bir kişidir sözünü tekrarladı. (İzmir/EVRENSEL)