03 Mayıs 2007 00:00

İstanbul Valisi’ne istifa çağrısı

1 Mayıs’ta Taksim’de işçi ve emekçilere yapılan polis saldırısı çeşitli parti, sendika ve meslek örgütleri tarafından kınandı. Vali’nin istifası istendi

Paylaş

1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyen işçi ve emekçilere polisin saldırısı çeşitli parti, sendika ve meslek örgütleri tarafından kınandı. Yapılan açıklamalarda İstanbul Valisi Muammer Güler’in yaşananların sorumlusu olduğu dile getirilerek bir an önce istifa etmesi istendi.
Demokrasiden anladıkları işçi ve halk düşmanlığı
Emek Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel yaşanan olaylarla ilgili yaptığı açıklamada “Demokrasicilik oyunu oynayan hükümet gerçek yüzünü 1 Mayıs’ta gösterdi. Dilinden “halk egemenliğinin üstünlüğü”nü, “millet iradesi”ni, “demokrasi savunuculuğu”nu düşürmeyen AKP ve hükümeti, İstanbul’da 1 Mayıs’a yasak koymakla da yetinmedi. Medyaya koyduğu yayın yasağı ile yasakçı tutumunu bugüne kadar görülmemiş boyutlara taşıyan hükümete bağlı valinin yönetiminde, neredeyse bütün İstanbul’da ulaşım da yasakladı” dedi.
İşçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs’ı, 30 yıl önce ’77 1 Mayıs’ında ölenlerin anısına Taksim’de kutlamak isteyen emekçiler ve gençlerin üzerlerine gaz bombası atıldığına, panzerlerden su sıkıldığına, hınçla coplandığına dikkat çeken Tüzel aynı yasakçılık ve saldırganlığın, Taksim’de de tekrarlandığını, Taksim ve Beyoğlu’nun gaza boğulduğunu, yüzlerce insanın gözaltına alındığını söyledi.
1 Mayıs’ta yaşananların, AKP’nin demokratlıkla en küçük bir ilgisi olmadığını gösterdiğini ve AKP’nin “demokrasisi”nin, ABD’nin Irak’a götürmeye çalıştığı türden olduğunu dile getiren Tüzel. “Yalnızca 1 Mayıs kutlamacılarına değil İstanbul halkına 1 Mayıs’ı zehir eden yasakçı-bombacı İstanbul Valisi istifa etmelidir. Hükümet demokrasinin “D”sinden nasibini almışsa, bu valiyi ve emniyet müdürünü derhal görevinden almalıdır. 1 Mayıs İşçi Bayramı olarak resmi tatil ilan edilmeli ve Taksim 1 Mayıs’a açılmalıdır” dedi.
‘Derhal istifa’
İnşaat Mühendisleri Odası, 1 Mayıs’ta İstanbul’da yaşananların sorumlularını derhal istifa etmeye çağırdı. Oda, tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, İstanbul polisinin tutumu da kınanırken, İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü’nün, polisin bu şekilde davranmasının asıl sorumluları olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, “Bu tahammülsüzlük göstermiştir ki, AKP Hükümeti yalnızca kendisine demokrattır, kendi hassasiyet konuları dışında kalan sorun ve taleplere karşı bırakalım duyarsız kalmayı, şiddete başvurmaktadır”dendi.
‘Hükümetin ayıbı’
DTP de kutlamada, yüzlerce kişinin gözaltına alınması ve İstanbulluların mağdur edilmesinin hükümetin ayıbı olduğu bildirildi. DTP Genel Merkezi’nden dün yapılan yazılı açıklamada, hükümetin daha önceki katliamların faillerinin peşine düşeceğine, katliamların gerçekleştiği dönemin hükümetlerinin uygulamalarını aratmayacak zorbalıklara başvurduğu belirtildi. Hükümete, “toplumu geren bu tür hukuk dışı uygulamalar yerine, 1 Mayıs katliamı da dahil bütün faili meçhulleri samimiyetle araştırma” çağrısı yapılan açıklamada, yetkililerin istifası istendi.
‘Hükümetin inançsızlığını gösterdi’
İHD ise 1 Mayıs’taki olayların, “hükümetin, hak ve özgürlüklerin kullanımındaki samimiyetsizliği ve inançsızlığını” gösterdiğine dikkat çekti. İHD Genel Merkezi’nden dün yapılan açıklamada, Çağlayan’da önceki gün yapılan mitingde, önlemler alındığında ve gereksiz müdahaleler olmadığında hak ve özgürlüklerin barışçıl bir şekilde kullanıldığı hatırlatılarak, 1977 1 Mayıs katliamının sorumlularını cezalandırmayan devletin, 30 yıl sonra da kendi yurttaşlarına karşı güç gösterisi yapmaktan çekinmediği aktarıldı.
‘İktidara müdahale kutlaması’
Türkiye İnsan Hakları Kurumu (TİHAK) Başkanı Muzaffer İlhan Erdost ise yaptığı yazılı açıklamada, “İşçiyi fabrikasından, emekçiyi tezgahından, köylüyü toprağından, çiftçiyi tohumundan yoksun bırakan, temelinde bağımsız Cumhuriyetin harcı bulunan tüm kazanımlarımızı küresel sermayeye pazarlayan siyasal iktidarın dindar ve Müslüman yöneticilerini, 1 Mayıs işçi ve emekçi bayramında panzerler altında ezilen, postallar altında çiğnenen, coplar altında kana bulanan, biber gazıyla boğulan, tazyikli su ile yıkanan kızlarımız ve oğullarımız adına, analarımız ve babalarımız adına, tüm emekçilerimiz ve kardeşlerimiz adına yürekten kutluyoruz” dedi.
‘İşçiden korkuyorlar’
Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, 12 milyon İstanbulluya 1 Mayıs gününü çekilmez yapmayı beceren yerel yönetim ve mülki erkanın; emekçiden, işçiden ve halktan ne kadar korktuğunu gösterdiğini bildirdi. Yapılan açıklamada, “Daha birkaç gün öncesine kadar demokrasi havariliğine soyunanların kadroları, kafalarındaki demokrasi anlayışını bütün dünyaya gösterdiler. Şaşırmadık” denildi. 1 Mayıs kutlamalarına gösterilen yaklaşımın; demokrasiye inanmayanları açığa çıkaracak turnusol kağıdı gibi olduğuna değinilen açıklamada, tarihi saldıranların değil, direnenlerin yazdığı belirtildi.
Polis terörünü şiddetle kınıyoruz
TMMOB Makine Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ise dün yaptığı açıklamada “Taksim Meydanı, bu ülkenin emekçilerine, aydınlarına, demokratlarına kapatılmış ve dünyada barış içinde kutlanan 1 Mayıs’ın kutlanması siyasi iktidar ve polis tarafından engellenmiştir” dedi.
Koramaz, polisin, TMMOB Makina Mühendisleri Odası’na gaz bombasıyla saldırdığına dikkat çekerek. “TMMOB Makine Mühendisleri Odası olarak, İstanbul’daki bu olayların müsebbibi olan İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü’nü istifaya çağırıyoruz” dedi.
‘ Vali görevden alınsın’
İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi, KESK ve Makine Mühendisleri Odası 1 Mayıs’ta İstanbul’da yaşanan olaylara ilişkin ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Selahattin Demirtaş, uygulamaları vahşet olarak nitelendirerek İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü’nün görevden alınması gerektiğini ifade etti. Demirtaş, ayrıca İçişleri Bakanı’nı da istifaya davet etti.
Alibeyköy’de 7 gözaltı
Ayrıca dün akşam 1 Mayıs’ta polisin tutumunu protesto etmek amacıyla EMEP, DTP, ESP tarafından bir eylem yapıldı. Polis eylem sonrası esnafa saldırdı ve 7 kişiyi gözaltına aldı. (HABER MERKEZİ)
Avrupa’dan saldırılara tepki
Önceki gün İstanbul’daki 1 Mayıs kutlamaları sırasında bine yakın kişinin gözaltına alınması, çok kişinin yaralanmasına yol açan olaylara Köln’den tepki geldi. İstanbul’un Almanya’daki kardeş şehri olan Köln’ün Sol Partili belediye meclis üyeleri Özlem Demirel, Jörg Detjen, Claus Ludwig ve Michael Kellner tarafından hazırlana protesto metnini Federal Parlamento milletvekilleri Paul ve Schäfer, Ulla Lötzer, ilçelerinde belediye meye meclis üyelikleri yapan Kemal Bozay, Özgür Demirel, Bahri Gülsen ve Yeşim Yeşil de imzaladı.
İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a gönderilen mektupta 1 Mayıs 1977’de yapılan katliamı anmak için düzenlenmek istenen gösterilere polisin sert müdahalede bulunması sert bir şekilde eleştirilerek, bunun demokrasi ve insan haklarına vurulmuş bir darbe olduğu ifade edildi.
Köln ile İstanbul’un 1997’den bu yana kardeş şehir olduğunu belirten imzacılar, gözaltına alınan sendikacıların ve diğer insanların derhal serbest bırakılması talep edilerek, Topbaş’ın kardeş şehir çerçevesinde olanlara açıklık getirmesini talep ettiler.
ETUC’dan kınama
Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’ndan (ETUC) yapılan açıklamada, 1 Mayıs’ta İstanbul’da yaşanan olaylarda sendika liderlerinin gözaltına alınması kınandı.
Avrupa’da 36 ülkeden yaklaşık 60 milyon çalışanı temsil eden ETUC, DİSK’in Taksim Meydanı’nda yapmak istediği 1 Mayıs anması nedeniyle çıkan olaylarla ilgili açıklama yaptı.
ETUC Genel Sekreteri John Monks’un imzasını taşıyan açıklamada, 34 kişinin yaşamını yitirdiği 1977 yılı 1 Mayıs kutlamalarının 30. yıldönümünde, İstanbul’da bir anma düzenlemek isteyen yüzlerce sendika üyesinin ve sendika yöneticisinin gözaltına alınmasının kesinlikle onaylanmadığı belirtildi.
ETUC üyesi sendika ve örgütlerin, yaşananların Türkiye’yi geçmişe götürmesinden endişe duydukları ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “ETUC, sendika liderlerinin gözaltına alınmasını kınıyor. Barışçıl bir gösteri düzenleyen sendikacıların tutuklanması ve yüzlerce göstericiye göz yaşartıcı gaz kullanılarak müdahale edilmesi kabul edilmez. Basının olayları izlemesi ise polis tarafından açıkça engellenmiştir.” (HABER MERKEZİ)
ÖNCEKİ HABER

TGS, gazetecilere saldırıyı kınadı

SONRAKİ HABER

ÖZGÜRLÜKLER

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...