Yapılanları savundular

İstanbul’da dün 1 Mayıs kutlamaları sırasında yaşanan polis müdahalesini savunan İçişleri Bakanı Aksu, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının anayasal ve demokratik bir hak olduğunu, bu hakkın nasıl kullanılacağının ise ilgili kanunla düzenlendiğini söyledi.
Bakan Aksu, İstanbul Taksim Meydanı’nda etkinlik düzenleme konusundaki taleplerle ilgili olarak ise şunları kaydetti: ”Bu meydanın toplantı ve gösteri yürüyüşü alanı olmaması nedeniyle uygun görülmemiş ve kendilerine İstanbul’daki yasal toplantı ve gösteri yürüyüş alanları bir kez daha bildirilmiştir. Benimle görüşmeye geldiklerinde taleplerini bana da ilettiler, ben de aynı şekilde kendilerine ifade ettim. Ancak belli sayıdaki bir topluluğun Taksim Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk koyma ve basın açıklaması dahil bir dizi etkinlik düzenlenebileceği ve bu konuda geçmişe göre daha toleranslı davranılacağı hususu İstanbul Valiliği’nce günler öncesinden kamuoyuna ve ilgilileri söylenmişti.
Tüm bu iyi niyetli yaklaşımlara ve Taksim Meydanı’nın toplantı ve gösteri yürüyüş alanı olmadığı ve Taksim Meydanı’nda yapılacak kitlesel etkinlikler sırasında bazı yasadışı terör örgütlerinin provokatif amaçlı eylem yapabileceği, kamu düzeninin bozulacağı, halkın can ve mal güvenliğinin tehlikeye atılacağı gerçeği, Taksim Meydanı’nda kitlesel eylem yapmak isteyen sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle paylaşılmasına rağmen, kitlesel gösteride ısrar edilmesini iyi niyet ve kanuni sınırlar içerisinde değerlendirilmesi mümkün değildir” dedi.
Bakan Aksu, İstanbul’da alınan güvenlik önlemleri için İstanbul Valisi Muammer Güler’e, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’a, İstanbul polisi ve başka illerden İstanbul’a gelerek görev yapan emniyet teşkilatı mensupları ile Jandarma’ya teşekkür etti.
Vali de savundu
İstanbul Valisi Muammer Güler, 1 Mayıs nedeniyle İstanbul’da alınan güvenlik önlemleri ve bazı yolların kapatılmasıyla ilgili, “Provokatif eylem endişesi ve 1977’de yaşanan olayların tekrarı endişesi polisin geniş çaplı önlem almasını zorunlu kılmıştır” dedi.
Taksim’de toplanma yönünde bir eyleme teşebbüs edildiğini belirten Güler, “Kendilerine anma, saygı duruşu yapma ve çelenk bırakma imkanı verilmişti. Yani biz Taksim’i birilerinden kıskanıyor, saklıyor değiliz. Ancak kanunsuz bir eyleme izin vermemiz de asla mümkün değildi” diye konuştu.
Vali Güler, güvenlik önlemlerinin yoğunlaşması nedeniyle İstanbulluların zarar gördüğün söyleyerek. “Bizim de üzüntüyle karşıladığımız eleştiriler oldu. Bu eleştirilere katılıyorum. Ancak bu eleştirilere muhatap olmayı, 1977’de veya daha önceki yıllarda yaşanan daha büyük olayların tekrar yaşanmasına, veya başkaca eylemlerle insan hayatının kaybına tercih ederim.” dedi.
Polislerin yol kenarlarında bekleyen vatandaşlara ve basın mensuplarına karşı kötü davrandığı eleştirilerinin hatırlatılması üzerine de hiçbir şekilde bunu tasvip etmelerinin mümkün olmadığını, bu konuda tespitleri yaptırdıklarını, basının görev yapmasında ise herhangi bir sıkıntı yaşanmamasına özen gösterdiklerini söyledi.
Gözaltına alınanlara ilişkin bir soru üzerine de Güler, ‘’799 kişi gözaltına alınmıştı. 33 kişi adliyeye mevcutlu olarak sevk edilecek. Diğerleri ifadeleri alınarak serbest bırakıldı’’ dedi. Muammer Güler bir gazetecinin Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin her katına gaz bombası atıldığını söylemesi üzerine, burada polise bir direniş olduğunu söyledi. Güler, “Polise direnenleri, kanunsuz eylem yapanları ilgili kanunlara göre polisin zor kullanma yetkisi içinde dağıtmış olması söz konusudur” diye konuştu. Kapalı yere gaz bombası atılmasının yasal olup olmadığının sorulması üzerine de Vali Güler, konuyu inceleyeceğini söyledi. (HABER MERKEZİ)