04 Mayıs 2007 00:00

‘Kaşık düşmanı’derde dert ekliyor

Diyarbakır'da kadınlara yönelik çalışma yürüten Diyarbakır Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİKASUM) Sorumlusu Handan Coşkun, çok eşliliğin yaygın olduğu Güneydoğu Anadolu'da kadınların kuma olmak istemediğini söyledi.

Paylaş

Diyarbakır'da kadınlara yönelik çalışma yürüten Diyarbakır Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİKASUM) Sorumlusu Handan Coşkun, çok eşliliğin yaygın olduğu Güneydoğu Anadolu'da kadınların kuma olmak istemediğini söyledi. Coşkun, 2001 yılında açılan merkezde hedef kitlenin 35 yaşına gelmeden 8 çocuk sahibi olmuş kadınlar olduğunu, bu kadınlar içerisinde çok küçük yaşta evlenenlerin, erkek çocuğu ya da hiç çocuğu olmadığı için üstüne kuma gelenlerin veya kuma üstüne gidenlerin ve berdel sonucu evlendirilenlerin bulunduğunu söyledi.
Her iki kadın da mağdur
Kumalık sisteminin kadınların psikolojisini bozduğunu ifade eden Coşkun, şöyle konuştu: "Bu konuda kadınların söz hakkı yok. Kuma giden kadına da sorulmuyor. Bize başvuran kadınlar arasında evlendiği geceye kadar eşini görmemiş, evlendikten sonra kocasının 2 eşi daha olduğunu öğrenen kadınlar var. Böyle olunca kadınlarda ciddi travma yaşanıyor. Hem kuma giden hem üstüne kuma gelen kadın mağdur oluyor. Bazı kadınlar aynı evde yaşamak zorunda kalıyor. Evde sürekli huzursuz bir ortam oluyor. Kadınlar sürekli kavga ediyor. Aynı çatı altında eşlerini başka bir kadınla paylaşmak zorunda bırakılıyorlar. Bu kadın için ciddi bir travmadır" dedi.
"Yıllarca kendisinden değil de eşinin sağlık problemi nedeniyle çocukları olmadığını saklayan kadınların da var olduğunu söyleyen Çoşkun, erkeklerin genellikle resmi nikahı ikinci eşlerine yapmak istediklerini belirtiyor.
Kız çocuk doğurmak suçu oldu
17 yıllık evli S.Y 6 çocuk annesi. Ama çocuklarından hiçbirinin erkek olmaması onun kendi evinde kocasının bir başka kadınla daha yaşaması cezasına çarptırılmasına sebep olmuş. S.Y'nin eşi 7 yıl "sabretmiş erkek çocuk olamamsına" sonra ikinci kez evlenmiş.
S.Y 10 yıldır "kumasıyla" aynı evi paylaşıyor. Kocasının ikinci eşinin görme özürlü olması nedeniyle de dünyaya getirdiği çocuklara da kendisi bakıyor. S.Y, "İlk yıllarda intiharı bile düşündüm. Kocamı başka bir kadınla paylaşmak bana çok zor geliyordu, çok kıskanıyordum. Çocuklarım olduğu için ayrılmayı da göze alamadım. İlk yıllarda evimizde sürekli kavgalar oluyordu. Yıllar geçtikçe bu duruma alışmaya çalıştım. Şimdi sanki evin içinde bir gelin varmış gibi geliyor. Çünkü onun doğurduğu çocuklara da ben bakıyorum. Kumalık doğru değil. Kadınların buna karşı durması lazım" diyor. (Diyarbakır/AA)
ÖNCEKİ HABER

Hayranıyla başı dertte

SONRAKİ HABER

may1s’ta taksimde

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...