04 Mayıs 2007 00:00
Valiye tepki büyüyor
1977 1 Mayısında katledilen 36 kişiyi anmak için 1 Mayısta Taksime çıkmak isteyenlere yönelik vahşi saldırılar ve İstanbulluları perişan eden uygulamalar herkesi ayağa kaldırdı.
1977 1 Mayısında katledilen 36 kişiyi anmak için 1 Mayısta Taksime çıkmak isteyenlere yönelik vahşi saldırılar ve İstanbulluları perişan eden uygulamalar herkesi ayağa kaldırdı. Yapılan açıklamalarda, sıkıyönetim dönemlerini aratan önlemler aldıran Gülerin istifa etmesi istendi.
Saldırıları protesto eden Ankaralı işçi ve emekçiler, Yüksel Caddesinde yaptıkları eylemle Taksimdeki saldırıyı protesto ettiler. KESK, Ankara Tabip Odası, TMMOB, Halkevleri, Ankara 78liler Derneği, DTP, TKP, HÖC, PSAKD gibi sendika ve partilerin yönetici ve üyelerinin katıldığı eylemde, Katiller halka hesap verecek sloganı atıldı. DİSK Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, İstanbulun tamamının kamu düzenini ve toplumun huzurunu bozan faşist Güler görevinden hemen istifa etmelidir dedi. Görgün sözlerini şöyle sürdürdü: 30 yıl önce Taksimde işçilere ateş eden ve ettirenlerin silik siluetleri bugün netleşip Güler tipinde, İçişleri Bakanı ve benzeri tiplerle karşımıza çıkmakta.
Ankara Sendika Şubeler Platformu Yürütme Kurulu da yaptığı yazılı açıklama ile Taksimde yaşanan olayların sorumlusu olan İçişleri Bakanı, İstanbul Emniyet Müdürü ve İstanbul Valisinin istifa etmesini istedi.
Gazeteciler Valiliğe yürüyecek
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), 1 Mayıs dolayısıyla İstanbulda düzenlenen gösterilerde gazetecilerin saldırıya uğramasını kınadı. TGC açıklamasında yasal haklarını kullanacaklarını ifade ettiler.
1 Mayıs'ta Taksim'de gerçekleştirilmek istenen kutlamalarda görev yapan basın mensuplarına yönelik polis şiddetini protesto eden gazeteciler, İstanbul Valiliği'ne yürüyerek Vali Muammer Güler'i protesto edecek. Bugün saat 10:30 da Cağaloğlu'ndaki Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) önünde toplanarak İstanbul Valiliği'ne yürüyüş yapılacak.
Ankarada Gazeteci Örgütleri Platformu (G-9), siyasi iktidara, "Gazetecilerin görev yapmasının önüne engeller çıkarmaması, eleştirilere tahammüllü olması, yayın kuruluşlarını tehdit etmekten kaçınması, basın emekçilerinin örgütlenme hakkını kullanmalarını teşvik etmesi" çağrısı yaptı. Platformu Dönem Sözcüsü Türkiye Gazeteciler Sendikası dün bir yazılı açıklama yaparak, "Darbe-şeriat tehdidi arasında demokrasiden yanayız" dedi. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yapılan açıklamada, "Ne yazık ki, 1 Mayıs gösterilerinde gazetecilerin görevlerini yapmasının engellenmesi ve dövülmesi, uluslararası hukuk çerçevesinde suç unsuru oluşmayan bazı internet sitelerine erişimin engellenmesi gibi örnekler var. Bunlar ülkemizde düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlal altında olduğunu gösteriyor" denildi.
TKPden suç duyurusu
TKP, 1 Mayısta yaşanan olaylar nedeniyle Başbakan Erdoğan, İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, Vali Muammer Güler, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve polisler hakkında Şişli Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu.
TKP İl Başkanı Hüseyin Karabulut, 1 Mayıs 2007 günü TKP üyesi işçi Mustafa Öztürkün şiddet sonrası gözaltına alındığını, gaz bombaları nedeniyle kalp krizi geçirdiğini, sanatçı Nevzat Süs ün polis saldırısı sonucu beyin kanaması geçirdiğini, görme engelli Ramazan Yücelin bacağının 4 yerden kırıldığını, TKP merkez komitesi üyesi Erkin Tufan Özalpin ayağının ve Murat Akadın ise burnunun kırıldığını belirtti.
Önerge verildi
Bu arada CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, yaşanan olayları soru önergesiyle Meclis gündemine getirdi. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksunun yanıtlaması istemiyle sunulan önergede, Gazalcı, 1 Mayıs, bütün çağdaş ülkelerde çalışanların bayramı olarak barış içinde kutlanırken, İstanbulda neden bin kişinin cop ve biber gazı kullanılarak gözaltına alındığını sordu. Gazalcı, Neden yanlış kararlarla trafik felç edilerek, milyonlarca sivil yurttaşa acı çektirilmiştir? dedi. Gazalcı, başta İstanbul Valisi, Emniyet Müdürü olmak üzere, sorumlular hakkında ne gibi bir işlem yapıldığının yanıtını istedi.
Bir tek Aksu savundu
1 Mayısta İstanbulda meydana gelen olaylara ilişkin, valiyi ve emniyeti sadece İçişleri Bakanı Aksu savundu. O tedbirleri almak zorundaydık iddiasında bulunan Aksu, Taksim Meydanının toplantı ve gösteri yeri olmadığı iddiasını yineledi. Polisin zor kullanmasını savunan Aksu, görevlerini yaptıklarını açıkladı.(İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)