7 Mayıs 2007 00:00

Cinayet pornografisi


Malatya’da meydana gelen dehşet verici katliamın bütün ayrıntılarıyla medyaya yansımasının üzerinden çok geçmedi. Haberin medyadaki hikayesinde deyim yerindeyse “kelimelerden kan damlıyordu”. Cinayet ve vahşeti en ince ayrıntısına kadar hikayeleştiren, otopsi ve adli tıp raporlarını olduğu gibi kamuoyu gündemine taşıyan haberleri sonuna kadar okuyabilmek için oldukça sağlam bir mideye sahip olmak gerekiyordu.
Malatya vahşetinin medyadaki temsili aslında tam bir cinayet pornografisi pratiğiydi. Medya aracılığıyla iletilen her türlü vahşet tarifinin kitleler üzerindeki etkisini bugün en fazla tartışan ülkelerden biri ABD.
En son ABD’de bir üniversitede meydana gelen kitle katliamının ardından, katilin göndermiş olduğu resimleri yayınlanan NBC’ye yönelik tepkileri bizde görmek mümkün değil.
Üniversitede dehşet saçan katilin iki katliam arasında çektiği görüntüleri yayınlayan NBC; katilin toplumda kendisi gibi suç işlemeye meyilli insanlara iletmek istediği “evet kendi canıma da kıydım, ama sonuçta istediğim ün ve korkutucu şöhrete de ulaştım” mesajını topluma verdiği için ayıplanmıştı.
Malatya haberlerinin ardından medyadaki tartışmaları genel olarak gözden geçirdiğimizde vahşetin nedenlerinden çok misyonerlik faaliyetleri üzerine yoğunlaşmış bir tartışmanın varlığı, başka hangi kiliselerin hangi illerde bulunduğunun dökümünün verilmesi de ilginç bir başka tavır olarak ayrıca değerlendirilmeyi hak etmektedir aslında.
Medyada cinayet pornografisi içeren habercilik pratiklerinin sonuçlarını görmek için 30 Nisan 2007 tarihli Hürriyet Gazetesi’nin üçüncü sayfasına bakmak yeterli olacaktır.
Bu sayfada yayınlanan iki haberde ortak eylem “boğaz kesme”dir. Yani ayrıntılarıyla verilen Malatya vahşetinin yöntemi kullanılmıştır. Bu haberlerin verilişinde de 5N1K kuralından “Nasıl” üzerine oldukça fazla odaklanılmış olup,her iki haberi de tamamen okuduğunuzda aklınızda kalan tek nokta cinayetin işleniş veya korkutmak için kullanılan tehdit şeklidir.
Bu örneklerin arka arkaya yer alması medyanın bu konuda daha dikkatli olması gerektiğini, katilin korkutucu suç işleme yönteminin zihinlere daha derin kazınacağını daima gözönünde bulundurması gerektiğini düşündürtmektedir. (İzmir/BİA)
* Doç.Dr., Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi
Gülgün Tosun*

Evrensel'i Takip Et