10 Mayıs 2007 00:00

Aile Hekimliği 1

Pratisyen Hekimlik Derneği Genel Sekreteri Erkan Kapaklı ile Aile Hekimliği sistemini konuştuk

Paylaş

Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nin GSS ile birlikte önemli ayaklarından birini oluşturan Aile Hekimliği uygulaması, Düzce’de 1,5 yaşına girdi. Büyük tartışmalara yol açan projeye Düzce’nin ardından, 10 il daha eklendi ve hazırlıklar tüm hızı ile sürüyor. Son eklenen 11 il ile birlikte aile hekimliği uygulamasının 22 ilde toplam 16 milyon nüfusa ulaştırılması hedefleniyor.
Sağlık Bakanlığı yetkilileri Aile Hekimliği sisteminin uygulanmaya başlaması ile birlikte her şeyin çok güzel olacağını, hastane kapılarındaki kuyrukların biteceğini, halkın daha iyi hizmet alacağını ve birinci basamak sağlık hizmetinin tamamen ücretsiz olacağını iddia ederken, Türk Tabipler Birliği başta olmak üzere meslek örgütleri ve sendikalar ise bunun tam tersinin olacağını söylüyor.
Sistemde şimdiye kadar pilot il ilan edilen ve hazırlıklarına başlanan kentlerin içerisinde en çok dikkat çekeni İzmir. Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olan İzmir 3,5 milyonluk nüfusu ile şimdiye kadar pilot il seçilen en kalabalık kent. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ise hummalı bir çalışma içerisinde. Hazırlıklar kapsamında Aile Sağlığı Merkezi’ne dönüştürülecek 93 sağlık ocağı tadilattan geçirildi, binlerce afiş ve broşür dağıtıldı. ‘Aile fotoğrafınızda hekiminize de yer açın’ ve ‘İzmir Aile hekimliğine kavuşuyor’ sloganları ile yola çıkan İl Sağlık Müdürlüğü uygulama ile ilgili hayli iddialı. Sistem uygulamaya geçmeden sağlık müdürlüğünün ilk icraatı 47 olan aile sağlığı merkezlerinin sayısını 36’ya düşürmek oldu.
Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Üyesi ve Pratisyen Hekimlik Derneği Genel Sekreteri Erkan Kapaklı; “DB ve IMF’nin programını hiç kimse bize ‘Ben birinci basamakta hizmet örgütlüyorum’ diye yutturmaya çalışmasın’ diyerek yetkililerin açıklamalarına tepki gösterirken, aile hekimliğiyle ilgili sorularımızı şöyle yanıtladı:

Aile Hekimliği sistemi nedir?
Kimi ülkelerin adına Aile Hekimliği, kimilerinin ise genel pratisyenlik dediği birinci basamaktaki hekimi tarif eden, bir tıp disiplinidir. Bizde yapılan hile, aldatmaca aslında. IMF, “Sağlığı kamudan finanse etmeyeceksin. Özelleştireceksin. Hak olmaktan çıkartacaksın, satacaksın” diyor. Şu an da bizim iktidarımız Avrupa’daki ile IMF’nin dediklerini karıştırıyor, ortaya bir hilkat garibesi çıkartıyor ve adına da Aile Hekimliği Sistemi diyor. DB ve IMF’nin programını hiç kimse bize “Ben birinci basamakta hizmet örgütlüyorum” diye yutturmaya çalışmasın.

Pilot illerde durum nasıl?
Birinci basamak koruyucu sağlık hizmeti diyorsan bir defa sevk sistemin olacak. Sağlık Bakanlığı sevk sistemini resmi gazetede yayınlayarak kaldırdı. Yasada “Aile hekimliği Genel Sağlık Sigortası’ndan finanse edilir” diyor, GSS uygulamada yok. O yüzden pratikte uygulanan şey aslında bakanlığın kendi tarif ettiği aile hekimliği değil.
Biz yıllardır söylüyoruz, bu ülkeye yeterince sağlık ocağı, yeterince pratisyen hekim, yeterince ebe hemşire kazandır, sağlık ocakları bu ülkenin bütün sağlık sorunlarını çözer. İlk dokuz ilde toplam üç milyonluk bir nüfustan bahsediliyor. Aralık ayı itibarıyla 5 yüz bin kişinin aile hekimi yok. Kırsal kesimlerin kadroları boş kaldı çünkü. Yani sağlık hizmetine ulaşmada zaten eşitsizlik yaşayan iller yine bu hizmetten yoksun kalıyor.

Sağlık ocaklarının kapatılmayacağı söyleniyor…
Bir defa aile hekimliği bir sağlık hizmeti sunumu değil. Aile hekimliği, birinci basamak sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesinin açık adı. Sağlık ocağı adı altında görevleri tarif edilmiş bir binanın odaları hekimlere kira karşılığı veriliyor. Bunun adı sağlık ocaklarının kapatılması değil de nedir?
Aile hekimliğini seçen arkadaşlarımıza masraflarıyla birlikte 4 bin YTL gibi bir para verilecek. Aile hekimliği sistemi uygulanmıyor. Emekli Sandığı, Bağ-Kur gibi kurumların ve vatandaşın cebinden hiçbir para çıkmıyor. Nasıl finanse edildiği belli olmayan bir sistem uygulanıyor.

Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının iş güvencesi ne olacak?
Bütün Türkiye’nin aile hekimliğine geçtiğini varsayalım. Geri dönmek isteyen hekim arkadaşımız nereye dönecek? Sağlık ocakları kapanmış. Toplum sağlığı merkezlerine diyorlar, buralar oyuncak mı? ‘İstemezlerse toplum sağlığı merkezine geri dönerler’ sözü bile kendilerinin bu merkezleri ciddiye almadığını gösterir.

Pratisyen Hekimler kimliklerini bulacak deniyor…
Pratisyen hekimler, aşılama ve bulaşıcı hastalıkları engelleme çalışmaları nedeniyle kendileriyle gurur duyuyor. Pratisyen hekimlerin yeterince saygı görmediklerini iddia edenler, ‘Pratisyen hekimin yazdığı ilacı ödemem’ diyerek hakaret ediyorlar zaten. Pratisyen hekimler kimliksiz diyenler önce kendi kimliklerini sorgulamalıdır.

Aile Hekimliği tamamen ücretsiz mi olacak?
Aile Hekimliği Pilot Bölge Yasası çok açık. “Aile hekimliği GSS’den finanse edilir” diyor. Adı üzerinde sigorta. Sigorta pirim alır. Aldığı pirim üzerinden de hizmet sunar. GSS çok net bir şekilde, ‘Arka arkaya üç primini ödemeyene hizmet sunmam’ diyor. Bunun en basit şekliyle telaffuzu, “Paran yoksa hizmet alamazsın”. Bu ülkede milyonlarca insan prim ödeyemeyecek durumda. “Biz ödeme gücü olmayanların primini öderiz” diyor hükümet. “Asgari ücretin üçte birini kazanıyorsa ödeme gücü vardır” diyorlar. Asgari ücret 403 YTL. Yani 127 YTL kazanıyorsan 64 YTL prim ödeyeceksin.
YARIN: Reklamlar bitince kaosu göreceğiz
Aile hekimliği 14 Mayıs’ta başlıyor

Hekimlerin, sağlık çalışanlarının ve halkın yoğun karşı çıkışına rağmen Sağlık Bakanlığı’nın uygulamaktan vazgeçmediği aile hekimliği projesi İzmir’de başlıyor. Sağlıkta Dönüşüm Projesinin en önemli adımlarından biri olan sisteme karşı en büyük direnci gösteren Türk Tabipler Birliği, Pratisyen Hekimlik Derneği ve Türk Hemşireler Derneği ise izleme komisyonları kurarak aile hekimliği uygulamasını adım adım takip edecek.
Özkan: “Aynı binada daha kaliteli hizmet üretilecek”
Öte yandan İzmir İl Sağlık Müdürü Mehmet Özkan, düzenlediği basın toplantısında İzmir’de aile hekimliği sisteminin 14 Mayıs’ta başlayacağını ilan ederek, bütün hazırlıkların tamamlandığını belirtti. 2006 yılının Şubat ayında İzmir’in pilot il ilan edilmesinin ardından 8 saha koordinatörü ile birlikte sürekli alt yapı sistemini oluşturmaya çalıştıklarını söyleyen Özkan, sağlık ocaklarının kapatılmayacağını, sadece tabelalarının değişeceğini, aynı binalarda daha kaliteli hizmet sunulacağını iddia etti.
İl Sağlık Müdürlüğü binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Özkan ile hekimliği sistemini kabul etmeyen pratisyen hekimlerin ise işyeri hekimliğinden kazandıkları paradan vazgeçmemek için aile hekimliğine başvurmadıklarını iddia etti. İddia edildiği gibi görevlendirmelerde adaletsizlik olmadığını kaydeden Özkan, bütün görevlendirmelerin hizmet puanlarına göre yapıldığını, bu puanların ise çok adil ve titiz bir çalışma sonucu çıkartıldığını öne sürdü. İzmir halkının yüzde 28’inin sosyal güvenceden yoksun olarak yaşadığını söyleyen Özkan, sosyal güvencesi olmayan vatandaşların sağlık hizmetlerinden yararlanmasını ise hastalığın teşhisine kadar olan dönem ile sınırlı tuttu. Özkan, 2. ve 3. basamak sağlık hizmetlerinden yararlanamayacağını söylediği vatandaşların ilaçlarının da karşılanmayacağını belirtti. (İzmir/EVRENSEL)
Hazırlayan: Ozan Sürücü
ÖNCEKİ HABER

Bu sorular çok konuşulur

SONRAKİ HABER

Ovamıza sahip çıkacağız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...