LİMAN ARKASI

Gelik ve Kilimli, derinliklerinde zengin kömür damarları olan, Zonguldak'a bağlı iki büyük belde. Dağlık bölgelerinde, yüzeye yakın yerlerde de kömür üretimi yapılan, resmi statüsünü tamamlamış işletmelerden daha çok "ölenin ocak sahibi olduğu" kaçak ocaklarla gündeme gelen rödevanslı sahalara sahip bu beldelerden Gelik, bir karikatürle gündemini pekiştirdi.
Karikatürist Mete Arif Tokmak'ın, yerel Doğru Haber gazetesinde yayınlanan bir karikatürü ile Gelik'in küçük düşürüldüğü kaygısına kapılan Gelik Belediye Başkanı Dr. Hasan Fahri Yıldırım, AKP Gelik Belde Başkanı Hidayet Çakmak ve belde sakinlerinden bazı kişiler, Tokmak ve gazete yönetimine tepki göstererek, beş yıl önce aynı karikatürü yayınlayan yerel Yeni Adım gazetesi sayfalarından ve Z Kanal ekranlarından kamuoyuna açıklama yaptılar.
Gelik Belediye Başkanı Yıldırım'ın " ...Gelik'te onun belirttiği gibi aç insan yoktur. Aç olanlar galiba kendi çevresinde olduğu için sıraları yiyen insanları fazla gördüğü için herhalde karikatürize etmiş. Gelik, kenarda ve köşede kalan bir semt olduğu için sesi çıkmaz diye düşünerek herhalde böyle bir karikatüre Gelik ismini yazmış. Buna kesinlikle müsade etmiyoruz ve o karikatürden çıkan anlamı da kendisine iade ediyoruz" şeklindeki açıklaması ve AKP Gelik Belde Başkanı Çakmak'ın "Böyle yayıncılık anlayışı olmaz, olamaz. Bu gazetenin bir genel yayın yönetmeni yok mu, yazıişleri müdürü yok mu? Bunu çizen arkadaş, gazetede karikatürü yayınlarken, onlar kontrol etmemişler mi? Bunun nelere yol açabileceğini en azından hesap edebilirlerdi" diye yaptığı açıklamalara karşılık, Zonguldaklı sanatçılar bir araya gelerek, basın açıklaması yaptılar.
Tokmak'ın, tanınan bir karikatürist olduğu, yoksulluk ve işsizliği ele alan karikatüründen hakaret içeren bir anlam çıkarmanın gereksiz bir refleks olduğu, karikatürün "hiciv" sanatı içinde değerlendirilmesi gerektiği belirtilen basın açıklamasında; olayı, Gelik'e ve Gelik halkına hakaret içeren bir fiil olarak algılayan belediye başkanı, AKP belde başkanı ve kendilerini öğrenci velileri derneği sıfatıyla tanıtan kişilere, öncelikle şu vurgu yapıldı:
"Birincisi: Ortaya konulan refleks, sanatçının ifade özgürlüğünü engelleme amacı güden bir tepkidir. İkincisi: Seviyesiz ve anlamsız olduğu kadar sanata ve sanatçıya saygıyla bağdaşır hiçbir yanı yoktur. Üçüncüsü: Belediye başkanı ve yandaşları, sanata ve sanatçıya karşı 'öfke ve düşmanlık' örgütlemeye kalkmakla suç işlemiştir. Karikatürün muhalif ve eleştiri gücüne yönelik bu derece tahammülsüzlük, sanatın gücünü zayıflatmak amacıyla geçmişten bugüne süren, özellikle bugün muhafazakarların ve bu konuda örnek teşkil eden Başbakan Erdoğan'ın karikatürcülere açtığı savaş'ın devamı niteliğindedir. Belediye başkanı ve mahiyeti eğer 'farkında' olarak refleks gösteriyorsa, bilmelidir ki 'cemaat' ve 'başıbozukluk' kültürünü kışkırtarak prim yapılmaz. Gösterilen 'alınganlık' esas ve başka yoksulların ayıbını örtmez, aksine daha da kabahatli kılar. Yakın zamanda olup biten olaylardan biliyoruz ki, bu ülkede alınganlıklar o yoksullara cinayet işletiyor. Belediye başkanı sanatçı arkadaşımızı hedef gösterdiğinin farkında değil mi? Yarın bir gün, birileri çıkıp 'Vay, sen Geliklileri nasıl aşağılarsın!' veya 'Bu karikatür kanımıza dokundu!' diye ortamı 'provoke' ederse, bunun hesabını kim, nasıl verecek acaba? Herkesin sanattan anlamasını beklemiyoruz ama öncelikle kendilerini bir yöneten olarak görenlerin aklını başına devşirmesini istiyoruz. İçinde bulunduğumuz bu hassas dönemde, kişilerin arkalarına 'tepki' potansiyeli örgütlemek yerine 'hoşgörü bilincini' önde tutarak insan olmanın gereklerini yerine getirmesi ve bir yöneten olarak beldeye hizmet vermek için çaba göstermesi her şeyden daha makbuldür"
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı sonrası, "İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği" haftası etkinlikleri devam ederken yayınlanan karikatüre tepki verenlere karşı yazılan ve yerel basında yayınlanan açıklamanın altına, başta; Şair Osman Günay, Karikatürcüler Derneği Zonguldak İl Temsilcisi Kürşat Coşgun, Yazar İrfan Yalçın, Erol Çatma, Kadir Tuncer, Ahmet Öztürk, Mustafa Eğriboyun, Recep Adıgüzel, Alaattin Kara, İbrahim Akyürek, Fahri Bozbaş, Engin Çöl, Recep Adıgüzel, Ahmet Özer, Hikmet Kuşhan, Kemal Kuşhan ve M. Arif Tokmak imzalarını attılar.
"Her eline kalem alan böyle şeyler çizmesin ve yazmasın" diyenlere duyurulur!
Fahri Bozbaş