16 Mayıs 2007 00:00

Diyette sihirli değnek

Türkiye Diyetisyenler Derneği İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Aysen Arıcan, şok diyetlerle yanlış beslenildiğini belirterek bedenin açlıkla cezalandırılmasının ardından daha fazla kilo alınacağı konusunda uyarıda bulunuyor.

Paylaş

Türkiye Diyetisyenler Derneği İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Aysen Arıcan, şok diyetlerle yanlış beslenildiğini belirterek bedenin açlıkla cezalandırılmasının ardından daha fazla kilo alınacağı konusunda uyarıda bulunuyor.

Şok diyetlerle zayıflamak mümkün mü?
Şok diyetler, günde ortalama 300 ila 600 kalorilik olarak planlanan; genellikle bir türünde proteinden zengin olan, bir türünde meyveden zengin olan besinlerden oluşur. Tabii ki çok yetersiz. Çünkü vücudumuzda, hiçbir iş yapmasak dahi kadınlarda günlük ortalama bin-bin 500, erkeklerde bin 500-2 bin arası bir metabolizma hızı var. Yani uyusak dahi harcadığımız bir kalori var. Bunun daha altına indiğimizde, metabolizmanın daha yavaş çalışmasına sebep olarak aslında farkında olmadan açlıkla, beynimize bir uyarı gönderiyoruz. 'Açlık var kıtlık var elindekileri tut' mesajı veriyoruz. Yağlar gitmiyor, fazla sıvılar gidiyor, varsa ödem gidiyor. Çok hızlı kilo almış başlarda. Ne oluyor, bıraktığı anda hop geri geliyor. Yağ vermek istiyorsak bunu sabırlı, yavaş yavaş yapmayı ve doğru beslenmeyi öğrenmeliyiz. Çünkü ‘Ben pazartesi başladım’ denilen her diyet salı günü bırakılıyor.

3 günde 3 kilo vermek sağlıklı bir yol mu?
Metabolizma hızınızla birlikte toplam 200 kalori harcıyorsunuz. Size 500 kalorilik bir diyet veriliyor, arada kalan fark bin 500 kalori. Biz ortalama 1 kilo vermek için 7 kalori harcıyoruz. Bin 500'ü 700'e böldüğünüzde, 140-150 gram zayıflamış oluyorsunuz. Tabii bu sudan, gazdan çok az bir miktarı da yağdan gidebilir. Ama üç günün sonunda bile kilo artışı karşınıza çıkabilir.
Şok diyet kesinlikle tavsiye etmiyorum. Gazetelerden, dergilerden, internetten ve genellikle diyetisyen olmayan kişilerin elinden çıkmış liste elimize geçiyor. Şok diyetlerin, kısa vadede sihirli değnek gibi göründüğünü ama bunun sağlık açısından olumsuz olduğunu söyleyebiliriz.

Baharda kilo verme isteği artıyor
Yemek sosyal, fiziksel, psikolojik bir olgu; beslenmenin psikolojik yönü de var. Duygusal tepkimemize de etkisi var. Aile, arkadaşlar bir araya geliyor yemekte. Mevsim lafına çok takılıyoruz. Bir tek yaza yaklaşırken diyete giriyorlar, halbuki yaşam boyu sağlıklı beslenmek gerekir. Yani siz düzenli dengeli beslenmiyorsanız, süt-yoğurt tüketmiyorsanız, ileriki yaşlarınızda kemik erimesinden tutun da birçok hastalığı davet ediyorsunuz.

Diyet sakızları, kapsüller, haplar... Bunların zayıflatıcı bir özelliği olduğu söyleniyor...
Diyet sakızının herhangi bir esprisi yok. Eczanelerde diyet sakızla birlikte yosun hapı satılıyor. Yosun hapı dedikleri şey, maalesef izinle Türkiye'ye girmiş değil. Efedrin, kafain, guarana denilen maddelerden oluşuyor ki bunlar daha çok uyarıcı, iştah kapatıcı, uyku düzenini bozucu etkiler taşıyor. Arkasında başka bir şey sattırmanın önündeki maddesi sakız. (İstanbul/EVRENSEL)
Sevim Kahraman
ÖNCEKİ HABER

Akdeniz mutfağı astımı önlüyor

SONRAKİ HABER

GÖZLEMEVİ

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...