16 Mayıs 2007 00:00
Sevsinler sizin tarihinizi...
Bizim asil ve necip Büyük Türk Büyükleri, tarihimizle övünmeyi fena halde severler. Bin atlı akınlarıyla dev gibi bir orduyu yenerken nasıl da çocuklar gibi şen olduklarını ya da bir elinde kesik başı, öteki elinde de kılıcıyla düşmana saldıranları anlatırken hindilerin kabarışını bile geride bırakırlar.
Bizim asil ve necip Büyük Türk Büyükleri, tarihimizle övünmeyi fena halde severler. Bin atlı akınlarıyla dev gibi bir orduyu yenerken nasıl da çocuklar gibi şen olduklarını ya da bir elinde kesik başı, öteki elinde de kılıcıyla düşmana saldıranları anlatırken hindilerin kabarışını bile geride bırakırlar. Hele hele Sultan Mehmetin İstanbulu fethetmesini, sanki kendileri yapmış gibi dile getirirler. Bir de o çağ değişmesi olayı yok mu, değmeyin gitsin. Her 29 Mayıs ta İstanbul inler
Evet, 554 yıl önce Sultan Mehmet ve arkadaşları, İstanbulu alarak çağ değiştirmiş. Ya bugün?.. 20-25inci kuşaktan olan torunlar, aynı toprakları parayla peşkeş çekiyorlar. Hem de kime? 1450lerde dünya üzerinde olmayanlar veriyorlar, Dubaililere-Mubaililere...
Çağ değiştirenlerin 20-25inci kuşaktan torunları, şimdilerde IMFlere, DBlere, ABDlere, ABlere, neredeyse alfabenin tüm harflerine ana karnındaki çocuk gibi göbekten bağlanmış durumdalar....
Hadi övünüyorsunuz, bu da kabulüm. Ama övündüklerinizin yarattığı eserlere bari sahip çıkın. Onları koruyun, yok olmasına engel olun... Nerdee?..
Osmanlıdan nefret eden Yugoslavlar da Bulgarlar da sahip çıkıyor, koruyor, kolluyor Osmanlının yaptığı eserleri.
Yugoslavyada otoyolun bir bandı, Osmanlı döneminde yapılan köprüden geçiyordu. Yıkabilirdi adamlar ama yıkmamışlar... Ya hanlar, hamamlar?.. Üsküpte, Belgradda yığınla örnekleri var.
Bulgaristanda da durum aynı.. Sofyanın göbeğindeki Tombul Cami bunun en güzel örneği...
Ya Türkiye de?.. İlber Ortaylı, Saraylarımızın hali perişan diyor. Edirne Sarayının harabe olduğunu, Bursa Sarayının yerinin dahi bilinmediğini belirtiyor. Selçuklulara ait Konyadaki saltanat sarayı, sadece Alaeddin Tepesindeki bir duvar kalıntısından ibarettir. O kalıntıyı da iyi koruyamadığımız açıktır diyor İlber Ortaylı.
İlber Ortaylı, camilerin durumunun da pek farklı olmadığını söylüyor. Camilerimiz elden gidiyor, biz seyrediyoruz derken ekliyor: Rüstem Paşa Camii gibi tarihi eserlerimiz, ya harap ediliyor ya da hırsız çetelerinin hışmına uğruyor. Türk milleti de bu hırsızlıkları seyrediyor...
Doğal afetlerin yıkamadığı, yok edemediği eserleri, başta asil ve necip Büyük Türk Büyükleri olmak üzere tümümüz, en veciz yoldan hallediyoruz
Yalnız karada mı; değil, denizde de bir ulusal afetiz. Eser Tutelle Ahmet Güleryüz, tarihi gemilerle ilgili araştırmalarını kitaplaştırmışlar. Önay Yılmazın yazısından öğrendiğime göre, Türk tarihinde önemli yeri olan 10 geminin 8i artık yokmuş. 2sinin de maket biçiminde örneği varmış. Yani aslında onlar da yok. Onların dışında bir tek Savarona var, o da özel sektörün elinde... 3 bin metrekarelik açık alana sahip de lüks Savaronada, 36-I08 metrekare arasında 17 benzersiz süit varmış. Bu yılki ilk seferine 34 yolcuyla birkaç gün önce başlamış
Kalanlar mı?.. İngilizler, Yunanlar, Amerikalılar... Ruslar tarihi gemilerini Müze-Gemi yaparlarken biz, ya odun olarak yakmışız ya da jilet yapmışız... 1879da hurdaya çıkarılan Mahmudiyeyi, tersane çalışanlarına maaşlarını ödeyemeyen Büyük Osmanlı Büyükleri, gemiyi parçalayıp kışlık odun olarak vermiş, borcunu kapatmış...
Çocukluğumda bir türkü vardı, arkadaşlarımla benim dilimden düşmeyen: Yavuz geliyor yavuz, denizi yara yara... 1975te İtalyanlara satıldı...
Ertuğrul, Söğütlü, Hamidiye, Muavenet-i Milliye, Midilli, Bandırma, yıllarca erkeklere hizmet etti; jilet olarak...
İtalyanlar anasının gözü, ilk transatlantiğimiz Gülcemali de almışlar; sökmek için... Ya Çanakkale Savaşının kazanılmasında büyük rol oynayan Nusrat Mayın Gemisi?.. Aslında ne kadarı kaldı acaba?...
Ya Cumhuriyetin simgelerinden İzmirdeki Sümerbank Basma Fabrikasının, Sanayi Müzesi kurmak için ayrılan 76 makinesi?.. Büyük bölümü çalınmış, kalanı da hurdalık olmuş ve Sanayi Müzesinden vazgeçilmiş. (Milliyet Ege, Turan Gültekin)
Tarihimizle övünmeye gelince cart cart, tarihimizi korumaya gelince zart zart... İşte bizim tarihe bakış açımız....
Bülent Habora